4

545 62 76
                                        

Elimdeki poşetleri tezgaha bıraktım. İçinden malzemeleri çıkartıp yerlerine yerleştirdim. Ne yapacağıma tam olarak karar vermedim. Hem Yoongi'ye de sormam gerek. Mutfaktan çıkıp montumu astım ve Yoongi'nin yanına gittim.

"Hyung ne seversin?"

"Uyumayı."

"Yemek olarak diyorum."

"Fark etmez bana."

Tamam diyerek mutfağa döndüm. Şimdi istediğimi yapabilirim demek. Sebzeleri çıkartıp yıkadım ve biraz suya bıraktım. Kettle'a suyu koydum. Yemekleri pişirmek için tencereleri çıkardım. Üzerim kirlenmesin diye önlüğü takmak için kapıya yöneldiğimde Yoongi'nin beni izlediğini gördüm.

"Yardım etmemi ister misin?"

"Yemek yapmayı biliyor musun?"

"Hayır."

"O zaman nasıl yardım edeceksin?"

"Sen tarif edersen yapabilirim belki."

"Tamam sen bilirsin."

Diyerek önlüğümü alıp taktım.

"Ama önlük takman gerek haberin olsun."

"Neden?"

Dedi,kaşlarını çatarak.

"Üzerinin kirlenmesini istemiyorsan takma lazım."

"Gerek yok."

Omuz silkip sebzelere döndüm. Şimdi Yoongi'ye ne yaptırabilirdim ki? Biraz düşündükten sonra sebzeleri doğramasına karar verdim.

"Hyung sebzeleri doğayabilir misin?"

"Tamam"

Yanıma yaklaştı. Sudaki sebzeleri süzüp Yoongi'ye verdim.

"Dikkat et elini kesme ve ince doğra lütfen."

Bıkkınca kafasını salladı. Kettle'daki su ısınmıştı. Suyu tencereye koydum içine de ramenin malzemelerini koydum. Bunlar kaynarken Yoongi'ye baktım. Sebzeleri canına okur gibi doğruyordu. Doğrayamadıkça da sinirlenip hızlı hızlı doğruyordu. Çok tatlı ve aynı zaman da komik görünüyordu. Kaşlarını çatmış, kedi gözlerini kusmuş ve dudaklarını büzmüştü. Yanına gidip elinden bıçağı aldım yoksa beni bile doğrardı valla.

"Hyung ne yapıyorsun ya."

Dedim,kıkırdayarak.

"Doğramaya çalışıyorum ama hep büyük oluyor ve neden gülüyorsun komik mi?"

Dedi, kaşlarını çatarak. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ellerini beline koymuş bana söyleniyordu.

"Hyung sakince yapar mısın şunu lütfen ya da bırak ben yapmaya devam ederim."

"Gerek yok ben yaparım. Sen dön işine."

"O zaman biraz yana kayar mısın yukarıdan tabak alayım."

"Ben veririm."

"Gerek yok hyung ben alırım. Sen dön işine."

"Sen bana kısa mı diyorsun ben alırım işte."

Bugün tepesi çabuk atıyordu. En iyisi fazla uğraşmamak.

"Hyung sen bugün tersinden falan mı kalktın? Sürekli sinirlisin."

"Yooo değilim."

"Ya ya tabii. Neyse al bakalım o zaman."

Tamam diyerek almaya çalıştı. Hem alamayıp hem de tabağı neden bu kadar yükseğe bıraktığım hakkında söyleniyordu. En sonunda alamayınca sandalyeye çıktı. Bende her ani hareketle düşebileceğini bildiğim için yan tarafında bekledim. Uzanıp tabağı aldığında atağı kaydı. Hemen tuttum.

Gitarist Or Dancer | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin