Menelefis,
Az önce yeryüzüne tekrar gönderdiği Menelefisli'nin sorunsuzca gidişini görünce, büyük bir rahatlamayla kendisine yaklaşan muhafızlara döndü Kızıl Büyücü Yurehan.
Etrafı epey kalabalık bir orduyla sarılmıştı. Sınırı geçerken çatlak oluşturduğunu biliyordu, onu yakalamak için geleceklerinin de farkındaydı. O yüzden şu an etrafında bulunan ve onu yok etmek için ellerindeki mızrağa sarılmış, tedirginlikle kendisine bakan askerleri yadırgamıyordu.
Sadece beklediğinden daha kalabalıklardı.
Aralarında ilk gözüne çarpan ilk kişi Atike olmuştu. Onu görmenin tebessümüyle alaycı bir selam verdi.
"Merhaba eski dostum. " işlerini bozduğu için karşısındaki kadından elbette sevecen bir gülümseme alamıyordu. Gerçi onu da mutlu eden buydu.
"Ne yaptın Yurehan! " kendisine yaklaşarak gelen hudut muhafızından zerre kadar korkmadığı için bu tempolu yürüyüşten etkilenmemişti.
Herkes farkındaydı. Onlar Yurehan'a hiçbir şey yapamazdı.
"Hiçbir şey! Sadece büyük yardıma küçük bir karşılık verdim. " sol elini alttan sağ dirseğini kavrayacak şekilde yukarı kaldırmış, sağ elinin parmaklarını da içe hafifçe kırmıştı. Buradan uzun, sivri ve kan kırmızısı tırnakları pençe gibi görünüyordu.
Siyah saçları rüzgardan dağılmış hudut muhafızı, öfkeyle önüne gelen saç tellerini çekip tıslar gibi konuştu.
"Hata yaptın. Sınırdan gireni geri çıkartamazsın. Toprak bir beden daha isteyecek! "
Havadaki elini uzatıp tırnaklarını kontrol etti. Oldukça önemsiz bir sesle, "Bu benim sorunum değil. Ben ölülerle ilgilenmem. " dedi.
Hudut muhafızı gözlerin birkaç saniyeliğine kapatıp başını önüne eğdi. Dudaklarını yaladı ve ipler sanki onu elindeymiş gibi cesur bir bakışla cevap verdi.
"Peki o yeryüzüne gönderdiğin kişiye elimle koymuş gibi bulabileceğimi ve istediğim zaman onu izleyebileceğimi de söyledin mi? " oldukça yapay yüz ifadesiyle düşünür gibi yaptı. İşaret parmağını şakağına dayadı.
"O kadar heyecanlıydı ki sanırım bu kısmı atlamışım. " hudut muhafızı istediği cevabı almıştı. Mızrağının ucunu kızıl saçlı kadının en az süt kadar beyaz teninde gezdirip boğazına yasladı.
Bunun bir büyücü için tehdit ifade etmediğini biliyordu. Amacı yalnızca onu köşeye kıstırmaktı. Yoksa bu kızıl kadın tek parmak hareketiyle oradan kolaylıkla kaybolabilirdi.
"Güzel! O zaman önce senin sonra onun icabına bakacağım. "
•
Ata'nın, Alptekin'in teklifini kabul etmesinin üzerinden dört saat geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇIK MEZAR
Fantasy"Şu an mezarının başında kim varsa doğuş gününe kadar ona bağlı kalacaksın. Bu kişi kontrol için gezen bir güvenlik de olabilir, mezar taşlarını çalmaya gelen bir hırsız da. Bunu gerçekten istediğine emin misin? Dünyaya ikinci kez geldiğine pişman o...