Fırtına Öncesi Sessizlik...

11.8K 646 27
                                    

Kafamı kulaklığımı çeken kişiye doğru döndürdüm. Açıkçası bir öğretmen bekliyordum ama karşımdaki kişi hiçte öğretmene benzemiyor. Kısa kahverengi saçlı yeşil gözlü masum bir kız bana gülümsedi. Ne var der gibi kafamı salladım.

-Şey ben Beren.

+Nabayım? Şimdi beni rahat bırak.

-Ben arkadaş olabiliriz diye düşünmüştüm.

+Yanlış düşünmüşsün. Şimdi git!!

-Peki özür dilerim.

Daha ilk günden bu tempo biraz fazla. Bu kadar konuşmak bünyeme ters geliyor. Yani ben sadece taksici ile veya yemek aldığımda garsonlarla konuşurum. Annemle ve babamla -ki gerçek annem ve babam olduğunu sanmıyorum- bile konuşmam. Genelde insanlar benimle konuşmaya çalışır ama konuşamaz.

Ben düşünürken yaşlı göbekli bir öğretmen sınıfa girdi. Herkes ayağa kalktığında ben hala oturuyordum. Hocanın ters bakışlarını açıkçası üstümde hissedebiliyordum. Peki umrumda mı? Cevap belli. Selamlaşma faslı bittiğinde herkes derse geçti. Bense hala kulaklığımdan müzik dinliyordum. Ve tabiiki düz oturamam. Ayaklarım masanın üstünde ellerim başımın altında sıranın üstünde yatıyordum. Tam şarkının nakaratı gelirken saçıma bir kağıt parçası geldi. Şimdi ben bunu atanı naparım? Cevap yine belli. Yavaş bir şekilde kafamı kağıdın geldiği yöne çevirdim. 5 kişilik bir erkek grubu tırsmış bir şekilde bana bakıyordu ama içlerinden biri sanki soğuk terler akıtıyordu. Aslında bu aralarından en masum görüneniydi. Yüzüme şizovren gülüşü yerleştirip sadece onların duyacağı bir şekilde:

-O kağıtlar aslında güzel gözüküyordu ama birazdan yazık olacak çünkü kağıtlar bir taraflarınıza girecek.

+Ş-şey kusura bakma.

- Kim attı onu?

-Eğer şimdi söylemezseniz hepinize yazık olacak.

+B-b-ben a-attım.

Dedi az önce içlerinden en masum olarak seçtiğim çocuk.

-Sen mi? Hiç sanmıyorum. Şimdi gerçek atanı öğrenebilirmiyim.

Cevap gelmeyince yüzüme sırıtışımı taktım ve onlara baktım. Baktığım an gözleri pörtlüyordu. Bunlar bu kadar korktuğuna göre kızları düşünemiyorum.

-Söylemiyor musunuz? Peki.

Deyip önüme döndüm. Çocuklar bir şey yapmadığıma şaşırmış olmalılarki onların olduğu taraftan bir ''oh be'' sesleri duydum. Ama bence bu kadar rahat olmamalılar kim bilir belkide fırtına öncesi sessizliktir benimki...

***************************************************************************

Okul çıkışı herkesten önce çıktım ve okulun bahçe kapısında beklemeye başlıyordum. Şu en masum olarak isimlerdiğim çocuğu bekliyordum. Açıkçası çocuk güvenilir gözüktü benim için. Çocuğu gördüğüm anda yavaş adımlarla yanına doğru gittim. Yanındaki arkadaşlarına kafamla gidin işareti yaptığımda zaten hepsi dağıldı.

-Şimdi söyle bana o kağıdı kim attı?

+Ş-şey bilmiyorum.

-İstersen ben söylettireyim ne dersin?

+T-tamam söyliycem ama benim söylediğimi söyleme.

-Söyle!!

+Ş-şey Levent.

Dedi karşıdaki apaçi tipli çocuğu göstererk. Direk o çocuğun yanına gitmeye başladım. Yanına vardığımda kolundan tutup çekiştirdim. Durduğum an dizimle erkekliğine vurdum. İki büklüm olduğunda dirseğimde beline vurdum ve yere düşmesini sağladım. Bir iki kez elmacık kemiğine yumruk attığımda zaten kendinden geçmişti. Çakımı çıkardım. Bir kaç çizik atacakken biri elimi tuttu ve beni geri çekti.

-Nabıyon lan!!

Dediğimde kulağıma eğildi. Açıkçası şuan bu çocuğu öldürebilirdim. Aklımdan onu nasıl döveceğimi düşünürken kulağıma fısıldadı.

+Bence bu kadar sinirli olmamalısın Sadist Kız...

Sadist?Kız?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin