12. Bölüm: "Bere."
Sizi çok seviyorum ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. Umarım beğenirsiniz.
Güzel okumalar! 🤍
🌸
Yüzyüzeyken Konuşuruz - Sen Varsın Diye
Emir Can İğrek - Yangınlı Şiir
🌸
Ben ne geçmişe gitmek, ne de geleceği bilmek istiyordum. Benim tek istediğim, şu anımı gönlümden geldiğince yaşamaktı. Her zaman içinde bulunduğum anı yaşamak için çalışmıştım ve biliyordum ki her zaman da bunun için çalışacaktım.
Derin bir nefes aldım.
Geçmişte çözülmesi gereken bir sürü şey, gelecek hakkında da kurulacak bir sürü hayal olabilirdi ama şu an, bir anlıktı. Bir anlık olduğu için de çok değerliydi. Kimileri bunun değerinin farkında olmadıkları için, o anı çok çabuk harcayabiliyorlardı.
Ben kendime söz vermiştim, ben hiçbir anımı harcamayacaktım.
Bir şeylere geç mi kaldım diye düşünmeyecek; o şeyler için çabalayacaktım. Çünkü geç kaldığımı düşünüp durursam, başlama fırsatını da tamamen kaçıracaktım. Hayat hileliydi belki ama biz de hayata karşı çok saftık. Onun bizim hakkımızda planları vardı, biz de bazen gerçekten de çok çabuk yeniliyorduk.
Yine de güzeldi. Evet, yaşamak her haliyle güzeldi çünkü bin bir tane yol vardı. Olmadığını düşündüğümüz anlarda bile vardı. Ama bazen bunu bilmek bile ilerlemeyi istemeye yetmiyordu.
Çünkü hissettiklerimiz her zaman galip geliyordu.
Çünkü bilmek, hissetmeye engel olmuyordu.
Derin bir nefes aldım, buna gerçekten ihtiyacım vardı. Göğsüm sızladı ama yine de bunu umursamadım. Biliyordum, yaptığım o şeyden sonra göğsüm uzun bir süre sızlayacaktı.
Hem tüm gücüm çekilmiş gibi hissediyordum, hem de içimde çok değişik bir enerji vardı. Kelime haznem aslında genişti ama şu sıralar hissettiklerime ya da içine düştüğüm duruma uygun kelime bulmakta çok zorlanıyordum.
Dakikalardır bir kapının önündeydim, lamba çoktan sönmüştü. Elimi kaldırıp kapıyı çalmak istiyordum ama aynı zamanda da bir şeylerden çekiniyordum. Yerimde hafifçe hareket ettim ama lamba yanmadı. Tekrardan hareketlendiğimde, dakikalardır sönük olan lamba tekrardan yandı.
Gözlerimi kırpıştırdım, taşıdığım poşetler birden çok daha ağır gelmişti. Çok düşünmek istemedim çünkü düşünmeye devam edersem eğer, dakikalarca burada dikilmeye devam edecektim.
Elimi kaldırdım ve uzanıp zile bastım. Bu kadar basitti, bazen yapamadığımız şeyler işte bu kadar basitti. Bunu biliyordum ama aynı zamanda da zordu. Komik ve gereksiz bir ikilem olduğunu bilsem de, bu böyleydi. Komik ve gereksiz olduğunu düşünmem bazı şeyleri engellemeye yetmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIRI ÇİÇEK
General Fiction03.02.2021 Vazgeçme düşüncesi zihne bir kere düştü mü, yokluyordu bütün gerçekliklerini. Yavaş yavaş yapmıyordu, canını acıtacak kadar hızlı ve sert yapıyordu ama sen yavaş yavaş hissediyordun. Zihni ele geçiriyordu, başka düşüncelere dalmana izin v...