four / official lead roles

206 28 5
                                    

four / official lead roles






"Kook, ne zaman geleceksin bebeğim?" Taehyung heyecanlı sesini gizlemeye çalışırken telefonu kulağıyla omzu arasına sıkıştırmış, porselen tabağa koyduğu salatayı karıştırırken sevgilisinden gelecek cevabı beklemeye başlamıştı.

"Bilmiyorum, ben sana mesaj atarım tamam mı?" Her zaman kullandığı iltifatların hiçbirini kullanmadan tekdüze bir sesle konuşurken Taehyung derin bir nefes vermiş, ve göremeyeceğini bilse de kafa sallamıştı.

"Tamam, beni haberdar et olur mu? senden mesaj bekleyeceğim." Dedi enerjik halini bozmamaya çalışarak. Jungkook çok çalışıyordu, ve Taehyung açıkçası gelen rol tekliflerini reddedip evde somurtmakla çok meşguldü. Keyifsizfi, bu Jungkook'u etkiliyordu, bu yüzden de sevgilisine güzel bir sürpriz yapmak istemiş ve romantik bir yemek hazırlama işine girişmişti. Mutfak becerileri pek de iyi değildi, ancak uzun uğraşlar sonucu ortaya gerçekten yenebilecek bir şeyler çıkarmıştı ve kimseden yardım almadığı için gururluydu.

"Tamam görüşürüz sonra." Jungkook telefonu kapatırken Taehyung takılmamaya çalışarak telefonu tezgaha bırakmış ve karıştırdığı salatayı alarak masaya koymuştu. daha sonra da üstünü değişmek için yatak odalarına gitmişti.

Özenle giyinip saçlarına şekil verdikten sonra telefonunu mutfakta unuttuğunu fark edip belki mesaj gelmiştir diye hızlıca kıyafetlerini toplamadan aşağı inmişti.

Jungkook'tan cevapsız bir çağrı ve yeni bir mesaj vardı.

Aramayı es geçip direkt mesajı açtığında sıkıntılı bir nefes vermişti.

İşim uzayacak gibi bebeğim, sen yemek ye biz gece görüşürüz. Seni seviyorum.

Parmakları klavyenin üzerinde gezinse de yazacak bir şey bulamamış, özenle hazırladığı sofranın fotoğrafını çekip hiçbir şey yazmadan Jungkook'a yollamıştı.

Telefonu titremeye başladığında koltuğa olduğu gibi çökmüş ve aramayı cevaplamıştı.

"Bizim için miydi?" Diye sordu sakince. Etrafında ses yoktu, muhtemelen rahatça konuşabilmek için yalnız kalmıştı. Taehyung buna sebep olmaktan nefret ediyordu.

"Evet. Beraber yeriz diye düşünmüştüm, vakit geçiremiyoruz ne zamandır." Dedi düz bir sesle, ancak aslında dokunsalar ağlayacak gibi hissediyordu.

"Özür dilerim bebeğim, ancak şu an gelmem mümkün değil," Dedi sıkıntılı bir nefes vererek.

"Çalışıyor musun?"

"Şey, sayılır?" Kaçamak bir cevap verdiğinde Taehyung onu kolayca anlayabildiği için sorusunu yinelemişti.

"Jungkook, çalışıyor musun?"

"Setten çıkacağım birazdan, ancak bir partiye davetliyim." Dedi gergin bir sesle. "Gitmem lazım."

"Pekala," Dedi Taehyung. Boğazına bir yumru oturmuştu, ancak ona karışma hakkı olduğunu pek de düşünmüyordu. "Sadece, bana haber verebilirdin."

"Üzgünüm, sadece bir süreliğine uğrayıp direkt yanına gelecektim bebeğim. Hala öyle yapacağım, senin için getirmemi istediğin bir şey var mı? Tatlı almamı ister misin, gece birlikte yeriz?"

"Gerek yok, ben yapmıştım." Dedikten sonra bir süreliğine duraksadı. "Sana iyi eğlenceler Koo."

"İyi olacak mısın?" Dedi Jungkook ilgiyle, yanına gitmek istiyordu, ancak bu saatten sonra kimseyi ekemezdi, özellikle kimsenin bilmediği sevgilisi için.

𝓟𝓸𝓻𝓬𝓮𝓵𝓪𝓲𝓷 𝓜𝓸𝓷𝓸𝓵𝓸𝓰𝓾𝓮𝓼 ASKIDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin