YÜZBAŞI

thirteen

İyi okumalar aşklar🤍

~

"Kızım sen Manyadınmı? Ne demek ağa sevgili yaptım ne dediğinin farkındamısın. Ah ahhh danadım tabi kuzenini senelerce sende buldun başıma Kürt aşiret birini. Yoookkk ama suç bende suç bende sen ne dedin anne danama başına geliyor dedin yıllarca ben naptım dinlemedim seni gittin buldun sende"

Yürek yiyip anneme sevgili yaptığımı söyledim ve sonuç bir saattir annemin cırlamasını çekiyorum.

"Ya anne Allah için ben onunla birmiyim o gitti Erzincanlı fakir birine ben Mardin'e aşiret gelini olacağım olursam, ayrıca annesi zaten İstanbul'da yaşamış büyümüş modern bir kadın geri kafalı filanda deil. ben Sevcan abla gibi gidip fakir biriyle mi evleniyorum ki daha bir hafta oldu sevgili olalı belki olmıcak ayrıca abimde tanıyor onun eski arkadaşı betülünde müstakbel kocasının abisi haftaya söz nişan yapılacak çok merka ediyorsan gel tanıştırayım veya biz gelelim bir şekilde izin alıp. Ama yok haftaya Betül'ün sözünü yapıcaz o yüzden olmaz ama ondan sonraki hafta gelebiliriz istersen, ha ne dersin?"

"Yok kızım biraz zaman geçsin hemen oldu bittye getirilir şimdi onlar işi uzatmayı sevmez"

"Ya off anne ne alaka. Neyse benim işim gücüm var hadi görüşürüz" diyip yüzüne kapattım.

Anlaşılan annemle baya uğraşıcam o bu deil hadi annemi hallettim babam nolcak ben söyleyememki neyse neyse babamı sonra hallederiz ki annem söyler bile ablamda öyle yapmıştı çünkü ilk öğrendiği gece babama söylemişti ablam bir yıl filn babamdan gizli sanıyordu ama babam her Boku biliyordu.

"Kanka" diye odama Dalan bir Betül ile karşı karşıyayım yol geçen hanı zaten benim odam bu gün uğrayan uğrayana sabahtan beri gelmeyen kalmadı
Demiraşkın gelmedi
O odasında dosyalarla uğraşıyor
He aşktan işe daha yeni vakit ayırdı
Aynen cano

"Ne var?"

Cevabıma göz devirip masamın önündeki deri koltuğa oturdu.

"Kanka sözü iki hafta sonraya atıyoruz biz İstanbul'a gidiyoruz bir haftalığına sen konserini veriyorsun bende annemlerde konuşuyorum okey?"

"Okeeeyyy okey de işe başlayalı kaç gün oldu hemen izin alamamki "

"Salak iki günde tüm işini hallet kliniğe yardımcıların bakar"

"O da doğru neyse Ya boşver sonra hallederiz"

"Aynen neyse benim burda işim var onları halledip gidicem sana uğrayayım dedim"

"İyi yaptın aşkım" sarılıp yanaklarımdan öptü ve odadan çıktı.

Kalan birkaç dosyaya bakacak iken yine kapı tıklatıldı.

Bezmiş bir şekilde "geeellll" dedim.

Gelen astsubaydı "doktor hanım bir beyfendi geldi sizinle görülmek istiyormuş"

"İsim?"

"Pars...pars seçkin"

"Şaka! Dur tamam tamam geliyorum ben"

Parsım gelmişti. Üniversitedeki en iyi anlaştığım erkek arkadaşım olabilir bi de onun ikizi vardı peri. Perikızım
Sık sık görüşürdük ama ben son iki aydır Sakarya'ya gitmediğim için görüşemiyorduk şu an parsın burda ne işi olduğunu hiç bilmiyorum.

Bekletmeden dışarı çıktım. İçtima alanından geçerken Demir'in ve timinde içtima yaptığını gördüm.
Şu an hem onlara karışmak istemediğimden hemde parsı bekletmek istemediğimden hemencecik giriş kapısının oraya geçtim.

"Aaa bi tane böcek geliyor ay göremiyorumda küçücük bir şey bu aslanım büyüteç var mı ya bakıyım egemiymiş bu göremiyorum küçücük olunca" dedi direkt olarak pars beycik tanıştığımızdan beri boyumla dalga geçmeden yapamıyordu beyfendi.

"Ha ve ha. Ha bu ne kadada komik bir uşaktur, doğuştan mi bölesin yoksa baba tarafı Cem yılmazmu"

"Yok gız baba tarafı Cem Yılmazu nerden tanksın temeli tanırlar da onlar" dedi benim gibi Karadeniz ağzı ile

" aşırı özlemişim seni sırık bey" dedim beline sarılarak.

Öküz sırık şerefsiz canım arkadaşım tam 1.98 olduğu için ve bende minimal bir kız olduğum için topukluyla anca göğsüne denk geliyordum.

"Neyse gel sana bir kahve ısmarlayayım"

"Yok almıyım ben bebişim sonra görüşürüz ben buralardayım"

"Ha tamam. Ama haftaya İstanbul'da ol ben konser vercem gereken bilgilendirmeyi grupta yapcam"

"Oooo özledik sesini iyi olur."

"Aynen aynen"

"Neys eben gidiyim zaten bundan sonra bol bol görüşürüz"

"O ne demek"

"İki hafta sonra anlarsın hadi görüşürüz" diyip sıkı sıkı sarıldı yanaklarımı da öpüp en son saçlarımı karıştırıp kaçtı çünkü dövüceğimi biliyordu.

"EGE HANIM BAKARMISINIZ"
Diye bağıran Demir ile yerinde sıçradım.

"T-tamam yüzbaşım geliyorum" diyip pıtı pıtı peşinden gittim.Ne oldu da bu dana gibi böğürdü?
Bilmm
Ok
Bb

Demir'in arkasından odama girerken yavaşça kapıyı kapatıp yanındaki duvara yaslandım. Demir neden sinirlendiğini bilmediğim bir şekilde şu anda sakinleşmeye çalışıyordu.

Sessizce mırıldandım. "Birşey mi oldu"

Sertçe nefesini verip "O kimdi?" Diye sordu.

Parstan bahsediyordu sanırım.
"Kapıdakinden bahsediyorsan parstı benim üniversiteden arkadaşım burda işi varmış benimde burda olduğumu öğrenince uğramış bir de onun ikizi var peri ikisi üniversitedeki en yakın arkadaşlarımdı tabi ben herkesle samimiydim ama onlar farklıydı. Öyle başka birinden bahsediyorsan bilemiyorum bahsedersen hatırlarım"

"O kadar yani... bana bile bakmadan koşa koşa gidip sarıldığın herif pars denen lavuk?"

" birincisi düzgün konuş ikincisi sen içtima yapıyordun ve hem işyerinde hemde meşgul olduğundan rahatsız etmek istemedim. Ayrıca saha dün bir bu gün iki sen hayırdır hayatıma karışmayamı başladın. Kusura bakma ama ben daha babamı karıştırmıyorum hayatıma sen kimsin?"

Bi anda patlamam ile yüzünde oluşan yıkılmışlıkla "ben kimin öylemi... hah ben kimim doğru söylüyorsun iki günlük adamım. Kusura bakma hayatıma karışmak istememiştim daha fazla karışmadan çıkıyım ben en iyisi iyi günler sana" diyip odamdan çıktı kapıyı sertçe çarparak.

Sanırım bu sefer tüm günün patlamasını Demir'e yapmıştım.
Sikiyim böyle işi...

808 kelimeeeeeee

Hiç hikayenin gidişatını bilmiyorum bir ara baştan sona okucam o kadar ara veriyorumki kafam karışıyor eğer arada bozukluk olursa bilgilendirin beni aşklar.

Admininiz hepinizi seviyoreeeee

OY VE YORUMLARI UNUTLAYIN!!!

İyi geceler...