Biraz daha cesaretimi toplayıp tam söyleyecektim ama onur sözümü kesti.
-Günes sorun ne ? Söyleyebilirsin dinliyorum seni .
Onurun bu sözünden sonra söyleme kararı aldım.
-Belki inanmayacaksın ama bazı olaylar yaşadım. Kaç haftadır kabus görüyordum ama kabuslarım son bir haftadır gerçekleşmeye başladı.
Onur'un yüz ifadesinde hiç bir değişiklik olmadı. Sanırım anlamamıştı oyüzden bana konuyu daha çok açmamı söyledi.
- Bilmiyorum rüyamda sana zarar geliyordu ve öylede oldu . Müdür ile kavganızı gördüm öylede oldu bu olayları birşeye bağlayamıyorum bu kadar aynı olması şaşırttı beni sadece.
Onur koluma dokunarak bana doğru eğildi:
-Güneş korkma ben bunun hakkında birşeyler öğrenmeye çalışacağım. Şimdilik sakin kal.
Onur'un söylediği kafama takılmıştı ve sormak istedim.
-Birhafta önce bana hepsi bir rüyaydı geçti derken rüya gördüğümü nereden biliyordun? Oysa sana söylememiştim bile hala kafamı kurcadalıyor.
Onur yine sessizliğe bürünmüştü, herzaman böyle yapıyordu. Biraz bekledikten sonra:
-Görüşürüz güneş diyip çekip gitti. Bu çocuk bana kafayı yedirtirecekti. Kimsin sen diyip bağırıyordum .Umursayan kimse yoktu beni cidden bende ona güvenmeyecektim artık o bana nasıl anlatmıyorsa bende ona bahsetmeyecektim hayatımdan.
Biraz sinirimi attıktan sonra sınıfa çıktım.Esma Ataberk oturmuş test çözüyorlardı, son senemiz olduğu için sıkı çalışıyorlardı. Ben ise hayatımın karmaşasıyla uğraşıyordum .Bir hedefim yoktu ama hayalim vardı. Ataberk seslendim ama duymadı testin içine gömülmüştü. Yanına giderek koluna dokundum ve kafasını kaldırdı ve bana doğru dönerek:
-Birşey mi oldu?
-Hayır hayır sen testini çözmeye devam et sonra konuşuruz.
Ataberk elindeki kalemi bıraktı ve bana doğru yaklaştı.
-Güneş bir sorun varsa şimdi anlatabilirsin dinlerim seni.
Ataberk'i ikna etmek zordu oyüzden yanı boş olduğu için oraya oturup konuşmaya başladım.
-Bak şimdi iyi dinle beni .
-Dinliyorum hadi anlat bakalım.
Derin bir nefes aldıktan sonra anlatmaya başladım.
-Onur Aybarsı biliyorsun .Biz garip bir şekilde yakın olmaya başladık. Bazı şeyleri çözmeye çalışıyoruz veya bana geliyor ben ona gidiyorum bir sorun çıkıyor bu şekilde kendimi onun evinde yada o benim evimde buluyor. Yani fazla olmasada yakınız ve herdakika benim kafamı karıştıracak şeyler söylüyor ve devamını getirmiyor.Onur aybars hakkında isminden başka pek birşey bilmiyorum ve anlatmıyor.
Ataberk biraz bana doğru eğilerek:
-Güneş yanlış anlama ama ben onur'un pek normal biri olduğunu düşünmüyorum.Bir gariplik var.
Ataberk'in bu söylediğine kahkaha atmıştım.
Çok komik söylemişti.
-Şimdi bana söyle bana güvenmesi ve anlatması için ne yapabilirim?
-Sana söyledimi güvenmiyorum sana diye güvenmediğini nereden biliyorsun?
Biraz bekledikten sonra onur'un bana söylediği cümle aklıma gelmişti.
-Aslında güveniyorum ama kendimi hazır hissetmiyorum demişti.Kafayı yemek üzereyim. Kim bu çocuk neyin nesi ?
Ataberk kolumdan tutarak:
-Sakin ol hazır olduğunda söyler bu kadar kafana takma. Sana ne yapıyorsa sende aynı şekilde ona yapmayı dene.
Ataberk ile biraz daha konuştuktan sonra son derse girmiştik.Zilin çalmasını bekliyordum ve eve gidip kafamı dağıtmak istiyordum.Sonunda o beklenen an geldi.Herkes evlerine dağılırken benim gözlerim onur'u araştırıyordu ama bir türlü göremiyordum. Servise binmek istemediğim için yine yürümeyi seçmiştim sonbahar aylarındaydık en sevdiğim mevsim olabilirdi.
Kulaklıgımı taktım arkadan çalan şarkı eşliğinde yürümeyi başladım. Bu şarkının çok farklı enerjisi olduğuna inanıyorum.
Dinlendirici bir etkisi var.
~Round and Round ~
Şarkının etkisine dalmışken birden biri kolumdan tutup beni kendisine çekti. O an kalbim çıkacakmış gibi hissettim. Karşımda onur ,aramızda resmen hiç mesefa yoktu.
Kalbimin ritmi bozulmuştu. Gerçek dünyadan uzaklaşmıştım resmen onun evrenine adım atmıştım, o an sanki dünyam yıkıldı onun dünyasına girmekten başka çarem yok gibiydi. Kalbimin her sesi ona gitmemi söylüyordu.Benim dünyam senin dünyana çok aşık benim çiçeklerim senin dünyana ihtiyaçları var, lütfen izin ver senin onları senin çiçeklerin ile büyüteyim. Yaşamımıza renk versin.
Kendi yolumuzdan gittikçe rengarenk olacağız.
Onun gözleri kalbimi deliyor, kahverengisi dünyayın en iyi tonu olabilir mi?
Kalbimin ritmi? Neden birden bu kadar bozulmuştu.Birden onurun seslenmesiyle dünyaya döndüm. Müziği kapatıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
-Güneş dikkat etsene araba çarpıyordu. Dikkatli yürü lütfen yolda rica ediyorum.
Ben fark etmeden kaldırımdan inmiş yola yakın bir şekilde yürüyormuşum onur beni son anda kurtarmış. Onur hala karşımda duruyordu ama bu sefer aramızda çok mesafe vardı onura gülümseyerek:
-İyiyim sadece farketmemişim teşekkürler.
Ben bunu söylerken yürümeye geri dönmüştüm onurda yanımda yürümeye başlamıştı o yanımda yürürken ben yine heyecanlanmıştım.Noluyordu bana böyle?
Birlikte yürüyorduk ama hiç konuşmuyorduk. Cesaret edip onurla konuşacaktım ama eve gelmiştik bile .
Onur benimle birlikte kapımın önüne doğru gelerek:
-Kendine iyi bak güneş iyi akşamlar.
Evin kapısını açtıktan sonra onura doğru dönerek:
- Teşekkür ederim herşey için diyip içeriye girdim.Pencereden Onur'a bakacaktım ama onur kapının önünde telefon ile konuşuyordu .Hala buradaydı,Neden gitmemişti. Ben bunları düşünürken onur zile bastı.Aklımda tonlarca soruyla birlikte kapıyı açmaya gittim.Kapıyı açtığımda onur birden içeriye girdi :
- Güneş bana yardım et !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumun İntikamı
Ciencia FicciónSöylesenize ? Yaşamları, yalandan bir kağıt üzerine çizilmiş bir hikaye. Kahramanı, bir kukla kadar hükümsüz. Duyguları ,bozuk bir enstrüman Bedenleri ise, günahları ile mühürlenmiş bir kapı . Ruhları ,sahte benlikleri barındıran bir yuva. Bu insan...