1 camın ardındaki

142 11 8
                                    

Sabah yine kavga sesleriyle uyandım. Bunlar Ahmet ağabeyin ve Kenan ağabeyin sesleriydi. Kesin yine kahvaltı yüzünden kavga ediyorlardı diyerek kalktım. Yan tarafımda ki koltukta Onur hala uyuyordu. Ayakkabılarımı giyip aşağıya indim

"Gerçekten her sabah kavga etmekten bıkmadınız mı? Lütfen şu kavgayı kesin ben hazırlarım kahvaltıyı"

"Ne kadar kavga etmek istemesem de Ahmet her zaman bir şeyi yakmadan duramıyor"

Gerçekten bunları hiç anlamıyorum.
Onları kenara itip kahvaltı hazırlamaya başladım o sırada Onur da kalkmıştı ama Emir ortalıklarda yoktu.

"Kenan abi Emir nerede?"

"En son dışarıda kendi kendine boks torbasını vuruyordu"

Kafa salladım. Arada kendimi sorguluyorum sokaklarda yaptığım sihirbazlık gösterilerinden ne ara bu çeteye gelmiştim. Sonra tekrar düşünüyorum iyi ki bu çeteye gelmişim. Kenan ağabey bana babalık , Onur arkadaşlık, Ahmet abilik yapmıştı. Emir ise... Emir ben bu çeteye girdiğimden beri bana soğuk davranıyordu. Nedenini bilmiyorum hiçte sormamıştım aramızda neredeyse hiç konuşma geçmemişti.
Sonunda kahvaltıyı hazırladım ve deponun ortasında olan masaya koydum. Evet bir depoda kalıyoruz çünkü polislerden saklanmamız gerek.

Emir ve Onur haricinde herkes masaya oturdu. Onur hala tuvalette Emir ise antrenman yapıyordu. Ve biz onlar yüzünden kahvaltıya başlamıyorduk. Çetede herkes masaya oturana kadar kimse yemeye başlamazdı.

"Melis, Onur nerede? Neden hala gelmedi biliyor musun?

"Kendisi hala tuvalette"

"Bu çocuğun bağırsakları beni öldürecek. Galiba Emir hala antrenman yapıyor gidip onu çağırır mısın?

Kafamı sallayıp masadan kalktım. Dışarıya çıktım ama boks torbalarının orada değildi. Biraz daha ilerledim. Tekredilmiş tren raylarının orada antrenman yapıyordu. Onu görünce hızlı adımlarla yanına gitmeye başladım. Tam o sırada ayağım taşa takıldı. Tam düşmeye kendimi hazırlamıştım ama birinin beni tuttuğunu farkettim bu Emirden başkası olamazdı. Ona baktım daha sonra doğruldum. Şahsen ben ölsem cenazeme geliceğini düşünmediğim Emir'in beni tutmasına şaşırmıştım.

"Hadi artık gel, kahvaltı yapıyoruz.

"Tamam geliyorum"

Ben önden o da bir kaç adım arkamda geliyordu. Bizim kapıdan girmemizle Onur'un tuvaletten çıkması bir oldu gerçekten bu çocuk ne yiyordu da bu kadar uzun tuvalette kalıyordu? Artık herkes masaya oturmuştu. bu çetede herkesin yeteneği birbirinden farklıydı. Ahmet ağabey korumaydı kocaman cüsseli ve büyük göbekliydi. Tabi büyük bir göbeği olması onu yavaşlatıyordu ama bu onun için sorun değildi. Onur bilgisayar uzmanı soyucağımız yerlerin güvenlik sistemini o çökertiyordu ve en küçüğümüz oydu. Tabi aramızda sadece 2 yaş var. kenan abi çok akıllı ve hızlı onun üstüne matematik sorusu tanımam çünkü o benim aksime matematikte çok iyidir. Emir en iyi dövüşenimiz oydu çok kaslı ve yakışıklı. Yapıcağımız hırsızlıklarda kızları oyalamkta bir numara. Ve en en çevik olan benim zayıf olduğum için her deliğe giriyor ve kaçabiliyorum. Sihirbazlık numaralarım yapacağımız suçlarda gerçekten çok işe yarıyor. Söylemeden edemeyeceğim dövüşmekte de çok iyiyim hatta bir keresinde Emiri bile alt etmiştim.

"Ee bugün ne yapmayı planlıyoruz?"

Ses Emirden çıkmıştı.

"Ben uyumayı planlıyorum"

Onur'un bu sözüyle gülmeye başlamıştım. Hepsi birden bana tuhaf bir bakış attı ne yani gülmek yasak mı?

Önlerine döndüklerinde Kenan ağabey başladı

çete üyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin