İyi okumalar :)
....
Gelin odasında üstümü değiştirip ayakkabılarımı da değiştirdikten sonra makyajımı tazeleyip odadan çıktım.
(Medya: Ege'nin elbisesi ayakkabı tek bant siyah topuklu)Elbiseyi Betül seçti diye giymiştim hemde Demir'in aklı bende kalsın bekarlığa vedasında kaşı gözü oynamasın diye yapmış olabilirim ama olmayadabilirim...
Dış kapının oraya geldiğimde arabanın orda dikilen demirle karşı karşıya gelmiştim.
Tek başına kalmıştı sanırım beni o götürüp ordan kendi geçicekti. Çünkü ben mekana dair çok bişi bilmiyorum Allah razı olsun bana söyleme gereğinde bulunmamışlardı"Karıcım giyinmeyi unutmuşsun?" Dedi Demir alay edercesine.
Bende aynı ses tonu ile "yaa öyle mi olmuş tüh bişeyde giyemem artık napıcaz böyle gidicez mecbur" diyip arabaya binmek için kapıyı açtım.
Eğer demirle atışmaya girersem o atışmadan çıkamazdım asla..
"Ege güzelim, güzel karım, birtanem, lavanta kokulum yapma bak katil olmamı istemiyorsan yapma gidelim güzel güzel başka bişey seçelim He? Bu kumaş parçası ile olmaz çünkü" dedi çok yumuşak bir ses tonu ile..
"Islak mendil varmı arabada?" Diye sordum duymamazlıktan gelerek.
"Torpidoda var. Napıcaksın ki?"
Dedi anlamazca."Rujumu değiştirmem lazım çok sade kalmış" diyip nude tonlardaki rujumu silmeye başladım.
"Ege burda köy yanıyor sen ruj yenileme derdindesin!" Dedi dişlerinin arasında.
"Aşkım arabayı sür de gidelim işte AA ne. Abarttın böyle" diyip rujumu aynadan sürmeye başladım .
Bi anda arabayı çalıştırıp hız yapınca arabanın ırgalanması ile rujumu taşırdım hemde BORDO RUJUMU..
Derin bir nefes alıp "düzgün kullan şu arabayı" dedim nefesimi verirken .
"Kusura bakma karıcım aniden oldu.." dedi yapmacık bi üzüntü ile..
Sessiz kalıp rujumu silip tekrar sürmeye başladım. O sırada da Demir'in Çukurlu yola giresi tuttu...
Katil olacaksın biliyorum ama sakin ol.
Deniyorum..."Demir eğer şu arabayı düzgün kullanmazsan bikini ile giderim oraya sinirlendirme beni!" Dedim ikaz ederek.
"Lan daha ben görmedim seni bikini ile bir de elalemmi görecek Ege bak valla geliyorlar bana kaza çıkıcak elimden!" Dedi bi anda patlayarak..
Sinirle telefonumu elime alıp Esra'yı aradım . Düğün için o da gelmişti ve şu an mekanda olması gerekiyordu.
Açmayınca hiç bozmadan telefonumu sessize alıp yandaki tuştan konuşmaya başladım biriyle konuşuyormuş gibi.
"Esroşum hani benim geçen yıl bara gittiğimizde giydiğim bir elbisem vardı ya?.... heh onu getirsene onu giyme kararı aldım... aynen aynen o sırt ve göğüs dekolteli olan mini kırmızı elbiseyi...yok bol olan değil dar olan.. heh aynen aynen o sakın unutma onu giyice-" diyemeden arama ani firen taptı ve ön camla öpüşmekten kurtuldum kemer sayesinde..
"YA NAPIYOSUN ÇILDIRDINMI?" Diye cırladım Demir'e karşı..
Ödümüz bokumuza karıştı aaa.."ASIL SEN NAPIYORSUN YOK LAN BİZ ZATEN ÇİFT NİKAHLI EVLİYİZ NE GEREK VAR Bİ DAHA BÖYLE ŞEYLERE ABUK SUBUK GİYİNİYORSUN ZATEN!" diye o da bana bağırdı...
Hadi lan Ege son kozunu oyna..
Gözlerimi doldurup ona döndüm hayret edercesine "tamam."diye mırıldanıp önüme döndüm "Ee biz bu gece ayrı kalsak iyi olur..." diyip kapıyı açtığım gibi ayağımdaki topuklularla yürümeye başladım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZBAŞI
RomanceDoğu görevini Mardin'de yapma hayali ile yanıp Tutuşan ve sonunda başaran bir veteriner kadın... & Ağa olmayı istemeyip asker olma hayalini gerçekleştiren yüzbaşı... ... İlk hikayemle karşınızdayım