37.

4.4K 230 13
                                    

"Evet Selin'in haberi yok. Oğlum neyi anlamıyorsun. Sus kapa konuyu. Neyse kapa dedim. Gelir şimdi Selin."

...

Telefonu kapadığı gibi arkasına dönmesiyle beni görmesi bir oldu. Neyden haberim olmamalıydı bilmiyordum ama öğrenmek çok da zor olmazdı. Bozuntuya vermeden ilerledim kapıya doğru. Kapının yanındaki portmantodan siyah ceketimi alıp üstüme giydim. Gürkan da birşey demeden yanıma geldi ve o da ceketini giydi. Kapıyı açıp merdivenleri aştım ve lojmanın bahçesine çıktım. Kendi arabama doğru ilerleyip bindim. Benim binmemle Gürkan'ın apartmandan çıkması bir oldu. O da hızlı adımlar ile arabaya doğru ilerleyip yan yolcu koltuğuna bindi. Ben arabayı çalıştırırken o da telefonu navigasyona bağladı ve gideceğimiz mekana doğru yola çıktık.

Radyoya uzanıp bir şarkı açtım rastgele. Normalde şarkı dinleyecek vaktim olmadığı için pek bilmediğim ama arada arabada denk gelen bir şarkı çalmaya başladı.


Yavaşça şarkıya göre parmaklarımla direksiyonda ritim tutuyor bir yandan da yola devam ediyordum.Göz ucuyla Gürkan'a baktığımda onunda camdan dışarıya baktığını gördüm. Birşeyler olduğu bariz belliydi.


Restauranta geldiğimiz zaman arkaya bıraktığım çantama uzanıp aldım ve arabadan indim. Gürkan da inip yanıma gelirken anahtarı valeye verdim. Gürkanın belimden tutması ve yönlendirmesiyle içeri girdik. Girişten bizimkilerin nerede olduğunu öğrenip oraya doğru ilerlemeye başladık.

Gayet lüks bir mekan seçmişlerdi. Arka fonda çalan şarkı ise yabancıydı. Masalar birbirine ne yakın ne de uzaktı. Herkesin gayet rahatça yemek yiyip sohbet edebileceği bir şekildeydi.

Bizimkileri bahçeye açılan kapıyı geçtiğimizde görmüştüm. Bize eşlik eden görevliye teşekkür ederek onların yanına ilerledik. Bizi ilk gören Meltem abla oldu. Yüzündeki gülümseme ile bize el salladı. Bende ona gülümseyerek ilerledim. Masaya gelince herkesle selamlaşıp bize ayrılan yere geçtik.

Sohbet güzelce ilerlerken garson gelip siparişlerimizi aldı ve geri işine döndü.

"Bu buluşma kimin fikriydi?" diye ortaya soru attım.

Derya gülerek elini kaldırdı. "Beğenmedin mi yoksa bu fikri." diye sordu Derya.

"Benim için farketmezdi. İllaki böyle lüks bir mekan yerine daha normal bir yer seçip orada da yiyebilirdik. Burası biraz kasıntı geliyor bana." dedim. Doğruydu. Her gün böyle mekanlarda yemeye alışık değildim.

"Doğru diyorsun ama Meltem abla buranın yemeklerini çok beğeniyor. O yüzden burayı seçmek istedik."

Ona kafa sallayıp bu saçma konuyu daha fazla uzatmadım. Zaten yemeklerimiz de gelmişti. İki garson hızlıca herkesin güzelce servis edilmiş yemeklerini önlerimize koydu. Gelen yemekler ile ortam hem sessizleşmiş hemde herkes yemeklerine gömülmüştü.

Yemeklerin bitmesiyle içecek birşeyler söylemiştik ve tekrardan ortamda bir sohbet başlamıştık. Gürkan hiçbir sohbete girmiyor arada dinliyordu geri kalan da ise telefonu ile ilgileniyordu.

Ona döndüğümde internetten birşey baktığını gördüm ama ekran parlaklığı kısık olduğu için net değildi.

"Telefona bakmayı bırakıp sohbete katılır mısın sevgilim?" dedim kulağına doğru. O da kafasını bana doğru çevirdi ve gözlerini kapatıp açarak yanıt verdi. Telefonu masada benim telefonumun yanına bırakıp arkasına yaslandı ve sipariş ettiği içkisini yudumlamaya başladı.

Üvey AskerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin