-Kaçış- 1

11.4K 434 77
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gece saatin kaç olduğunun bile farkında olmadan koşuyordu genç kız. Yolun sonuna geldiğinden emindi. Muhtemelen saniyeler içerisinde yakalanacak, ensesinden tutulup nezarethaneye atılacak ve yıllardır ilmek ilmek işlediği kariyeri, dişiyle tırnağıyla didinip kurduğu düzeni elinden çekilip alınacaktı. Bununla da kalmayıp yaka paça sınır dışı edilecekti. Arkasında iyi eğitilmiş oldukları belli olan iki polisten daha ne kadar kaçabilirdi ki?

Asıl memleketi olan Türkiye'den buraya geleli yedi yıl olmuştu. Geçen yedi yılda bu şehre alışmış, sokaklarına aşina olmuştu. Burası Newyork'ta, siyahî vatandaşların çoğunlukta yaşadığı bir mahalleydi. Semtin çoğunluğunu büyük apartmanlar oluşturuyordu. Fakat şu an genç kız, şehrin yapısını düşünmeyi değil, apartmanların içinde kaybolmak, gecenin siyahına karışmak istiyordu.

O, ayaklarının peşinden kovalayan polislerden kaçtığını sanıyordu. Oysaki durum biraz farklıydı, Zeynep önünde onu bekleyen kaderine koşuyordu. Tıkanmış nefesi kaçtığından değil, koştuğundandı. Doğrusuyla yanlışıyla, acısıyla sevinciyle alnına yazılmış kaderine koşuyordu.

"Eğer kaçmaya devam ederseniz, vurmak zorunda kalacağım!"

Aldığı ihtar canını boğazına taşımıştı. Ya kaçmayı başaracak, ya da ölecekti. Fakat asla teslim olmayacaktı, olamazdı. Elinde tuttuğu çanta ile koşmak oldukça zordu ama çantadaki dosyalar asla polisin eline geçmemeliydi. Şu an lehine işleyen tek şey karanlıktı... Üzerindeki siyah feracesi ve aynı renkteki büyük başörtüsü gecenin rengiyle birleşmiş, yorgan olup örtmüştü onu tüm tehlikelerden.

Peşinde koşan polislerin bildiği tek şey kaçan şüpheliyi yakalamaları gerektiğiydi. Fakat bu karanlıkta henüz kimliğini bile tespit edememiş oldukları bir adam ya da kadını kovalıyor olmak, kara taşın üzerinde yürüyen kara karıncayı bulmak kadar zordu. Ortalığa savurdukları boş tehditlerle kaçan zanlıyı yemlemeye çalışıyor fakat başarılı olamıyorlardı.

Zeynep eğer kaçmayı başaramazsa ona ihtiyacı olan onlarca insanı ardında bırakmak zorunda kalacaktı. En zoru da buydu... Kalbinden, öyle içten bir dua etti ki; "Ya Rabbi, kurtar beni."

Önüne çıkan bir bahçenin avlusundan içeri attı kendisini. Kafasını önünde duran apartmana kaldırıp ışığı açık olan bir daireyi gözüne kestirdi.

"Lanet olsun! Nereye kayboldu bu adam? Komisere elimizden kaçırdığımızı nasıl söyleyeceğiz!"

Öfkeyle savurduğu sözlerin arasına birkaç küfür de yollamıştı orta yaşlarının başında olan polis memuru.

"Dağılıp arayacağız, uzaklaşmış olamaz."

Apartmanın dış kapısında bir tas kedi maması ve yanında bir tas su olduğunu gördü Zeynep.

"Allah'ım şükürler olsun."

Bu demek oluyordu ki sokak hayvanlarının girip çıkabilmesi için dış kapı açık bırakılmıştı. İçinden bir besmele çekip kapıyı itti.

SİYAHİ  🧡🔸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin