2.5

2.1K 115 59
                                    


"Okyanus. Kız kaç saattir seni çağırıyorum ben." Diyerek odaya dalan annemle telefonumu kapattım.

"Duymadım. Ne oldu?"

"Sen bugün kampa gitmiyor musun?" dedi elindeki terliği sallayarak. Tövbe bismillah.

"Gidiyorum. "

"Kalk hazırlan. Çabuk çabuk çabuk."

"Of anne."

"Terlik geliyor."

"Tamam kalktım." Kaç yaşına gelmişim hâlâ terlikle tehdit ediliyorum. Allah'ım sen beni anne terliğinden koru.

Dolabıma yönelerek bir kaç kıyafet çıkararak sırt çantama koydum. Fazla kalmayacaktık bir kaç parça yeterdi. Arda birazdan gelip bizi alacağını söylemişti. Hazırlanıp beklemeye başladım.

...

"Şükür gelebildin." Diyen Ela'yı umursamayarak arka koltuğa oturdum. Sürücü koltuğunda Arda, yanında Ela vardı. Koltuğu kapmış şerefsiz. İşte benim yanımda Atlas onun yanında Ada onun yanında da Alper vardı.

"Yol ne kadar sürecek?" diye sordum.

"Birkaç saat." Dedi Arda. Başımı aşağı yukarı sallayarak camdan dışarı bakmaya başladım. Bu havada çok güzel uyunur abi.

...

Uyumuştum. Sanki en son birisinin kucağındaydım.

"Kurdunuz mu çadırları?" diye sordu birisi. Bu sesin sahibini tanımıyordum. Gözlerimi açmadan dinlemeye devam ettim.

"Kurduk gel yatır." Dedi birisi. Bu Arda'nın sesiydi.

Sırtımın sert bir zemine yatırıldığını hissettim. Ardından birkaç hışırtı geldi kulağıma. Gözlerimi açarak etrafa bakındım. Atlas tam yanımda uzanıyordu. Ona ne yapıyorsun dermiş gibi bakışlar atarken gülümsedi.

"Sen mi getirdin beni?" diye sordum. Başını aşağı yukarı salladı.

"Teşekkür ederim." Cevap vermedi, bir tepki de göstermedi. İkimizde boş boş çadırın tavanına bakıyorduk. Aklıma anonime geldiğimizi haber vermek geldi.

Okyanus: Geldik

Mesaj gönderilemedi.

Okyanus: Ne zaman geleceksin

Mesaj gönderilemedi.

Okyanus: İnternet çekmiyor hay amq

Mesaj gönderilemedi.

Telefonu kapatarak cebime koydum. Başımı çevirip Atlas'a baktım. Gözlerini kapatmıştı. Ona ilk defa bu kadar yakından bakıyordum. Çok güzel kirpikleri, kaşları vardı. Kıvrımlı dudaklarında gezindi gözlerim. Kusursuz yaratılmak buna deniyordu galiba. O değilde burnu da güzelmiş abi. Güzel burnun.

Aklıma anonim ile olan konuşma gelince sırıttım. Tekrar Atlas'a dönünce bana bakan bir çift mavi gözle karşılaştım. Onu dikizlemenin verdiği utançla tekrar önüme döndüm. Sessizce güldü.

O tanımadığım ses Atlas'ın mıydı? Aklıma takılan şeyle düşünmeye başladım. Birisinin sesine o kadar çok benziyordu ki.

"Yakaladım." Çadırın kapısının birden açılmasıyla resmen yerimden sıçradım.

"Ne yapıyorsun lan salak?" dedi Atlas kalkarak. Oha. Lan bir dakika. Ben doğru mu duydum? Atlas konuştu. Kardeş sesin anonimin sesine çok benziyor sen hayırdır?

Gözlerimi açmış ona bakarken başını sağa sola salladı.

"Ne oldu ne var?" dedi gülümseyerek.

"Yok, yok bir şey." Çadırdan çıkarak yürümeye başladım. En son Arda'nın dediği şeyi duydum.

"Öpüştünüz değil mi?" He amk.

Sahilin kenarına gelerek kayalıklara oturdum. Yanıma geldi birisi. Başımı çevirince bu kişinin Ada olduğunu gördüm.

"Naber lan?" dedi gülerek.

"Eh işte." Dedim.

"Ne oldu?" dedi. Yüzündeki gülümseme solmuştu.

"Anonim." Dedim sadece.

"Eee ne olmuş anonime?"

"Atlas galiba." Diyerek tepkisine baktım. Bir an şaşırmış gibi oldu. Sonrasında güldü.

"Öyle şey mi olur? Mal mısın kanka?" dedi.

"Sesleri çok benziyor." Dedim. "İyice emin olmam lazım."

Birisi daha oturdu yanıma. Bu da Ela'ydı.

"Kız sohbetleri demek. Bensiz olur mu?" dedi gülerek.

"Ela sen gelsene bir benimle." Diyerek Ela'yı çekiştirdi Ada. Atlas, Arda ve Alper'in yanına gittiler.

...

Ada'nın ağzından.

"Okyanus' a anonim olduğunu söyledin mi?" dedi Ela.

"Söylemedim ama söyleyeceğim. Sıkıldım artık bu durumdan." Dedi Atlas.

"Sesini duymuş. Anonim olduğunu anlamış." Dedim.

"Salak ayağına yatarım bende. Öğrendiğini bilmemiş gibi davranırım. Doğru bir zamanda da söylerim anonim olduğumu." Dedi Atlas.

"Abi ne yap biliyor musun?" dedi Arda heyecanlı bir şekilde.

"Ne yapayım Arda? Yine nasıl bir fikir geliyor?" dedi Atlas.

"Git dudağına yapış." Dedi. "Yengemiz ufak çaplı bir şok geçirir ama olsun. Değer bence."

"Senden güzel bir fikir çıkacağını düşünmem hataydı zaten. Oğlum bir siktir git." Dedi Atlas başını sağa sola sallayarak.

"Eee ne olacak?" dedi Alper.

"Hallederim bir şekilde. Siz dert etmeyin." Dedi Atlas.

"İnşallah fazla bir tepki vermez." Dedim.

"Vermez be. Atlas'a bak yakışıklı çocuk sonuçta." Dedi Ela. Arda'nın ona bir bakışı vardı var ya üffff görmeliydiniz.

"Bunu dediğin için küstüm. Ve barışmak için bir şartım var."

"Ya Arda. Sen daha çok yakışıklısın ama. Ben öyle demek istemedim a..." diyordu Ela ancak Arda lafını böldü.

"Yanıma gel."

"Ne?"

"Yanıma gel." Dedi tekrar. Ela yanına gidip oturdu.

"Eee ne oldu?"

"Bir şey yapsam ölür müyüm diye düşünüyorum." Dedi yüzündeki piç sırıtışıyla.

"Aklımda ki şey geliyor Bismillahirrahmanirrahim." Dedim.

"Neymiş o?" diye sordu Ela. Bu kadar salaklık sana fazla kızım.

"Gerçekten merak ediyor musun?" dedi Arda.

"E bi zahm..." Diyordu ki Arda bir anda onu öptü. Gözleri açık mal mal Arda'nın gözlerine bakıyordu. Sonradan ne olduğunu kavramış gibi gözlerini kapatarak öpücüğüne karşılık verdi. Devamı yok anlatmayacağım.

"Oha." Gelen sesle başımı yukarıya çevirdim. Ağzı bir karış açık Elalara bakan Okyanus'u gördüm. Yanıma oturarak başını bana çevirdi.

"Abi bunlar... Ne oluyor lan?" diye sordu şaşkın bir şekilde.

"Ne olsun? Gördüğün gibi."




Ehem Arda ve Ela. Onlara lafım yok. Diyecek bir şey de bulamıyorum. O yüzden gidiom.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın bb.

ANONİM | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin