10. DERS- HSDT

28 12 77
                                    

Öğrenciler yine bir gece yarısı vakti giriş kapısının önündeydiler. Artık bu saçma saatlere alışmışlardı. Hatta bunu sevenler de mevcuttu.

Profesör Laura, Profesör Layla, Rolf Scamander ve Steve Leonard onlara doğru gelirlerken Steve Leonard'ın elinde büyük bir yorgan yığını vardı. Belki de bugünkü görev yastık savaşıydı. Ama çoğu öğrenci bu okulda bu kadar masumane bir iş yapılmayacağının farkındaydılar.

"Yoklama" dedi Laura sabırsız bir sesle.

Night Nyx Moon Dark

Joaquin Helios Cold

Joly Jane Scearmt

Emrick Gold

Lemina Lestrange

Elisa Cara Daniella Grindelwald

Isabella Matson

Alex Charles

Maria Bennett

Vela Sia Hawking

Melenia Slodoria Lestrange

Alexander Boris Eldon Hector Luther Patrice Black

Stephen Hadrian Marco Riddle

Beth Walker

Raven Ruby Black

Adelina Black

Albert Pattinson

Laura yoklama alırken Layla da nişanlısının kollarında olan yorgan yığınını dürtükleyip duruyordu.

"Nefes alabiliyor mu acaba orada?" Diye kararsızlıkla sordu Rolf.

"Nefes alsın diye boşluk bıraktım." Dedi Steve ama kendisi de emin görünmüyordu.

"Sevgili öğrenciler, bugün çok tehlikeli bir yaratıkla savaşacaksınız!" Dedi Layla, Steve'in kollarındaki yorganı göstererek, kimse korkmuş görünmedi, "Tabii ki yorganla savaşmayacaksınız salaklar! İçindekiyle!"

Sonra yorgan kıpırdamaya başladı ve tanıdık, uykulu bir ses duyuldu, "Geldik mi?"

Yorganda büyük bir kıpırdama daha oldu ve yorganın içindeki yaratık, nam-ı değer Darius yere düştü. Son saniye annesinin yavaş düşmesi için yaptığı büyü işe yaradı ve yumuşak düşüşten sonra arkasını dönüp yerde uyumaya devam etti. Buna gülen öğrenciler oldu. Sonunda Steve oğlunu yine yerden kaldırıp yorgana sardı ama bu sefer kafası görünüyordu. Küçük çocuk gelmek için ısrar etmiş sonra da uyumuştu.

"Bu taraftan beni takip edin!" Dedi Laura. Hep beraber gece yarısından Soleil ormanında yürümeye başladılar. Daha önce hiç gitmedikleri bir yere gidiyorlardı. 20 dakika kadar yürüdüler ve bir dağa ulaştılar. Sonra da dağa tırmanmaya başladılar. Darius'u artık Steve taşımıyor onun yerine sarışın çocuk Layla'nın büyüsüyle havada süzülüyor, uyumaya devam ediyordu. Anlaşılan en kolay çıkma yöntemi onunkiydi.

10 dakikalık bir tırmanmanın sonucunda da devasa görünümlü bir mağaranın ağzının önündeydiler. Mağara zifiri karanlıktı. Steve ve Rolf önden gidip içerideki meşaleleri yakarlarken Layla ve Laura büyüleri ile daha fazla ateş yaratıyorlardı.

İçerisi aydınlandığında görünen görüntü dehşet vericiydi. Yukarıdan sarkan bir sürü dikeni olan sarkıtlar, duvardan sarkıtlara kadar uzanan devasa dikenler vardı ama en korkuncu hepsinin kan içinde olmasıydı.

"Galiba sonunda bizi öldürmeye karar verdiler." Diye yorumladı Lemina.

"Bu da bizim oyunlarımızdan biriydi," diye açıkladı Laura. "Bizim zamanımızda yerde lav vardı. Sarkıtlara tutunarak düşmeden, ölmeden, öldürücü bir yara almadan karşıya geçmeniz gerekiyor. Dikenler de işinizi zorlaştırmak için. Ama en önemli tehlikelerden biri sarkıtların sürekli sallanıyor olması. Bir sarkıttan diğerine atlarken dikkat etmeniz ve yere düşmeniniz gerek. Toplamda 11 sarkıt var. Hepsini geçebilen kazanır. Kan lekelerini önemsemeyin. Hep Vampirlerin işi!"

"Sadece eğleniyorduk!" Dedi Steve kendini ve ırkını savunarak, "Hem sarkıtları size biz bağışladık."

Laura ona kötü bir bakış gönderse de birşey demedi. Elini oynattı ve satkıtlar az önce de söyledikleri gibi sallanmaya başladı. Bu sefer ise Layla devraldı. "İsmini okuduğumuz kişi başlasın! Night!"

Night kendini hazırladı. Hızla ilk sarkıtın üstüne atladı ama dikenlerden dolayı çığlık atarak kendini yere bıraktı. Sevgilisi Joaquin hemen yanına koştu ve kanla lekelenmiş kıyafetlerine panikle baktı. Laura gelip kıza iyileştirme büyüleri yaparken yanında bekledi. Ve Layla bir diğer ismi, onun ismini okudu.

Joaquin ilk sarkıta atlayınca büyük bir acı çekse de ikinci sarkıta kendini atabildi. Ama bunu tutamayıp yere devrildi.

Joly de ilk sarkıtta devrilenlerden olurken Emrick birinci sarkıtı geçip kendini ikinciye atabilmiş ama sallanan sarkıtlarda tutunamadığı için yere düşmüştü.

Lemina ilk ikiyi acı içinde aşarken üçüncüye varamadan kendini yere bıraktı. Elisa ise daha ilk sarkıtta yere düşenlerden oldu.

Isabella ikinciye ulaşmış ama sarkıt saklandığı için dengesini koruyamayıp yere düşerken Alex de birinciden ikinciye geçerken düşmüştü.

Maria herkesi şaşırtarak üçüncü sarkıta tutunabilmişti ama acıyan kolları yüzünden bırakmak zorunda kaldı.

Vela ve Melenia kendilerini ilk sarkıtta atanlardan olurken Alexander zorlanarak da olsa ikinciye ulaşmış ama bırakmıştı.

Stephan da üçüncüye ulaşan nadir insanlardan oldu ama dördüncüye varamadan dengesini kaybetti ve düştü.

Beth kendini birincide attı ama Raven ikinciye tutunabildi. Sonra da tutunur tutunmaz düştü. Adelina ikinciye tutanabilmiş ama üçüncüsü atlarken yere çakılmıştı.

Tüm öğrenciler bitirdiğinde Profesörleri onlara yarı hayal kırıklığı yarı acımayla bakıyorlardı. "Batırdınız!" Dedi Laura, "Biz bunların 11 tanesini aşmıştık ama sizden 3.'yü geçebilen bile olmadı. Yazık. Çok yazık."

"Sesi duyuyor musunuz?" Diye sordu Layla alayla, "Virginia'nın kahkahası, öbür taraftan sizinle alay ediyor!"

Tüm öğrenciler aksayarak okula geri yürüdüler. Buraya gelirken yürümek zor olmasa da geri dönüş oldukça zor olmuştu...

11 Laneti(KATILIMLI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin