11. FİLM

228 25 100
                                    

11. Bölüm: "Film."

Sizi seviyorum, umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyor olacağım. 🤍

 🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌸

Birkan Nasuhoğlu, Elçin Orçun - Varsa Yoksa

🌸

Ölümümü şimdiye kadar hiç düşündüm mü; bilmiyordum. Ama bildiğim bir şey vardı ki; birkaç saat önce ölüme çok yaklaşmıştım.

Ben Hira. Arın beni hastaneye götürmeseydi eğer bir daha nefes alamayacak olan Hira. Yaşamayan Hira, olmayan Hira. Artık Arın'a sataşamayacak olan Hira. Bir daha bir kitabın cümlelerinde kendini bulamayacak olan Hira. Ağlamayacak, gülmeyecek, olmayacak...

Artık var olmamak. Bir anıda yaşadım ama bir daha o anı yaşanmayacaktı, çünkü artık o anıya nefes veren kişi nefes almıyor olacaktı.

Yabancı, benim öldüğümden bile habersiz olacaktı. Kim bilir, belki de beni kötü hatırlayacaktı. Belki de onun için o kadar önemli olmayacaktı benim buluşmamaya gelmemem, bunu umursamayıp beni hatırlamayacaktı bile.

İhtimaller, ihtimaller. Şu an yaşıyorum ama öleceğim. Ölümüm ertelendi diye mutlu mu olacaktım? Ne hissedeceğimi bile bilmiyordum.

Bakışlarım hiçbir şey söylemeden yerinden kalkan yabancıyı buldu. Bana bakmadan yürümeye başladığında, onun gidecek olmasının korkusunu hissettim. Birkaç saat önce tamamen gitmeyi denemiş olan birisine göre, bu hissettiğimin fazla bencilce olduğunu biliyordum.

Bir sürü kelime dilimin ucuna kadar geldi ama dudaklarımı aralasam da bir şey söylemedim. Zaten ben söyleyebilseydim bile o beni şu an duyamazdı.

Yabancı adımlarını hızlandırdığında, elimi alnıma yaslayarak yağmur damlalarını engelledim ve kısık gözlerle ona bakmaya devam ettim. Birkaç adım ilerisinde olan seyyar satıcıya yetiştiğinde, sessizce yutkunup derin bir nefes aldım.

Çok üşüyordum ama soğuk iyi geliyordu. Hayır, aslında insanlardan uzak olmak bana iyi geliyordu. Bu düşünce beni gülümsetti, gülümsediğimi hissetmek de beni bir anlığına duraksattı.

Başımı hafifçe iki yana doğru sallayıp odağımı tamamen yabancıya vermeye çalıştım.

Yabancı, elini cebine sokup adama bir şey uzattı. Muhtemelen ödeme yapmıştı ama ne aldığını buradan göremiyordum. Birkaç saniye sonra, elinde paketle bana doğru yürümeye başladığında yüzümde oluşan gülümsemeyi engelleyemedim. Az önce bir şeyler aldığı adam da, camlı arabasını yavaşça sürmeye devam etti. Kulağıma dolan dalga sesleri ve yağmur damlaları eşliğinde izlediğim bu görüntü, bana çok eskide kalmış bir sahneyi canlandırıyormuşuz gibi hissettirdi.

"Öyle birden kalkıp gidince..." dedim yabancı tam karşıma tekrardan oturduğunda. Bakışlarımı kahverengi paketten yavaşça çekip ona baktım. "Bir daha gelmeyeceksin sandım." Sesim hafifçe titredi. Bunu fark etti mi bilmiyordum ama fark etse bil sebebinin soğuk olduğunu düşünürdü.

AYKIRI ÇİÇEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin