20

319 41 25
                                        

Sabah koltukta uyuya kaldığım için boynum tutulmuştu. Şimdide şirkette şarkının enstrümanını yapıyordum. Hoseok'u da sabahtan beri görmedim. Geldiğimizden beri kareografi çalışıyorlardı.

Sıkıldığım için kulaklığı çıkartıp kafamı geri attım. Odadan çıkıp dans pratik odasına girdim. Hoseok tam da dans ediyordu. Bir kenara çekilip oturdum. Birkaç pratikten sonra ara verdi. Minho'nun yanına gitti. Minho'nun beni işaret ettiğini gördüğümde telefonumu elime alıp onlara bakmıyormuş gibi yaptım. Yanımda hareketlilik hissettim ama dönmedim.

"Selam hyung"

Kafamı telefondan kaldırıp dans etmekten terlemiş olan Hoseok'a baktım.

"Selam"

"Şarkı işini ne yaptın?"

"Hallettim sayılır. Sen karografiyi çoktan ezberlemişsin. Çekimler ne zaman?"

Bilmem anlamında omuzlarını kaldırıp indirdi. Gözüme çok tatlı gelmişti.

Derin nefes alıp geri verdi. Çok yorulmuştu. Kafasını omzuma koudu ve kuruyan dudaklarını yaladı. Gözlerimi kapatıp kafasına yaslandım.

"Şey Hoseok hyung menajer seni çağırıyor sizin çalışma odasındayamış."

Gözlerimi açıp Minho'ya baktım. Hoseok'ta kalkıp odadan çıktı. Birkaç dakika sonra Minho yine yanıma geldi.

"Hyung Hoseok hyung seni çağırıyor."

Diyerek gitti. Odadan çıkıp çalışma odasına gittim. İçeri girdiğimde Hoseok koltukta oturmuş birini bekliyordu.

"Hyung bir şey mi oldu?"

"Sen çağırmadın mı beni?"

Hayır anlamında kafasını salladı. Odadan çıkmak için hareketleneceğim sırada bir anda kapı kapandı ve kilit sesi geldi.

"Açılmadan odadan çıkmazsınız ve Hoseok hyung artık plan bitti!"

Diyerek kapıdan uzaklaşan Minho ile şaşkınca Hoseok'a baktım. Ne planı? Ne açılması? Hoseok'ta benim gibi şaşkındı her şeyi anladığında bana döndü.

"Ne planından bahsediyor? Ne açılması Hoseok?"

Sorduğum sorularla kendine gelip koltuğa geri oturdu. Yanına gidip oturdum. İç çekip konuşmaya başladı.

"Şey şöyle ki hyung ben..."

Durakasadı. Gözlerini kapatıp devam etti.

"...ben seni seviyorum"

Tepkimi görmek için gözlerini araladı. Tebessüm edip yaklaştım ve ellerini tuttum.

"Bende seni seviyorum Hoseok"

Ellerini ayırıp yeniden konuştu her an ağlayacakmış gibi olan sesiyle.

"Ben seni arkadaş olarak sevmiyorum hyung."

Kafamı aşağı yukarı sallayıp ellerini yeniden tuttum.

"Biliyorum..."

Derin nefes aldım. Sanırım açılmanın zamanı geldi. Aklımda böyle açılmak yoktu ama artık devam etmeliyim.

"Hoseok..."

Eğdiği kafasını kaldırdı. Bir elini bırakıp yüzünü avuçladım.

"Sanırım artık zamanı geldi. Seni seviyorum ama arkadaş olarak değil. Hatta seni seviyorum kelimesi bile az geliyor. İlk geldiğin günü hatırlıyorsun değil mi?"

Kafasını evet anlamında salladı.

"İşte ben o gün seninle çalışacağımı öğrendim. İstemedim ilk başta menajerler konuştum ama şirket kararı dediler bunun için senin bezip gitmeni sağlamak istedim..."

Gitarist Or Dancer | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin