"Ne diyorsun Ata sen, bu çok güzel bir haber! "
Ata'nın hırslı bir şekilde aldığı derin nefesleri bile birebir birini azarlıyor hissi verebilirdi. Gözlerindeki patlamak üzere olan öfkeyi bile geride bırakabilirdi. Korkuyordum ama onun bu halinden değil bundan sonra olabileceklerden.
"En yakın tarihte müsait olan hangisiyse önce onun numarasını ver. " diyerek pekiştirdi benden ne kadar bıktığını.
Benden bıkması bir felaketti ama alışıp boş vermesi de bir sorun olurdu. Açılıp kapanan dudaklarımdan dökemiyordum kelimeleri. Ellerimi birleştirip parmaklarımla oynuyordum yaşadığım stresten. Ata beni en başından beri duyuyor ve biliyordu.
"Ata çok şaşkınım. Ciddi ciddi değişmeye karar verdin yani. " sevincini yaşarken olayı idrak etmeye çalışan Alptekin'e Ata'nın hiç tahammülü yoktu. Aceleyle sözünü kesti.
"Evet sen haklıydın şimdi elinde programındaki boşluğu en yakın tarihte olan kim var? " boştaki eli şakağını kaşıdı. Gergindi ve aceleciydi.
"Çok şanslısın Enver'le az önce konuştuk yarın akşam yediden sonra boşmuş. İstersen sen hiç yorulma ben hemen alayım randevuyu, sonra da sana adresini ve numarasını atarım. " bu kadar kısa sürede işin oldu bittiye gelmesi yaşadığım stresi daha da arttırıyordu. Dudaklarımdan çıkan ufak itiraz iniltilerini Alptekin'in sevinçle yaptığı yüksek sesli konuşmasıyla gizleyebiliyordum.
"Tamam. " dedi Ata tereddütlü bir sesle.
Gözleri solu gizlice kesercesine kaydı. Her ne ile temas ettiyse çenesini kastı, dişlerini sıktı. Sonra gözlerini kaçırdı. Baktığı tarafta ben vardım.
Ya hisleri çok kuvvetliydi ya da büyücü bana bu gizemden yeteri kadar bahsetmemişti.
Beni gördüğünü hissediyordum ve bu çok gergin edici bir histi.
"Ne yaşadın da kararın değişti bilmiyorum ama ben bu değişiminden çok umutluyum Ata. " dedi Alptekin heyecanını bastıramayan bir sesle.
"Ne olduğunu bir anlasam köküne kadar kazıyacağım da, neyse ben kapatıyorum. Sen randevuyu alınca yazarsın bana. " boşta kalan eliyle başını kaşıyıp elini beline koydu. Kafasını dağıtmak ister gibi bir hali vardı. Sanki işe yarayacaktı.
Ata psikoloğa gitmemeliydi. Bu benim sonum olurdu.
"Kurtulacağım senden. " dedi fısıltılı ve kendinden emin bir sesle.
"Elinden geleni ardına koyma. " diye karşılık verdim içimden.
Bana hiçbir şey yapamazdı. Yalnızca kendini ikna etmeye çalışıyordu.
Ben onun gölgesinde gizliydim. Bunun için önce kendisinden kurtulması gerekiyordu.
2 saat sonra,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇIK MEZAR
Fantasy"Şu an mezarının başında kim varsa doğuş gününe kadar ona bağlı kalacaksın. Bu kişi kontrol için gezen bir güvenlik de olabilir, mezar taşlarını çalmaya gelen bir hırsız da. Bunu gerçekten istediğine emin misin? Dünyaya ikinci kez geldiğine pişman o...