YÜZBAŞI

Four

Şu an kendi odamda tavanla bakışıyorum sebebi ise ölmeden önce son kez tavanla bakılıp vedalaşabilmek...

N'oluyo ya yine dediğinizi duyar gibiyim slk ya bu kz kimse sana bişi demiyorum şizofren
Hiç anlatmadım sana oysa...

Neyse Ya şu an Demir mutfakta bana çorba hazırlıyor abim eve dahi çıkmadan gitmesi gerekti amiri aradı erken gel dedi, Betül'de hala adliyede gelirse zaten direkt emire yollıcam ne kadar istemememde onu yoramam kendi isteklerimle. Bu yüzden kendime köle olarak Demir i seçtim ama keşke seçmeseydim mutfaktan hiç iştah
açıcı sesler gelmiyor.

Iııı... sanırım bir şey kırdı...
Offf hayır yaaa Betül beni evden atıcak yemin ederim off
Aha evsiz barksız kaldık Sakatızda zaten offf , abini arada buraya gelsin bari
Bu seferde bacağımı kırsın diyemi
Eved
Sie git

"Ege..." diyip odama geldi. "Ben bir şey kırdım ama önemli bişeymiydi" dedi burnunu hafifçe kaşıyarak çekingen bir şekilde vereceğim tepkiyi çözemiyordu

"Ne olduğuna göre değişir"

"Böyle eski bir şey... dur getiriyim toparlamıştım parçalarını" dedi ve mutfağa gitti .
İnşallaj düşündüğüm şey değildir inşallah

2 dakika sonra elinde bi poşet ile Demir geldi odaya.
Poşete korka korka baktım, gördüğüm şey ile donup kaldım, Allah kahretsin ki düşündüğüm şeydi.
Egesahili iyimisin, yapıştırırız ya olmadı parçalarını saklarsın...
Pakizeye bile bişi diyecek halim yoktu şu an, çoktan ağlamaya başlamıştım zaten...

Demir panikle yatağa oturup "ben,ben çok çok özür dilerim... çok mu değerliydi" dedi paniklemiş bi halde

Her zamanki gibi en nefret ettiğim huyumu kullanıp kafamı hayır dercesine salladım...
"Iıı...tamam sorun s-orun yok. Ben, birden görünce şok oldum bişey yok yani" diyip geçirştirdim poşetten gözlerimi zorla çekerek Demir'e baktım mâfolmuş şekilde bana bakıyordu. Hafifçe burnumu çekip göz yaşlarımı ne kadar akmaya devam etselerde silip "sadece beni biraz Yanlız bırakırmısın...lütfen" dedim sesim o kadar kısık çıkmıştıki ben bile zor duymuştum.

Anlayışla yataktan kalkıp odadan çıktı ben ise verdiğim sözü tutamadığım için hüngür hüngür ağladım sonrada uyuya kalmışım işte...

2 yıl önce/Sakarya (Ege'nin staj zamanı)
********
Sürüne sürüne şu an okula gidiyorum sebebi ise neymiş ordan doğru köylere gidilecekmiş oradaki hayvanlar kontrol edilecekmiş okey ben bunun hayali ile bu yerlere geldim ama AMA benim evime 15 dakikalık köylere gidiliyorken beni 2 saatlik yola götüremezsiniz beni babam köye kadar bile bırakırdı 'söve söve' ama ikna ederdim neden ben şu an iki saat erken uyanıyorum tekrar dönüceğim yere yemin ederim, burayı yazan aklımı seveyim.

Şimdi dieceksiniz Sakarya'da ne bok işin var diye söyle söyliyim; ben 18 yaşıma kadar İstanbul'da yaşadım orda büyüdüm falan filan ben 12 yaşındayken Sakarya'dan yazlık aldı canım ailem , yani o kadar yazlık yer dururken neden Sakarya dimi .
Neyse işte kurbanımızı filn orda kesiyorduk sonra bizimkiler Sakarya'ya taşınma fikri aldı ev yaptırdık kendimize ait villa tipi , tabi hemen taşınmadık babam emekli olunca taşındık bende İstanbul üniversitesini tutturmama rağmen beni İstanbul'da bırakmadılar sende geleceksin dediler bende mecbur Sakarya ünisine gittim puanım hayli hayli yetiyordu sırf aile evinden kurtulayım diye çalıştım ama bırakmıyorlar abi yakamı kurtulamıyorum , neyse dedim madem öyle yurtta kalıtım her gün 2 gidiş 2 dönüş 4 saatlik yolla ne b*k yicem ben dedim
Gidip gelirsin bişi olmaz dediler

Ve 5 senedir burdayım , şu an staj görüyorum son senem ama ben yüksek lisans yapmak istediğim için 2 yıl daha okucam.
Eskiden doktora da okumak istiyordum ama şu an hiç uğraşamam iki yılda onunla okuya okuya ne bok olucam sanki sonum a101 veya Bim aq