10

170 44 82
                                    


•••

  Beyaz ve boğucu bir odanın içine hapsetmişlerdi Aoyama'yı. Ellerine, kendisinden daha ağır zincirler sarmışlardı. Odanın her yerinde kameralar yer alıyordu. Direkt olarak karşısında dışarısı görülmez bir cam vardı. İçeriden ayna olarak görülüyor ama dışarıdan ise; mahkûmun her bir hareketi izleniliyordu.

Aizawa boğazını temizlemiş ve masaya sabitli olan mikrofana iki kez tıklatmıştı.

Aoyama Yuga! Sana soracağım olan sorulara lütfen doğru cevap ver.~Aizawa

Aoyama başını yerden kaldırmadan onaylamıştı.

Aizawa bıkkınca nefes vermişti.

Kötüler birliği ile alakan ne? Sana söylenilen her şeyi anlat.~Aizawa

Aoyama titreyen dudağını ısırmış ve göz yaşlarını tutamamıştı. Çok utanıyordu, çok kızıyordu ve çok iğrenç hissediyordu.

K-kusuke Saiki bana daha fazla güç vereceğini söylemişti ve bunun karşılığında Kusuo'yu bir hafta kadar oyalamamı istemişti. İlkten kabul etmemiştim ama araya ailemi karıştırdı.  İtiraz edemedim. Gerçekten böyle olsun istemezdim. Neden Kusuo'yu oyalamam gerektiğini de bilmiyorum. ~Aoyama

Başını kaldırmıştı. Aynadaki yansıması ile daha da acımıştı kendisine. Şişmiş gözleri ve darmadağın saçları... Tüm parıltısı kaybolmuştu.

ÇOK ÖZÜR DİLERİM. GERÇEKTEN ARAYA AİLEMİ KARIŞTIRMASALARDI BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZDIM.~Aoyama

Hıçkırarak ağlıyordu. İçindeki sıkıntıyı, acıyı bu şekilde dışa vuruyor ve onu anlamalarını umuyordu.

Aizawa hoparlörü kesmişti. Şimdi konuşacaklarını Aoyama duyamazdı.

Kusuo, masaya poposunu yaslamış ve sağ eli ile burun kemerini sıkmış, alnının kırışmasına sebep olmuştu.

Sensei bunu size söylemeye fırsatım olmamıştı. Abim ile karşılaştım. Kötüler birliğine girmiş. Kendi evrenimizde sürekli bir yarış hâlindeydik. Beni, yaptığı buluşlarla yenmeye çalışırdı. Demek ki evrenler arası geçişi bulmuş. Bana bir hafta süre vermiş. Eğer evrenlerdeki yanlış şeyleri bulamazsam bedenim patlayacakmış ve benim çok az bir zamanım kaldı. ~Kusuo

Tüm ömrü hayatında bu kadar uzun konuşmamıştı Kusuo. Tek solukta olan şeyleri özet geçmiş ve Sensei'inden bir yanıt beklemişti.

Anlıyorum. Yanlış olan şey hakkında bir fikrin var mı?~Aizawa

Kusuo kollarını bağlamış ve gözünü karşısındaki duvara dikmişti.

Hayır. Hayır yok Sensei. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. ~Kusuo

Aizawa yeniden hoparlörü bağlamıştı.

Dabi hakkında ne biliyorsun?~Aizawa

Hiçbir şey.~Aoyama

Hiç düşünmeden cevaplamıştı.

Dabi ile Endeavor arasında bir şeyler dönüyor.~Kusuo

Çocuğun zihninden geçenleri söylemişti. Kafasını Sensei'ine çevirmiş ve yerinde dikleşmişti.

Endeavor, Shoto'nun babası. O zaman Shoto illa bir şeyler biliyordur. Onunla konuş.~Aizawa

Kusuo başını sallamış ve kendisini yurda ışınlamıştı. Sınıfın başında duracak bir hoca olmadığı için herkesi yurda geri göndermişlerdi.

Mutfakta, soğuk sobasını yiyordu Shoto. Yemeyi sevdiği şeylerden birisiydi.
Karşısına oturan Kusuo ile şaşırmış ve ona doğru dönmüştü.

Seninle konuşmam lazım. ~Kusuo

Önemli bir şey gibi? Yoksa sen öyle insanlarla konuşacak bir tipte değilsin. ~Shoto

Sen de değilsin. ~Kusuo

İkisi de hafiften tebessüm etmişti. Sadece tek bir günde yaşadığı stres ona yetmişti. Dolabın en arkasında olan kahveli jolesini ışınlamış ve uçurarak midesine göndermeye başlamıştı.

Mutluluktan küçük bir çocuğa dönmüştü resmen. Yanaklarını şişirecek kadar alıyor ve yavaş yavaş yiyordu. Bu görüntü... Cidden sevimli.

Jölesi bittiğinde her zamanki düz görüntüsüne geri dönmüştü. Masadan kalktı ve bulaşıkları tezgahın üzerine bıraktı.

Yemeğini bitirdiğine göre senin odana geçelim.~Kusuo

Bunu söylerken de bir yandan bulaşıkları yıkıyordu. Hareket ettirdiği sünger ile...

Shoto hafifçe gırtlağını temizlemiş ve ayağa kalkmıştı.

Tamam. Gidelim.~Shoto

Önde Shoto, arkada Kusuo.

Odaya geldiklerinde ilk önce Kusuo'nun girmesi için kenara çekilmişti Shoto. Bu ince davranışı Kusuo tabiki de farketmemişti. Farketse bile unursamazdı ki. Doğasına tersti bir kere.

Shoto oturması için sandalyeyi göstermişti. Kendisi de öbür sandalyeye oturmuştu.

Rahatına bak lütfen.~Shoto

Sandalyeye yerleştiklerinde göz temasına girişmişlerdi. İkisi de gözlerini çekmiyordu. Bir giriş yapmalılardı artık.

Bunu sormak... Bilemiyorum. Acı verici olabilir ama kardeşin hakkında bilgi verir misin?~Kusuo

Hangi kardeşim?~Shoto

Shoto şaşırmıştı. Kardeşleri hakkında ne acı verebilirdi ki?

Ölen kardeşin.~Kusuo

Nefesi titremiş ve göz temasını bozan ilk kişi olmustu Shoto.

Bölüm Sonu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm Sonu

Aslında bunu bir manga hâline getirmeyi o kadar çok isterim ki ama çok yetersizim. Ayrıca dijitalden cizebilecegim herhangi bir şeyim yok. Keşke olsaydı bee

Vote verirseniz sevinirimm 🌹 🌹

Bybyyy

SAİKİ K:EVREN YOLCULUĞU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin