Herkese selammm!
Çok çokk uzun zaman sonra yeni bölümü yayınlamaya karar verdim.
Aslında yazmayı bitirmiştim.
Ama şuan tekrar yazmaya başlamak istediğimi farkettim umarım bundan sonra devam ettirebilirim. Sizleri de beklettiğim için üzgünün Ballı çöreklerim.Bölüm şarkısı
🎵
DaylightAlaz'ın peşimi bırakması lazımdı. Ama düşününce bizim tek bu yaptıklarımız yüzünden peşimizde olmaları çok saçma. Bunun arkasında bir şeyler var, ama hiç birimiz ne olduğu hakkında bir fikrimiz yok.
"Melis sana sesleniyorum, belki isim yabancı gelmiştir, 2 yıllık isim nede olsa. Ama 18 yıllık ismini unutacak değilsin değil mi Alin?" Alaz'ın söylediği şeyle olduğum yerde kaldım. Tüm kanım sanki damarlarımdan yavaş yavaş bana işkence etmek ister gibi canımı acıtarak çekiliyordu. Evet o bir ajandı tabii ki bunu öğrenebilirdi, ama benim unuttuğum ya da unutmak istediğim şeyi tam mutlu oldum derken bana cehennemimi hatırlatmıştı.
Yavaşça arkamı döndüm ve mimiksiz boş gözlerle ona baktım. "Ne istiyorsun?" Bir adım daha ona yaklaştım. "Niye buradasın? Depoya gidip diğerleriyle konuşabilirsin." Ona hâlâ boş gözlerle bakmayı sürdürüyordum.
"Ben seninle konuşmak için buraya geldim." diye kendini açıkladı kendinden emin bir tavırla. "Söylesene Alin baban nasıl öldü? Kim öldürdü? Yoksa seni yalanlarına inandırıp mağduru mu oynadı?" Kendinden emin ve sırıtarak söylediği bu şeyler benim cehennemimdi. Ama emindim ki benim babam mağdurdu ve bana yalan söylemezdi,
"Ne demeye çalışıyorsun? Benim babam öldü. Onu gözlerimin önünde canını acıta acıta, kanını akıta akıta öldürdüler." Sesimi sert tutmaya çalışarak ona olanları anlatmak istedim, beni anlasın istedim ama benden başka bildiği şeyler olduğunu gözlerinden bile anlayabiliyordum.
"Gözlerinin önünde öldürmeleri kötü olmuş." Kafasını sırıtarak yere eğdi gözlerimin önünde benimle dalga geçiyordu. Kâbusum olan geçmişimle çocukluğumu, gençliğimi, mutluluğumu alan geçmişimle dalga geçiyordu o tek benimle değil ruhumun en deriniyle dalga geçiyor küçük Alin'le dalga geçiyordu. "Bu yalanı söylemeni de mi baban istedi? Ya da annen? Bunun üzerine eğitim almasam gerçekten seni masum hiçbir şey bilmeyen küçük bir kız çocuğu sanardım." Bugünde kimse beni anlamamıştı.
"Aldığın eğitimler hiçbir şeye yaramamış o zaman. Böyle aptalca çalışacağına istifa et. Hem kimse dalga geçmemiş olur, çünkü daha bir yalanla doğruyu ayırt edemiyorsun." Dediklerini umursamıyormuş gibi davranmaya çalıştım.
"Emin ol kimse dalga geçmiyor herkes peşimde koşuyor. Babanın pis işlerini ortaya çıkarmam içinde bir sürü kişi peşimden koştu. İstediğini almadan peşimi bırakmayacaktı. "Şimdi benimle gel , konuşmamız lazım." Diyerek bana adım adım yaklaştı.
"Hep birlikte depoda konuşabiliriz" bence kendimi yanında rahat hissetmediğini açıkça belli etmiştim.
"Herkesin seni ve babanın nasıl bir yalancı olduğunu bilmesini istiyorsan benim için sorun değil ama istemezsen arabada da konuşabiliriz" adam anlamıyordu ne kadar anlatsam da anlamıyordu takılı kalmış plak gibi sadece yalandan bahsediyordu ortada olmayan bir yalandan. Ama kimse benim geçmişimi bilmiyordu hiç birine babamın nasıl öldüğünü anlatmamıştım. Bu ajan bozuntusunun anlatmasından benim anlatmam daha iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çete üyesi
Action05.08.22 #hırsızlık 1 Daha sonra tekrar yanıma dönüp cama baktım göz göze geldiğimizi hissediyordum "Artık bir daha ki yanlış anlaşılmada camın arkasında beyefendi beni sorgulayacak herhalde?" Berat komiser önce bana sonra cama baktı "Sen orayı gö...