"Abi ben Ela'm ile uyurum. Siz de ne bok yerseniz yiyin." Dedi Arda. Çadırlar da kim kim kalacağımıza karar veriyorduk.
"Aman al Ela'nı senin olsun." Dedi Ada. "Bende Alper ile kalsam olur mu?" dedi bu seferde. Alper gülümsedi.
"Bana uyar. " Dedi göz kırparak.
"Ben de Okyanus ile o zaman. Tabi kendisi de isterse." Dedi Atlas. Ben bu çocuğun konuşmasına alışamadım. Tövbe bismillah.
"Olur sorun değil." Dedim. Allah'ım sen konuyu biliyorsun.
Herkes çadırlara yerleşmişti. Uzanmış mal mal tavana bakıyordum. Çadırın tavanına... Atlas da yanımda uzanmış aynı şekil mal mal tavana bakıyordu.
"Gece geçmeyecek gibi. Hiç uykum yok." Dedi. Fesat anlayışıma sıçayım, amin.
"Benimde uykum yok. Zabaha kadar tavanı izleyeceğim sanırım." Dedim.
"Bir oyun mu oynasak?" Diye sordu. Oyun? Nasıl oyun?
"Nasıl?" dedim.
"Aslında birbirimizi tanımamızı da sağlayacak. Birbirimize sorular soracağız."
"Bu mu yani?" dedim.
"Evet, başka bir şey mi isterdin?" dedi sırıtarak. Tek kolunun üstünde durarak yan döndü ve bana yaklaştı.
"Hayır, öyle demek istemedim." Dedim.
"Anladım, tamam." Diyerek tekrar uzandı. "Sen sor hadi, başla."
"Imm, en sevdiğin renk diyeyim."
"Mavi. Okyanus mavisi." Dedi. "Senin?"
"Mavi." Dedim.
"Peki sıra bende. Bu dünyada en sevdiğin kişi?"
"Kendim." Deyince güldü. "Senin?"
"Sevdiğim kız." Dedi.
"Hmm. Kim o?" diye sorunca bakışları değişti. Bana öyle bir baktı ki kalpten gideceğim sandım.
"Çok mu merak ediyorsun?" diye sordu. Tekrardan dirseğinin üstünde durmuş üzerime eğilmişti.
"Yani hayır. Sordum öylesine." Başını aşağı yukarı salladı.
"Senin var mı sevdiğin biri?" dedi. Bakışları yüzümün her yerini ele geçirmişti resmen.
"Var." Dedim.
"Kimmiş o?" derken yüzünü yaklaştırıyordu.
"Çok mu merak ediyorsun?" dedim onun gibi. Güldü.
"Evet."
Bana olan yakınlığı yüzünden bir anda oturur pozisyona geçtim. Bununla birlikte o da geri çekilmişti.
"Dışarı çıkalım mı?" diye sordum. Başını aşağı yukarı salladı.
Çadırdan çıkarak sahile doğru yürümeye başladık.
"En sevdiğin içecek ne?" dedi bir anda.
"Çilekli süt." Dedim. Bir anda gülmeye başladı.
"Noldu neden gülüyorsun?" diye sordum.
"Bende çok severim." Dedi.
"Güzelmiş."
Sahile gelmiştik. İkimizde denizi izliyorduk.
"Okyanus." Diye seslendi. Yönümü ona çevirdim.
"Hm." O da bana doğru döndü.
"Ya şimdi bir şey yapacağım ama eşekliğime ver tamam mı?" deyip daha ben ne olduğunu kavrayamadan dudaklarını dudaklarıma bastırdı. İki elini de yanaklarıma yaslamış ondan kısa olduğum için üstüme eğilmişti. Hâlâ ne tepki vereceğimi bilemezken gözlerimi kocaman açmış birkaç santim uzağımda ki kirpikleriyle bakışıyordum.
Geri çekilip endişeyle yüzüme baktı. Suratında garip bir ifade vardı.
"Okyanus bana bir şeyler oluyor sanırım." Dedikten hemen sonra ayaklarımın dibine yığıldı. Daha da paniklemiştim. Çocuk bayıldı anasını satayım.
Öpüştüler rahat ettiniz mi?
Oy verip yorum yapmayı unutmayın bb.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİM | Texting
HumorOkyanus: Dur lan konumuza dönek Anonim: Dönek Okyanus: Sensin dönek Okyanus: Tavuk Anonim: Ya ANSQJSKQXMWKZJWJDMWKANSKMXKABDJWKDNWKDJWHX