SE LAM
Artık tüm bölümler birbirinin devamı o yüzden eksiğiniz var mı diye kontrol edin ballar böcekler
İyi okumalar♡
...
O gece gizlice alıp sadece başlığını okuduğu kağıdı açtığı gibi kapattı Taehyung.
Panikten mi yoksa ona ait olmayan bir şeyi izinsiz alışından dolayı duyduğu vicdan azabı mı onu durdurmuştu bilmiyordu ama yine de okuyamamıştı işte. Kişisel duygularını bir kenara bırakıp tamamen görev odaklı bir şekilde Güney için çalışması gerekirken şimdi neden haftalık raporunda son derece önemli bir yeri olacak olan bu kağıdı okuyamıyor bilmiyordu. Ya da okusa bile raporda bundan bahseder mi ondan hiç emin değildi. Ne diye almıştı ki zaten, başında yeterince derdi yokmuş gibi ne diye yenisini eklemeye karar vermişti? Albay ile bir aydan sonra ilk defa doğru düzgün iletişime geçebildiği halde neden şimdi ortaya çıkarsa aralarının büyük bozulacağı bu olaya neden el sürmüştü?
Aklında onlarca şey varken hangisini öncelikli olarak düşüneceğine karar verememişti, iki gün sonra buluşacağı Jung Hoseok'a rapor diye ne vereceğini mi, bu kağıdı ne yapması gerektiğini mi yoksa Kuzey'deki babasını öldüren kişinin kim olduğunu araştırması gerektiğini mi? Sondaki belki mantıksız gelebilirdi kulaklara, çünkü askeriye ve polisiyesi son derece iyi olan bu ülkede birinin katili kesinlikle bulunurdu değil mi? İşte bu sorunun cevabı koca bir hayırdı çünkü devlet sadece kendi siyasetçisinin arkasında böyle güçlü dururdu, zamanında onlara şifa vermiş sıradan(?) bir doktorun değil. Pekala, anlatıldığı kadarıyla Kuzey'de zaten bu tür olaylar sık yaşanmıyordu ama yine de devlet sadece kendi çocuklarıyla alakadardı hep.
Gözlerini suçluluk hissiyle kapatırken elindeki notu eskisi gibi katlamış ve çekmecede duran günlüğünün arasına sıkıştırmıştı, en kısa zamanda onu ait olduğu yere bırakacaktı. Evet, okumamaya karar vermişti böylece okuduklarından sorumlu tutulup vicdan azabı çekmeyecekti fakat deli gibi de merak ediyordu içinde ne yazdığını. Başlık o kadar cezbediciydi ki kendini düşünmekten alamıyordu, Güney Kuzey macerası derken neyi kastetmişti Albay Jeon'un annesi? Bu olay belki de o kadar değişik bir şey çıkmayacaktı, mesela eğer Kuzey'de iyi bir aileden geliyorsan yurt dışına istediğin gibi çıkabilirdin, belki de mektubun böyle bir durumu vardı.
Ancak farklı bir ihtimal daha vardı işte. Örneğin kendisi bir ajandı ve Kuzey'e gönderilmişti, bu süreçte de günlük yazmaya karar vermişti yaşadıklarını taze tutmak ya da gelecek nesil için bırakmak adına. Albay'ın annesi de böyle biri olabilirdi, yani Kuzey'in ajanı olarak Güney'e gönderilmiş ve bu süreci de oğluna mektup yazarak anlatmıştı belki de. Fakat bu iki ihtimali doğrulamak epeyce zordu çünkü Albay'ın annesi hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordu, isyancı bir karakter mi yoksa güçlü mü, asker mi yoksa ev hanımı mı vesaire. Gerçi daha yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordu.
Kuzey'de yaşayanlar her ne kadar ülkelerine sadık ve sevgi dolu olarak bilinse de aslında fazlasıyla bıkkınlardı çünkü kulaktan dolma yurt dışı bilgileri onlara hayal gibi geliyordu, yaşamayı ancak hayal edebilecekleri bir dünya. Gece hayatı var, elektrikler kesilmiyor, lüks mobilya ve elektronik eşyalar her yerde, renkli binalı sokaklar, model model arabalar, yasaklı olmayan dizi ve müzikler, türlü türlü dünya yemekleri, daha iyi eğitim ve daha az sıkı yaşam tarzı...bunların hepsi ne yazık ki yalnızca birer hayalden ibaretti. Yine de ülkelerinin kurucularına son derece minnet besleyen vatandaşlar -ya da buna mecbur kalanlar- bu inançlarına tutunarak bir şekilde yaşayıp gidiyorlardı, şikayet etseler dahi hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmeleri de cabası tabii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
near here |taekook✔️
FanfictionKuzey Kore ordusuna ajan olarak sokulan Doktor Kim Taehyung, asla yapmaması gereken bir şeyi yapmış ve aşık olmuştu. |SemeKook|