18

294 42 15
                                        

Hoseok ile oturmuş dizi izliyorduk. Daha çok ben izliyordum Hoseok telefonla ilgileniyordu. Yine gülümseyerek mesaj yazmaya başladı. Her zamanki gibi Minho ile konuşuyordu. Acaba ondan mı hoşlanıyor? Hoşlanmaz değil mi? Kafamı sallayıp düşüncelerden kurtuldum.

"Hyung Minho bize gelebilir mi?"

Minho isminin geçmesiyle kaşlarım çatılmıştı ama Hoseok'a belli etmemeliydim. Sonuçta onunla yakınlardı. Nereden çıkmıştı şimdi buraya gelmesi şirkette görüşüyorlar işte yeterli.

"Gelsin"

Sevinip mesaj yazmaya başladı. Televizyonu kapatıp odadan şarkı sözlerini almaya gidip geri döndüm. Hoseok sıkılıp yanıma yaklaştı. Yazdığım sözlere bakmaya başladı. Bir şey söylemek için kafasını kaldırdığında yüzlerimiz yakınlaşmıştı. İkimizde hareket edemiyorduk. Kapının çalmasıyla kendimize geldik. Hoseok kapıyı açmak için kalkıcaktı ki kolundan tutup oturttum. Kalkıp kapıyı açtım.

"Ah merhaba Yoongi hyung"

"Merhaba"

Küçük bir selamlaşma sonrası Minho içeri girdi. Hemen salona gidip Hoseok'a sarıldı. Ardından kapıyı kapatıp salona girdim. Az önce benim oturduğum yerde oturuyordu. Masadaki sözleri alıp tekli koltuğa geçtim. İkili aralarında konuşup gülüşmeye başladılar. Kafam sözlerden çok şuan Hoseok'taydı. Kağıtlarıda alıp mutfağa gittim. Bir bardak meyve suyu alıp oturdum.

"Hyung bize meyve suyu getirebilir misin?"

Derin nefes alıp verdim. Bir bu eksikti. Kalkıp dolaptan meyve suyu çıkardım, bardaklara doldurup götürdüm. Masaya bırakıp geri döndüm.

"Teşekkürler hyung sana da zahmet oldu üzgünüm"

Cevap vermeden yeniden mutfağa girip oturdum. Bugün çok uzun olacak gibiydi. Yeniden sözleri yazmaya gömüldüm. Yazdığım bazı yerleri karalayıp değiştirirdim. İçeriden gelen gülüşüme sesleri dikkatimi dağıtıyordu. Biraz ara versem sorun olmaz.

Mutfaktan çıkıp salona girdim. Hoseok'un yanına oturdum. Televizyonu açıp diziyi izlemeye başladım. İkiside sessizleşip açtığım diziyi izlemeye başladılar. Arada dizi hakkında konuşmaları oldu. Minho olduğunda Hoseok benimle konuşmuyordu. Sıkılıp telefonu elime aldım biraz gezindikten sonra ayağa kalktım.

"Hyung nereye gidiyorsun?"

"Sıkıldım akşam için yemek yapıcam"

"Bende yardım edeyim mi?"

Dudaklarını büzüp masum masum bakmaya başladı.

"Gerek yok sen otur arkadaşınla"

Hoseok

Yoongi mutfağa gittikten sonra Minho'ya döndüm.

"Bu aralar moreli yok gibi"

"Ya da ben burada sana yakın davrandığım için seni kıskanıyor."

Dedi sırıtarak. Olabilir miydi? Artık açılmak istiyordum ama Minho sadece biraz daha bekle diyip duruyordu. Böyle davranmasını sebebi kıskanmasıymış. Minho öyle diyor tabii. Umarım öyledir bende uzaklaşmasını istemiyorum.

"Sürekli sana bakıyor fark etmiyor musun Hoseok? Hatta bana yine öldürecekmiş gibi bakıyor. Bazen tırsmıyor değilim."

Diyerek güldü. Yoongi'nin yanına gidip yardım etmek istiyordum ama Minho vardı onu tek bırakamazdım. Zaten yanına gitsem de yardım etmeme izin vereceğini hiç sanmıyorum.

"Ben artık gideyim sende git biraz sevdiceğinle ilgilen."

Ayağa kalktı. Ardından bende ayağa kalkıp ayağımın üzerine çok basmadan kapıya kadar eşlik ettim.

Gitarist Or Dancer | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin