Selam naber
Yarın stajım var hadi herkes bana şans dilesin lütfen...
İyi okumalar♡
...
Boy aynası bile olmayan Taehyung, banyodaki küçük aynayla idare etmeye çalışarak kendi üzerindeki son rötuşları yaptı ve derin bir nefes verdi dışarıya. Tabii ki de şu an nasıl göründüğünden çok abisiyle tüm gece boyunca neler yaşayacağını düşünüyordu ama yine de içinde bir yerlerde Albay'ın gözüne güzel görünme isteği yok değildi. Seul modasını Kuzey Kore'ye taşıyamayacağı için çok da süslü giyinememişti ancak kısıtlı imkana rağmen yine de güzeldi, sadece Albay'ın değil davetteki birçok kişinin beğenisini alacağı kesindi.
Yakası ve bilek kısımları fırfırlı olan beyaz salaş gömleği ve şekilli bacaklarına fazla dar olmayacak şekilde oturan açık kahve pantolonuyla gerçekten de nefes kesici görünüyordu, olay kıyafetler değil direkt oydu. Öyle bir aurası, öyle bir çekiciliği vardı ki her hali göze güzel geliyordu. Hatta küçük yaştan itibaren sokakta kendi ajansları için manken/oyuncu arayan insanlardan birçoğu onu çevirmişti konuşmak için, tabii ki de red yemişti hepsi. Taehyung'un babası, sırf onun oğlu olduğu bilinmesin diye onu ayrı bir evde büyütmüşken elbette bu tarz teklifleri kabul edemezdi.
Ayna karşısındaki son işlerini de bitirip kendine bir baktı Taehyung. Saçlarını doğal haline bırakmış olduğu için acaba özensiz mi duruyorum diye düşünmeden edememişti ama bilmiyordu ki ilk uyandığı andaki saç şekli bile çok güzeldi onda, dert etmesine gerek yoktu. Daha kendini incelemeye devam edecekken bu amacını bozan şey, çalan kapısı olmuştu. Kolundaki saati kontrol edip çoktan gitme vakti olduğunu görmesiyle endişeli bir 'hih!' nidası döküldü dudaklarından. Koşar adım kapıya ulaştığında ise derin bir nefes alıp verdi ve kulbu çevirdi aşağı doğru.
Bakışları buluştuğunda ortam aniden gerildi, ikisi de buz kesmişti adeta. Aralarındaki bu dışarıdan hissedilir heyecan da neyin nesiydi? Yoksa artık bir şeyleri kabullenmenin zamanı mı geldi diye düşünüyorlardı, alt tarafı telaşlı bir bakışma yaşadıklarından dolayı mı? Hayır, henüz bunu kendi içlerinde kabul etmeleri için ne uygun bir yere sahiplerdi ne de zamana. Ama çok güzellerdi, ikisi de birbirine o kadar güzel geliyordu ki öylece kalakalmışlardı saniyeler boyu. Bu bir bakışma oyunuydu, önce kimin dikkati dağılırsa oyun biterdi. Tabii Taehyung'un da ön gördüğü üzere Albay Jeon'du bakışlarını başka yere ilk çeviren kişi.
"Hazır mısın Doktor?"
"Ha? Ah, evet. Hazırım, kabanımı alayım çıkalım."
Bununla beraber hemen kapının yanındaki askılığa uzanmış ve bej rengi uzun kabanını koluna takarak evden çıkmıştı. Kapıyı kilitleyip anahtarını küçük çantasına attı ve kendisini bekleyen Albay'a döndü gergin bir gülümsemeyle, fazla bekletmemişti ama mahçup hissediyordu nedense. Belki de onu ilk defa takım elbiseyle gördüğü için gergindi yani, bilemiyordu. Evine gittiği zamanlarda Albay hep asker üniformalı oluyordu çünkü, rahat etmek için giydiği eşofmanlar bile askeriyeye aitti bu yüzden onu ne gündelik kıyafetle ne de takım elbiseyle hiç görmemişti. Bu fazlasıyla güzel bir ilkti, asla unutmayacağına emin olduğu bir ilk...
"Gömlek biraz abartı olmamış mı?"
Yavaş yavaş yürüdükleri sırada Albay'ın sözleri üzerine hızlı hızlı kırpıştırdı Taehyung gözlerini, bu da ne demekti? Güzel olmamış mıydı yani? Üzgün bakışlarını ona çevirdi ve dudakları nihayet hareket etti konuşmak için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
near here |taekook✔️
FanfictionKuzey Kore ordusuna ajan olarak sokulan Doktor Kim Taehyung, asla yapmaması gereken bir şeyi yapmış ve aşık olmuştu. |SemeKook|