24. KAYIT

227 22 0
                                    


24. KAYIT







Canlar +18'li bir bölümdeyiz. Atlamak isteyen sonraki bölümü beklesin.

Jungkook gözlerini kapamış bir hâlde suyun altında duruyordu. Su herşeyi temizler, tüm kötü enerjinin akıp gitmesini sağlar demişlerdi. Gerçekten işe yarıyordu.

Kabinin kapısının açılıp içeriye soğuk bir havayla birlikte Taehyung'un girdiğini görünce ona baktı. Hislerinin açılmasını sağlamak için elinden geleni yapıyordu ve kendisi de ona izin veriyordu. Çünkü hislerini geri kazanmak istiyordu. Ailesi bile bunu başaramamışken başarabilecek tek kişinin de o olacağını düşünmesi çok normaldi.

Dudakları arasında birkaç santim kalan sevgililer yavaşça soluklarını birbirlerinin yüzüne bırakıyorlardı.

İlk hamle Taehyung'tan gelmişti. Elleri göğüs kaslarının üzerine yerleşmiş yavaşça okşayarak aşağıya doğru iniyordu. Eli kendiliğinden hareket ederken dudakları aralanmış bayık gözlerle onun gözlerine bakıyordu.

Kendisini ateşe vermesi için bu kadar bile yeterli olabilirdi. Jungkook da hissettiği bir şeyler başından beri içinde sönmeyen bir ateşi yakmıştı ve bu hoşuna gidiyordu.

Eli sonunda kasığının üzerine gelince o bölgede bir süre oyalandı. Testislerini avuçlayıp hafifçe sıktığında ondan bir inleme kazandı.

Ereksiyon hâline geçmeye başlayan organı ile içinde oluşan kıpırtılar kendisini bir duyguya doğru yönlendiriyordu.

"Mmm... Taehyung devam et. Sanırım işe yarıyor."

Olumlu bir karşılık aldığını duyan Taehyung onun önünde diz çökerek sertliğini ağzına aldı. Aynı anda elinin altındaki kısımlara dokunmaya devam ediyordu.

Jungkook gözlerini kapatıp başını geriye doğru attı. Bir eli onun başının arkasına yerleştiğinde diğer eli ayakta kalmak için duvardan yardım alıyordu.

"Ah! Taehyung! Bu beni heyecanlandırdı..."

Heyecanın arkasından zevk hissinin ve hatta doymuşluğun geleceği kesindi. Hissetmeye başlaması güzeldi.

Hızını kesmeden onu ağzının daha derinlerine aldı. Daha çok şey hissetmesini istiyordu. Zevkle birlikte sevgisini ve arzusunu da hissettirmeye çalışıyordu.

Başını geri çekerek iyice sertleşmiş organı ağzından geri çıkardı ve ayağa kalktı. Onu öpmek için yanıp tutuşuyordu. Dudaklarını boynuna bastırıp ufak ısırıklar eşliğinde öpücükler bıraktı.

Jungkook başını kaldırıp elini onun ensesine atarak sıktı ve dikkatini dudaklarına yönlendirdi. Taehyung büyük bir hevesle üst dudağını emiyor, kendi ince alt dudağını onun dudaklarının insafına bırakıyordu.

Hissettiği ihtiras onun dudağını dişlemesine neden olurken ağzının içine doğru bıraktığı inlemeyle kollarını onun beline doladı. Bir eli sarışının kalçasına inerken öpüşmeyi kesmedi. Eli kalçaları arasına ulaştığında orta parmağını aşağı yukarı sürterek hareket ettirdi.

Dudakları derin bir nefes alma ihtiyacıyla ayrılırken Jungkook fısıldadı. "Duygularımı her seferinde açmayı nasıl başarıyorsun? Hissettiğim şeyler zevkten öte sonsuzluk gibi. İçimdeki o boşluk sana karşı duyduğum hislerle bir galaksiye dönüşüveriyor. Artık anlıyorum sanırım. Sen benim kutup yıldızımsın. Her seferinde yolunu kaybetmiş hislerimi geri döndürüyorsun."

Bu söyledikleri öyle güzel şeylerdi ki yüzünde bir gülümseme oluşsa da aynı anda ağlama hissi de vücudunu ele geçiriyordu.

Jungkook onu çevirip yüzünü duvara yasladı. İşaret parmağını ufak masajlar yaparak yavaşça onun içine itti. Taehyung'un kalçasını daha çok dışarıya çıkararak kendini hazırlamasına izin verdi.

Diğer parmağının yanına orta parmağı da katılınca dibine kadar itip hassas noktayı buldu. Vücudunun her bir noktasını ezbere biliyordu. "Bu seni çalmak gibi bir his Taehyung."

"Ahh..."

Parmaklarıyla ileri geri hareketler yaparak sertliği için biraz hazırladı ama fazla beklemeye sabrı olmadığı için uzun sürmedi. Parmaklarının yerini sertliği aldığında alışkın olduğu sıcaklığın içine girdi. Bir süre bekledikten sonra sonuna kadar iterek hareketlerine başladı.

Banyoda oluşan yankı duvarlara çarparak kulaklarına geri dönüyordu. İşte tam porno filmlerine taş çıkaracak bir sahneydi. Kalçalarının birbirine vurduğu zaman çıkardığı ses, inlemeleri ve nefes sesleri daha çok arzu duymalarına sebep oluyordu.

Jungkook bir kolunu onun göğsüne sararak sabit tutarken boşta olan elini onun sertliğine atarak vuruş hızında çekmeye başladı. Aldıkları zevkle inlemeleri çığlıklara, hırıltılara dönmüştü.

İkisi de gelmeye çok yakındı. Jungkook'un daha seri ve sert hareketleri onları olması gereken yüksekliğe taşımıştı.

İkisi de boşalmanın verdiği rahatlamayla nefes alırken suyun vücutlarının üzerinden akmasıyla uykulu bir hâle gelmişti. Jungkook içinden çıkıp onu ve kendini yıkadı. Şayet biraz daha dururlarsa burada uyuyacaklardı.

"Seni seviyorum Jungkook..."

'Bende.' Evet sesli söylemek isterdi ama hisleri yeni geri gelirken bunu yapamıyordu. Önceden rahatça çıkabilecek kelimeler şimdi gizlenmiş gibi içinde bir yerlerde duruyordu.

𝘠𝘰𝘶 𝘈𝘳𝘦 𝘈 𝘚𝘵𝘢𝘳Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin