toprak: Beni affediyor musun?
toprak: Ya da şöyle sorayım
toprak: Beni affedilecek misin?
sky: Seni tabiki de affedeceğim
sky: Küsmedim bile çocuk değilim ben
sky: Sadece sinirliydim ve geçmesini bekledim
toprak: Geçti mi
sky: Geçti bebeğim
sky: Sana olan sinirim nasıl geçmesin ki
toprak: Şımarırım bak öyle deme
sky: Şımar
sky: Ama başkasına şımarma
toprak: Bi gözden geçirmem lazım ona göre şey ederim dkflsjclsjf
sky: Anlaşılan birisi yine sinirlendirmeye çalışıyor
toprak: Yoo ne münasebet
toprak: Ben kim seni bir daha sinirlendirmek kim
toprak: Asla
sky: MGLQMGLSMVŞAMFŞSK
sky: Sakin
toprak: Sakinim ben
toprak: Ay dur annem çağırıyo
toprak: Görüşürüz
sky: Görüşelim
"Efendim anne?" dedim salona girerken. Annem tekli koltuğa oturmuştu, önünde minik bir sehpa vardı ve sehpanın üstünde Türk kahvesi. Birbirinin üstüne attığı dizlerinin üstünde de parfüm dergisi vardı, gördüğüm kadarıyla.
"Aylin gitmeseydi diyecektim. Ama Alaz az önce gittiğini söyledi ve kendisi de gitti. Ben de davete gideceğim, geç gelebilirim. Evde yalnız kalmak istemiyorsan sen de gel." dedi ve kahvesinden içti.
Evde gece yalnız kalmak istiyor muydum? Hayır. Peki annemle sıkıcı bir davete gitmek istiyor muydum? Kesinlikle hayır. İkisi birbirinden kötü seçenekti.
"Evde kalayım, bir şey olmaz diye düşünüyorum." dedim. Annem başını sallayıp dergisine geri döndüğünde ben de odama geri dönmüştüm. Birkaç gündür ders çalışmayı ektiğimi fark ettiğimde gidip masamın başına oturdum.
'°'
Birkaç saat geçmişti, annem çoktan gitmişti. Üç günün ödevlerini bitirdiğimde şükrederek masadan kalktım. Saat sekiz buçuk olmuştu. Hava büyük ihtimal yağmur yağacağı için kapanmıştı. Mayıs ayındaydık sonuçta, bu saatte bu kadar havanın kapalı olmasını buna yormuştum.
Ki zaten yaklaşık on beş dakika sonra başlayan yağmurla bu dediğimin doğruluğu kanıtlanmış oldu.
Tek sorun ise çok fazla yağmur yağmasıydı. Durmadan yağıyor, gök gürlüyor ve şimşek çakıyordu.
Gök gürlüyordu.
Evde yalnızdım.
Elektrik de gittiğinde odamda attığım çığlıkla hızlıca yatağımın üstüne atladım ve bulduğum telefonumun ışığını açtım. Bu odadaki gölgelerin artmasına ve daha korkunç şeylerin ortaya çıkmasını sağladığında birkaç küfür savurdum. Telefonuma odaklanmaya çalışarak Sky'la konuştuğum uygulamaya girdim.
toprak: Çok karanlık
toprak: Gök gürleyip duruyor
toprak: Korkuyorum
sky: Şşşş
sky: Sakin ol
sky: Birazdan jeotermal devreye girer
toprak: Girmiyor ama
toprak: Geçen bir sorun olduğu söylenmişti
toprak: Nefes alamıyorum
sky: Buğralara gidebilir misin
sky: Size en yakın o var
sky: İstersen seni alması için ona yazayım beraber çıkın
sky: Olur mu bebeğim
sky: O kadar katı asansörsüz benim çıkmam biraz olası değil gibi
toprak: Sadece yalnız kalmak istemiyorum
toprak: Etraf çok korkunç
sky: Yazdım Buğra'ya gelir şimdi yanına
sky: Telefonunda ışık yanmıyor mu
toprak: O ışık sadece daha çok korkmama neden oluyor
sky: Karanlıktan mı korkuyorsun
sky: Yoksa
sky: Gölgelerden mi korkuyorsun güzelim
toprak: İKİSİNDEN DE
sky: KGLSMVŞSMVŞSMVP
sky: Tamam sakinim
toprak: Kapı çalıyor
sky: Buğra gelmiş olabilir mi
toprak: Sus dalga konusu oldum sana da
toprak çevrimdışı
sky: JVLSMVŞAMVLSM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü | text ✓
Literatura Feminina[tamamlandı] sky: Söylediklerimin gerçek olduğunu sen de biliyorsun Toprak. toprak: Gerçek ya da değil, seni ilgilendirmiyor sonuç olarak öyle değil mi? sky: Evet. Belki. toprak: Belki falan değil. Tam olarak öyle. toprak: Bu yüzden yazmasan iyi ede...