Onur kusuyordu ve birden yere düştü neye uğradığımı şaşırmıştım . Çevredekilerinden yardım almaya çalıştım.insanlar yardıma koştu ve nabzını kontrol ettiler, iyiydi ama neden birden kusup bayılmıştı? Korkuyordum! birşey olacak diye ambulansı aradım çevredekilerde aramıştı oyüzden ambulans beş dakikaya yakın sürede gelmişti. Onuru ambulans bindirmiştik yanımıza hemşire binmişti.
Onur hala baygındı hemşire birkaç işlem ile onuru uyandırdı ama onurun gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Onurun baş ucundaydım birden kolumu tuttu elleriyle eğilmemi işaret etti.
-Güneş çıkar beni buradan hemen
Ne demek istiyordu onur ve neden korkuyordu ? hemşire telaş içinde
-İyi değilsiniz beyefendi ateşiniz çok düşük Lütfen sakin olurmusunuz?
Onur hemşireyi dinlemiyor ve ben iyiyim lütfen bırakın diyordu ama hemşire iyi olmadığını söylüyordu birden hemşireye dönerek :
- Hanımefendi aslında arkadaşım gayet iyi olduğunu söylüyor. İyi olmayan birşey sezersek hemen getireceğim ama şuan hastaneye gitmek istemediğini söylüyor acaba böyle birşey mümkünmüdür ?
Hemşire sert bir tepki takınarak
-Hanımefendi asıl siz anlamıyorsunuz
hastanın ateşi normal olmayacak kadar düşük , iyi birşey yok şuan hastaneye gitmeliyiz hemen !
Onur ayağa kalktı ve serumu çekti :
- Hasta benim ve ben bu durumu hoş karşılamıyorum ve benim isteğim dışında bana dokunamazsınız bile
diyip öndeki adamlara seslenip ambulansı durdurdu ve kapıyı açtılar. Onurla birlikte aşağa indik ama nerede durduğumuzu bilmiyordum bir yolun kenarından inmiştik ama neresiydi burası Muğlada ,yaşasam bile pek bir bilgim yoktu. onurda çözmeye çalışıyordu sanırım, etrafa bakınıyordu. Onura biraz daha yaklaşıp eğildim
-Kafamıza göre indik ama nere geldik biz tam olarak biliyormusun?
Onur sakin tavır sergileyerek
-Biliyorum sakin ol otobüs durağı
bakınıyorum bulayım gidecez buradan
onur birkaç dakika telefon ile uğraştıktan sonra
-Hadi gidelim Güneş
Onur yürüyordu bende arkasından onu takip ediyordum onurun arkasından yürürken
-Nereye gidiyoruz ?
Onur birden durup bana doğru döndü ve
-Eğer senin için bir sorun yoksa bir yere
götüreceğim seni bir sorun olur mu ?
Nereye gidebilirdik ki bugün zaten gidecektik ama olaylar çok hızlı gelişmişti. Onur benimle önemli birşey konuşacağından saatinde pek geç olmamasından kaynaklı ,olur demiştim ama hala yarım saatir yürüyoruz ve evet evet sonunda geldik. Tam saatinde gelmiştik otobüse insanlar biniyordu fakat akşam saatleri olduğundan çok insan vardı maalesef ayakta gidecektik. Onur adama gideceğimiz yeri söyledi ve ayakta gideceğimiz yere kadar bekledik. Otobüs dolanıp dolanıp durmuştu. En kısa saate gelmiştik iki saate yakın sürede otobüsten indik onur biraz ıssız bir semtte getirtirmişti Hala onuru takip ediyordum ve aniden onurun önüne atıldım.
-Birdakika tam olarak nereye geldik söylermisin artık, suspus oynuyoruz sanki sıkıldım artık.
Onur duruşunu bozmadan yürümeye devam etti artık pes edip yere diz çöktüm.
-Of artık çok yoruldum yürüyemeceğim
Onur bana doğru dönüp yanıma yaklaştı ve elini uzattı
-Hadi güneş az kaldı az sabır et lütfen
Onurun elini tutmadan ayağa kalktım ve yürümeye devam ettim .Biraz yürüdükten sonra onur durabildi
Oh çok şükür yarrabim diyip iç çektim onur gülümsedi
-Tamam tamam sakin ol geldik arkada kalıyor şöyle şurayı döndümü oradayız
onura doğru yaklaşarak
-Hadi hadi gidelim
diyip koluna dokundum
Biraz döndükten sonra bizi eski yapı bir ev karşıladı .
Burası neresi dedim onura karşı onur evin kapısına doğru giderek
-Ta daa ! Burası benim şahane köşküm diyip kahkaha atmıştı.
Onura yaklaşarak
-Burada periler yok demi ?
diyerek gülümsedim ev dıştan aşırı derecede yıpranmıştı terkedilmiş gibiydi .
-Hayır hayır gel bakalım içini beğenecekmisin ?
Onur anahtarları çıkartıp evin kapısını açıp içeriye girdik. Onur ışıkları açtı ve ozaman büyülenmiştim çünkü ev uyumu okadar güzeldi ki içerisi evin vintage enerjisi veriyordu eski vazolar ,posterler, loş ışık ve tahta koltuk, sandalyeler okadar güzel düzenlemişti ki onur bana doğru yaklaşarak gülümsüyordu.
-Evet evet güneş hanım büyülenmiş gibi duruyorsunuz öyle mi oldu dersiniz ?
Onura karşı cidden 32 dişim birbirine kavuşmuş bir şekilde gülümseyerek
-Bayıldım mükemmel ay çok sevdim burayı
-Güneş çok çok özür diliyorum bu anı bozduğum için ama bunları eğer çıkarmazsam fenalık geçireceğim.
Onur ne demeye çalışıyordu ve ben ne dediğini idrak etmeye çalışırken onur bir kanapeye oturmuş beni çağırıyordu .
-Güneş buraya gel otur istersen
onurun oturduğu yere gittim onur birden ceketini çıkardı ve altındaki tişörtü çıkartmadan hemen gözlerimi kapattım.
-Hey hey !napıyorsunn onur ?
Onur çekinerek
- Korkma güneş
diyip birden elimi tutup vücuduna dokundurdu ama bu da neydi böyle ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumun İntikamı
Science FictionSöylesenize ? Yaşamları, yalandan bir kağıt üzerine çizilmiş bir hikaye. Kahramanı, bir kukla kadar hükümsüz. Duyguları ,bozuk bir enstrüman Bedenleri ise, günahları ile mühürlenmiş bir kapı . Ruhları ,sahte benlikleri barındıran bir yuva. Bu insan...
