"TAM BİR ŞEREFSİZSİN BLACK!" diye bağırdı Luna.
"Şhhh sessiz ol!" dedi Sirius Luna'nın peşinden koşarak.
"ŞEREFSİZSİN BLACK!" diye daha yüksek sesle bağırdı güzel cadı.
Hızlıca Sirius'a döndü, uzun dalgalı saçları yüzüne geldi. Sirius onun bu görüntüsünü görünce dudağının kenarının yukarı çıkmasına engel olamadı.
"Kelebeğim, bi sakin olur musun?" dedi Luna'nın bileklerinden hafifçe tutarak.
Sirius Luna'nın bileğindeki, yıllar önce aldığı ve Luna'nın da sırf Sirius aldı diye bileğinden çıkarmadığı kelebekli bilekliği okşadı baş parmağıyla.
Luna alt dudağını büzdü ve bileklerini sertçe çekti.
"Yapma ama..." dedi Sirius yavru köpek bakışlarını atarak.
"GÜNLERDİR ORMANDAKİ O KÖPEK SENDİN VE BANA HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDİN!" diye bağırdı gecenin sessizliğinde sesi yankılanan Luna. Sirius'u omuzlarından hafifçe ittirdi fakat tişörtünden tutup geri eski yerine getirdi.
"Sende kelebeksin aslında..." dedi Luna'nın saçlarına parmağını dolayarak.
Luna kollarını birbirine bağladı ve gözlerini kıstı.
"Ama ben hiçbirini hatırlamıyorum!" dedi alt dudağını ısırıp ağlamamak için zor dururken.
Bu o kadar çaresiz bir cümleydi ki.
Luna'nın en sessiz söylediği cümleydi fakat sanki megafonla bağırmış gibi bir etki yaratmıştı.
"Biliyorum ama sana söz veriyorum hatırlatacağım." dedi Sirius genç cadıya doğru bir adım atıp kollarını açarak.
Luna önce bağladığı kollarını iki yanına düşürdü. Ardından biraz durup gülümsedi ve Sirius'un boynuna doladı kollarını. Sirius da kollarını Luna'nın beline bağladığında ikisi arasındaki tüm buzlar erimişti.
Hep böyle olmuştu, yedi yıl boyunca her zaman Luna ve Sirius ayrılmaz olmuşlardı.
Hatta okuldaki çoğu kişi onlara "ayrılmaz ikili" lakabını takmıştı.
Bu yüzden çoğu kişi Sirius ve Luna'ya yaklaşmıyordu.
Çünkü ikisinin de çocuklukları yaralıydı.
Huzur dolu bir evde, anne sevgisiyle, baba şefkatiyle büyüyememişlerdi.
Hogwarts ikisinin de evi olmuştu.
İkisi de birbirlerindeki yaraları görüp onlara ilaç olmuştu.
O ikisi birbirlerine küsemezlerdi.
O ikisi ayrılamazlardı.
Birbirleri olmadan yaraları tekrar gün yüzüne çıkardı.
Birbirleri olmadan yaşayamazlardı.