15. HAYAL

271 19 33
                                    

15. Bölüm: "Hayal."

Sizi ve onları çok özlemişim.

Yorumlarınızı heyecanla bekliyorum.

Güzel okumalar!

🤍

🌸

Perdenin Ardındakiler - Bul Bütün Denizleri

🌸

İnsanın zihni, bazen gereğinden fazla acımasızlaşır. Bu yüzden bazen düşündükçe düşünürüz ve düşüncelerimizin bizi boğduğunu hissederiz.

Ben, kendi zihninde bile acımasız olan o kişiydim.

Hira Kordel, ben böyleydim.

Zihnim parmak uçlarımda bir kuklaydı, ancak ben izin verdiğimde onun kuklası olabilirdim. Kendime bunu sık sık hatırlatırdım.

Derin bir nefes aldım. Amacım düşüncelerimi yok saymak değildi ama onlara odaklanmak istemeyecek kadar güzel ve değişik duygular içerisindeydim.

Omzuma astığım çantada taşıdığım, yabancı bir adama ait olan bir kitabın içindeki çiçekler, göğsümün içinde kendilerine nefes buluyorlardı.

Evet, tam olarak böyle hissediyordum.

Kaldırımın köşesinde bulduğu çiçekleri, benim göğsüme yerleştirmişti. Belki de o çiçekler, benim göğsümde kuruyup onun zihninde çürüyeceklerdi.

Bakışlarımı onun sırtında gezdirdim. Onu ne zaman incelemeye başlasam, zihnimin içindeki o gürültü sessizleşmeye başlıyordu. Bu durumu seviyordum çünkü bu şimdiye kadar yaşadığım bir şey değildi.

Aslında... çoktan fark ettiğim bir şey vardı ki, konu o olunca her şey sessizleşiyordu ve ben, her seferinde bu duruma şaşırıyordum.

O, farklıydı.

Yabancı, farklıydı.

Şimdiye kadar etrafımda, onun gibi birisi hiç olmamıştı.

Derin bir nefes aldığımda, soğuğun kokusu içime doldu. Bu kokuyu seviyordum.

Ben, kış aylarını kendime benzetiyordum.

Esen rüzgâr, sarı saçlarımı geriye doğru savurdu. Rüzgâr yüzünden kısılan gözlerimle, yabancıya bakmaya devam ettim.

Ben kısa bir kadın olmadığım hâlde, onunla aramızda fark edilir bir boy farkı vardı. Uzun boylu, kıvırcık saçlı, masmavi gözleri olan bir adamdı.

Henüz sadece birkaç adım atmıştık ki, omzumun üzerinden arkama doğru baktım. Görüşümü netleştirebilmem için gözlerimi kırpıştırmam gerekmişti. Parktan uzaklaşmaya başlamıştık.

Beni boğan hisler, bedenimi ve zihnimi ele geçirmeden, orada dakikalarca oturmuştuk. Hiçbir sorun yaşamadan orada durabilmem bana hem çok şaşırtıcı geliyordu hem de aynı zamanda bu çok normal bir şey gibiydi.

Önüme bakmadan birkaç adım atmıştım. Düşmekten korkan birisi değildim. Evet, düşebilirdim ama bunu umursamadan hiçbir şey olmamış gibi kalkardım. Her zaman, her anlamda böyle yapmıştım.

Her anlamda...

Bu düşünce, yüzümde küçük bir gülümsemenin oluşmasına sebep oldu. Bazı gülümsemeler, altında bir sürü anlam taşıyordu. Dışarıdan bakan kimsenin anlayamayacağı türden şeylerdi. Zaten kimsenin de anlamak isteyeceğini sanmıyordum.

AYKIRI ÇİÇEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin