15. KAYIT

269 24 20
                                    


15. KAYIT







Taehyung o gün ağlamayı bırakıp bir cesaretle Jungkook'un odasına gitmişti ama onu orada göremeyince üzülmüştü. Cep telefonunu çıkarıp aradı ama açan olmadı. Mesaj çekip beklemekten başka çaresi olmadığını anlayınca odasına gidip telefonu bir köşeye attı. Eğer evde göremezse kesinlikle film çekiminde karşı karşıya geleceğini biliyordu. O zaman konuşmak için bir fırsat bulabilirdi.

Günler sonra çekim günü sette...

Çekim gününe kadar deniz manzaralı bir otelde kalıp aklındaki düşünceleri boşaltan Jungkook kendini olabilecek duygusal yorgunluklara karşı hazırlamıştı. Taehyung ile kavga ettiği gün hissettiği duygu yoğunluğu yerini boşluğa bırakmış, kendini biraz daha iyi hissetmesini sağlamıştı. Sete gideceği güne kadar elindeki senaryoya çalışmıştı ve tam motivasyon ile geri dönmüştü.

Taehyung karavanına doğru yürüyen Jungkook'u görünce hızla peşinden gitmişti. Sabahın erken saatleriydi ve hâlâ çekime kadar boş vakitleri vardı. Aralarındaki mesafeyi kapatıp soğukluğu gidermek istemişti. Tâbi yarı yolda Bogum Park ile karşı karşıya kalmasaydı.

"Nasılsın sarışın?"

"İyiyim Bay Park."

Bogum gülümseyerek güneş gözlüğünü çıkardı. "Seninle konuştuktan sonra beni ararsın sanmıştım ama öyle olmadı ve bende kendim geldim -ki normalde iş görüşmesi için kimsenin ayağına gitmem."

"Bay Park teklifiniz çok cazip. Bu filmin çekimleri tamamen bitince sizin seçtiğiniz prodüksiyonlarda oynamayı düşünebilirim ama şu anda bu role odaklandım. O yüzden net birşey diyemem."

"Bugün çekimler kısa sürecek. Yemekte detayları konuşuruz. Seni çekimden sonra alırım. Görüşmek üzere Taehyung ."

Taehyung şaşkınlıktan dudakları aralanmış bir hâlde onun gidişini izledi. "Az önce resmen emrivaki yaptı." Bir iç çekip Jungkook'un karavanına gitti.

Üzerini çıkarmış set kostümünü giymekte olan Jungkook kapı açılır açılmaz o tarafa döndü. Taehyung 'un gelmesini beklememişti. Hele ki o günkü tartışmalarından sonra.

Taehyung uzak kaldığı tene bakmadan duramadı. Onu ne kadar çok özlemişti. Neredeyse ağlayacaktı. Ama kendini tutmayı başardı.

"Jungkook... Biraz konuşabilir miyiz?"

"Konuşacak bir şeyimiz kaldığını düşünmüyorum. O gün son noktayı koydun bence. Konuşup uzatmanın hiç bir anlamı yok."

Taehyung yavaşça ona doğru yaklaşırken yüzünde endişe dolu bir ifade oluştu. "Jungkook lütfen. Ben sinirliydim ve senin söylediğin güzel şeylere pek odaklanamadım. Senin yaptığın şeyleri öğrenince öfkelendim. Mantıklı hareket edemedim. O ânı tekrar düşününce çekip gitmek yerine kalıp aramızdaki sorunu çözmemiz gerektiğinin farkına vardım. Lütfen bunun için geç kaldığımı söyleme."

"Belki de çoktan geç kalmışsındır."

Taehyung onun duygusuz ifadesine baktı. Jimin'in dediği şey yoksa gerçek mi olmuştu? "Jungkook lütfen..."

"Senin için yaptığım şeylerde doğruluk payı olmadığının farkındaydım. Öğrendiğinde kızacağını da hesaba katmıştım. Hatta buna hazırdım. Ama sana duygularımı açtıktan, kendi içimi tamamen sana gösterdikten sonra beni görmezden gelerek arkanı dönüp gitmeni beklememiştim. O gün kalbimi önüne serdim ama sen üzerine basarak geçip gittin."

Taehyung gözyaşlarını daha fazla tutamadı. Âşık olduğu adam ellerinden kayıp gidiyordu. Ne yapabileceğini, nasıl affedileceğini düşünmeye çalıştı. "Jungkook affet beni. Öfkem beni kör etti. Seni seviyorum ve kaybetmek istemiyorum. Lütfen bir şans ver. Kalbini bana kapama."

"Ben artık birşey hissedemiyorum Taehyung."

Taehyung hızla ona yaklaşıp boynuna sarıldı ve yüzünü omzuna gömerek ağlamaya devam etti. "İzin ver... yeniden hissetmeni sağlayayım."

Jungkook iç çekerek gözlerini kapadı. Duyguları birden bire nasıl kapanmıştı o da bunu anlayamamıştı. İzin verse tekrar hissedebilecek miydi ki? Hissetmek ne kadar çok hoşuna gitmişti hâlbuki. Neden böyle olduğunu da adlandıramıyordu. Çocukken bir travma mı geçirmişti? Öyle olsa hatırlardı değil mi? Bazen insan olmadığını bile düşünüyordu.

"Peki Taehyung, sana izin veriyorum. Ama eğer duygularım geri gelmezse korkarım ki ayrılmamız gerekecek. Kendini buna da hazırla."

"Teşekkür ederim Jungkook. Merak etme. Tekrar hissetmeni sağlayacağım."

𝘠𝘰𝘶 𝘈𝘳𝘦 𝘈 𝘚𝘵𝘢𝘳Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin