19*DEATH NOTE BAŞLAYIŞ&BİTİŞ*

135 38 127
                                    

Neden bir bölüm okuyup sonraki bölümleri atliyorsunuz ya da neden yarıda bırakıyorsunuz okumayı

Ne bilim insan üzülüyor yaa

Bu arada kapak fotoğrafını değiştirdim

•••

(KUSUO'NUN ANLATIMINDAN)

|Kalan süre; 7 gün|

{Saat: 10.13}


Tenimi yalayıp geçen rüzgar ahenkli bir şekilde dalgalanıyor ve gökyüzüne karışıyordu. Göz kapaklarıma düşen bir miktar güneş ışığı ise canımı acıtıyordu. Ancak bu tatlı bir acıydı.

Hayır. Şaka yapıyorum. Bu berbattı.

Gözlerimi yavaşça araladığımda bir bankta otururken buldum kendimi. Yerimden kalkmadan etrafa bakınmıştım. Koskoca bir bina vardı tam karşımda. Okul olması lazımdı. Etrafta bir kaç tane üniforma giyen gençler bunu doğruluyordu.

Yerimden kalkmış ve ne tarafa gitmem gerektiğini kendi kendime sormuştum. Bir ağaç buldum ve gölgesine doğru adımlarımı sıraladım.

Altında esen rüzgar ve hiçbir yerine değmeyen güneş... Gerçekten iyiydi.

Çimenlere doğru oturmuştum. Yoldan geçen bir kaç öğrencinin itici bakışlarına maruz kalsam bile burasını sevmiştim.

Gözlerimi şaşı yapıp etrafa bakındım. Garip bir şeyler yoktu. Yani gizli çiftlerin kenar köşede çiftleşme seremonisini saymazsam...

Ilık rüzgar cidden en iyisi.~Kusuo

Göz kapaklarım daha fazla direnemediği için zorlamamıştım. Azıcık kestirmenin kime ne zararı olur ki?



Garip, karanlık bir yerdi burası. Yerimde biraz ilerlediğimde  sıra sıra polislerin dizildiğini gördüm. Ellerindeki silahları; köşeye sıkışmış gence doğru  tutuyorlardı. Genç ise pişkin pişkin sırıtıyordu.

Bir polise yaklaştığımda elinde bir defter olduğunu gördüm. Sıkıca tutuyordu. Neredeyse defter bükülecek, sayfaları zarar görecekti.



Gözlerimi açtığım an ayağa kalkmıştım. Sanırım sorun o defterdi ve burada uyandıysam eğer... O defter buralarda bir yerlerde olmalıydı.

Güçlerimi kullanıp etrafı gezmek isterdim ama bu mümkün değildi. İlgi çekmemem gerekiyordu. Ama koşabilirdim. Değil mi?

Yavaş bir tempoda okulun etrafında koşmaya başladım. Aynı zamanda da etrafta defter var mı diye inceliyordum.

Arkamda pat diye ses duyunca durmuştum. Arkama dönmüş ve yere bakmıştım.

Death Note

Ölüm defteri mi? Vay canına.

Yerden aldım ve yandaki banka, sırtım okula dönük bir şekilde oturdum. İlk sayfasında beyaz kalemle yazılmış yazılar vardı. Defterin sayfası ise siyahtı.

Kullanma talimatı gibi bir şeydi. İnsanın ismini yazdığınız andan itibaren kırk saniye içinde ölmesi hakkında şeyler yazıyordu.

İlginçmiş.~Kusuo

Bununla işim olmadığı için daha fazla bakmamıştım içine.

Yerimden kalkmış ve okuldan çıkmıştım. Yol boyu yürümüştüm. Gidecek bir yerim yoktu. Varsa bile ben bilmiyorum. Issız bir yerlere gelene kadar sağ sol yapmıştım. Sonunda ıssız bir yere geldiğimde kendimi havalandırmıştım. Sanki havada yatak varmış gibi havaya yatıyordum.

Her ne kadar beni ilgilendirmese de meraklanmıştım. Defteri biraz incelemiştim. Bu defter büyük ihtimalle ölüm meleğine aitti ama burada neden duruyordu ki? Neden sahipsiz bırakmıştı bu defteri? Dünyada bir sürü kötü olduğunu bilmiyor muydu?

Defterin gölgesinden başka bir gölge daha düşmüştü yüzüme.Kafama doğru çirkin bir yüz eğildiğinde ne yalan söyleyeyim korkmuştum.

Yeni sahip sen misin?~?

Ha?~Kusuo

Kendimi yere bırakmış ve o şeyden uzaklaşmıştım. O kadar çirkindi ki nasıl anlatabilirim bilmiyorum.  Buruşuk bir kağıdı andırıyordu.

Elma? Elma ver bana.~?

Ne elması? Elma yok bende. Param da yok. Ayrıca necisin sen?~Kusuo

Ryuk. Adım Ryuk. Ölüm meleğiyim ama artık sen beni yöneteceksin. Çünkü defter senin elinde. Eee? Elma?~Ryuk

Elma ile alıp veremediğin şey ne senin?~Kusuo

Oradaki elmalar kötü.~Ryuk

Oradaki?~Kusuo

Bana biraz daha yaklaşmıştı.

Benim dünyamda. Ölüm meleklerinin olduğu yerde. Çok çürümüş ve kokuşmuş. İlgimi çekmiyor onlar.~Ryuk

Aptal. Bıkkınca nefesimi vermiştim. Aslında bu ölüm meleğinden korkmamam gerekiyordu. Çünkü daha korkunç bir kişi tanıyordum.

Tabii ki Nendo.

Yeni sahip falan değilim ben. Sadece seni uyarıyorum. Bu deftere sahip çık. Kötü kişilerin eline düşmemeli. ~Kusuo

Başını sallamıştı. Nedense inanasım gelmiyordu.

Biraz bekle burada.~Kusuo

Işınlanmış ve elma serası olan bir yere gitmiştim. Bolca elma almış ve yeniden Ryuk'un yanına gitmiştim.

Al bunları. Bir süre idare et. Eğer biterse şehrin dışında bir sera var. Oradan alırsın. Tekrar ediyorum. Sakın defteri kendinden başkasına verme. Ayrıca diğer melekleri de uyar. Tamam mı?~Kusuo

Tamam.~Ryuk

İştahla elmaları yemeye başlamıştı. Sulu elmaları tekte yiyor ve öbürüne geçiyordu. Defteri elmaların oraya koymuştum.

Defteri göz ardı etme. Sahip çık ona.~Kusuo

Tamam tamam. Git artık sen.~Ryuk

Nedense sana inanasım gelmedi. Defteri nasıl kaybettin?~Kusuo

Ryuk, iştahlı ısırıkları arasından konuşmuştu.

Kaybetmedim. Sadece nasıl olurdu diye merak ettim. Biz ölüm meleklerinin hayatları çok sıkıcı. Biraz macera istedim.~Ryuk

やれやれ(yare yare)~Kusuo

Sadece macera istediği için dünyayı karmakarışık hâle sokacaktı. Vay canına. Demek ki ben macera istesem dünya yok olurmuş. Neyse ki gözüm macera aramadı.

Her neyse. Ben gidiyorum. Meyveler için teşekkür ederim ve defteri koruyacağıma da emin olabilirsin.~Ryuk

Tamam.~Kusuo

Kanatlarını çırpmış ve bir kuş misali uçup gitmişti. Zaten elmaların çoğunu da yemişti.

Bu kolaydı. Hem de bayağı kolaydı.~Kusuo

Vücudumun artık alışık olduğu o döngüye yeniden girmiştim. Bedenim siyahlar içinde bir oraya bir buraya savrulurken zihnim ise kapanıyordu.

Lütfen artık son bulsun. Yalvarırım.

•••

DEATH NOTE FİNAL

Eğer böyle olsaydı Death Note başlamadan biterdi

Neyse

Vote verirseniz ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum

Hadi eyw

SAİKİ K:EVREN YOLCULUĞU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin