꙳ 9. BÖLÜM - DİMİTROVGRAD

308 43 33
                                    

𓇻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𓇻

"Bu modeldeki yatakları özellikle yaşlı evcil hayvanlar için öneriyoruz. Bir yaştan sonra başlayan kemik ağrıları için özel yapılmış, dinlendirici özelliği var. Düzenli olarak kuru temizlemeye vermeniz haricinde elinizdeki herhangi bir tüy toplayıcıyla da günlük temizliğini yapabilirsiniz. " 

"Güzelmiş, bunu da ekleyin lütfen. " 

Bugün daha önceki günlerden farklı bir şekilde Ata çok erken bir saatte uyanmıştı. Kendisine ve Alaska'ya mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlamış, veterinerden gün içinde uygun bir saate randevu almış ardından da evcil hayvanlar için olan alışveriş merkezine gelmişti. 

Ateş ölçerden mama kabın Alaska'nın evde ihtiyacı olabilecek her şeyi almıştı. Saatlerdir büyük dükkanın içinde satıcının bizi oradan oraya sürüklemesinden sıkılmıştım. 

"Organik birkaç oyuncak da alıp hesabı kapatalım biz. " dedi Ata.

Alaska evdeyken çok sakin bir köpek olsa da dışarda hep tetikteydi. Ata'nın yanından uzaklaşmamaya özen gösteriyor ve ona yaklaşan insanların hareketlerini kontrol ediyordu. Eğer Ata'nın kendini koruyamayacak biri olsaydı Alaska onu pekala koruyabilirdi.

Sabah uyandığında beni Ata'nın yanında görmüş ve kıyameti kopartmıştı. Üzerime atlayıp saldırmaya çalıştığında Ata onu güç bela sakinleştirmişti. Ata'nın ona, sakin olması gerektiğini benim kendisine zarar vermeyeceğini söylemişti. Birkaç saat Ata'nın peşinden ayrılmayıp gittiği her yerde beni takip etmeye çalışsa da Ata'nın ikazı üzerine benimle bir süreliğine uğraşmayı bırakmıştı.

Şimdi de kulaklarını dikmiş satıcıyı göz hapsinde tutuyordu. 

"Ne sevimli bir köpek size de çok düşkün belli. " Satıcının samimiyetten uzak sesine Ata cebinden cüzdanını çıkarırken küçük bir mırıltıyla karşılık vermişti.

Satış personelinin bu sözü üzerine yanımda duran hiç de sevimli bakmayan Alaska'ya baktım. Bence kesinlikle ondan bahsetmiyordu.

Ata, Alaska'nın huzursuzluk çıkarmasına beş kala mağazadaki tüm işini bitirip çıkmıştı. Bugün de önceki günlerde olduğu gibi sessizdi.

Aldığı eşyaları bagaja yerleştirip, arka koltuğa kurulan Alaska'nın emniyet kemerini taktı.

"Oğlum birazdan Tülay teyzenin yanına gideceksin. Özledin mi onu? " arabayı sürerken dikiz aynasında da Alaska'ya bakıyordu. 

Randevu saati yaklaşan Alaska'daki huzursuzluğu fark edebiliyordum. Birkaç kez hoşnutsuzca havlamıştı. 

Olduğu yere çöküp küskün bakışlar atan Alaska'ya Ata göz kırptı. "Korkma oğlum, kocaman oldun artık. Şöyle bir gideceğiz, ziyaret edip döneceğiz. "

AÇIK MEZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin