ANONİM | Texting

2.8

"Gel yürüyelim biraz." Atlas'ın sesiyle ayağa kalktım. Ormanlık alana doğru ilerledik beraber.

"Bir şeyi çok merak ediyorum." Dedi. Başımı ona çevirdim.

"Nedir o?"

"Sana ilk yazdığım da neden beni terslemedin?" dedi.

"Nasıl yani?" diye sordum. Kafam yerinde değil kb anlamıyorum.

"Ne bileyim tanımadığın birisinden seni sevdiğine dair mesaj alıyorsun. Yani Ela ya da Ada olsaydı özellikle Ela olsaydı ağzıma sıçardı." Dedi en son cümlesinde gülerek.

"Haklısın, Ela cidden ebene kadar söverdi." Dedim gülerek.

"Cidden neden konuştun benimle?" dedi bir ağacın yanında durarak. Karşısında durdum bende.

"Yani bilemiyorum. Bu zamana kadar uzaktan sevmişsin zaten." Dediğim şeyi kafamda tekrar kurdum da bunlar bizi nereden tanıyorlar abi?

"Bu arada sen beni nereden tanıyorsun?" diye sorunca saçlarını karıştırdı.

"On birinci sınıftaydık. Sen o zaman okul değiştirmiştin. Bizim okula çıkmıştı kaydın. Okula girerken gördüm seni. Bahçenin ortasında durmuş mal mal etrafına bakıyordun." Diyerek güldü. "Sonra işte Ela ve Ada ile aynı sınıftaydık. Bahçede konuşuyorlardı. Gittim yanlarına. Dedim şurada duran kıza müdürün odasını falan söyleyin. Kalmış bahçenin ortasında hareket de etmiyor."

"Sonra Ela ve Ada yanıma gelmişlerdi. Okulu gezdirmişlerdi bana." Dedim cümlesini tamamlayarak.

"İşte ilk görüşte aşk derler ya. Benimki de onun gibi bişeydi." Diyerek sırtımı ağaca yaslayarak ellerini ağaca yasladı.

"Onlar en başından beri senin yazdığını biliyorlardı yani." Dedim inanamayarak. Başını salladı. "Şu parkta karşılaşmıştık. O da aslında bir plandı?" yine başını salladı.

"Peki neden kendin yanıma gelmedin?" diye sordum.

"Ne bileyim o zaman böyle yapmak gelmiş içimden." Dedi.

"Peki yazmak için neden bu kadar bekledin?" dedim.

"Kızım numaranı bulmak için götümü sattım ben. Ne kadar uğraştım biliyor musun? Hayır Ela malıyla Ada malı da vermiyor numaranı. Zamanında az piçlik yapmadılar bana. En sonunda sınıfından birisiyle anlaştım. O numaranı verdi bende istediği bir şeyi yaptım. Az uğraşmadım lan."

"Yazık olmuş. Halbuki gelip konuşsaydın belki daha önceden böyleydik." Dedim. Muzır bir gülüş oldu dudaklarında.

"Nasılız söylesene." Diyerek bakışlarını yine dudaklarıma çevirdi.

"Böyle işte." Diye mırıldandım. Yüzüme yaklaşmaya başladı.

"Böylesi ne işte?" diye diretti.

"Yav boşver. Gelme üstüme." Dedim.

"Gelirsem ne olur?" dedi. İyice yaklaşarak burnunu burnuma değdirdi.

"Ne olur?"

"Öperim."

"Burada mı?" diye sordum.

"Hm hm." Diye mırıldanarak dudaklarıma yaklaştı. Gözlerimi kapatmış öpmesini bekliyordum ancak bir anda birisi bize seslendi. Allah'ım sen konuyu biliyorsun.

"Öpüşme alarmı. Wooww. Burada değil arkadaşlar. Şuan değil. Misafirlerimiz var. Ayrılın ayrıl." Bağıran kişi Arda'dan başka birisi değildi. Atlas bir küfür savurarak benden uzaklaştı. Sahile çevirdim bakışlarımı. Bizimkilerin yanında iki kişi daha vardı. Atlas ile beraber yanlarına gittik. Biri kız diğeri erkek yan yana oturuyorlardı. Atlas'ı görünce kızın bakışları anında değişmişti. Bildiğin kesiyordu çocuğu be.

"Selam." Diyerek ayağa fırladı. Atlas'ın karşısında durarak elini uzattı.

"Selam ya selam. Okyanus ben memnun oldum." Uzattığı eli sıkarak geri çekildim.

"Pardon da ben o yakışıklı ile konuşuyorum." Diyerek Atlas'ı gösterdi.

Pardon!

Atlas sırıtarak bir bana bir ona bakarken ben gülerek kıza bakıyordum.

"O yakışıklı benim yakışıklım yalnız."

Kız afallayan suratıyla bana bakarken Atlas hâlâ gülerek bana bakıyordu.

"Nasıl ya?" dedi kız.

Lan ne kadar salak bir kız bu?

"Nesini anlamadın kızım? Sevgilim diyorum tavuk bile anlardı şimdiye kadar. Hadi naş naş."

Kız sinir küpüne dönerek eski yerine oturdu. Atlas ise kulağıma eğilerek bir şeyler mırıldandı.

"Ne kadar kıskançmışsın sende."

Omzuna vurdum. "Susmazsan eğer seninle konuşmam."

"Tamam tamam sustum."

Elimi tutarak boş yerlerden birine oturdu. Yanına da ben oturunca sohbet etmeye başladılar.

"Şimdi bir arkadaşımız daha gelecek. Onunla da tanışın." Dedi Tuna denen çocuk. Ardından bir noktaya odaklandı. "İşte bakın geldi bile."

Gelen kişiye başımı çevirir çevirmez gözlerim kocaman oldu.

Abi!

Abim buradaydı.

Yani demem o ki sıçtım amq sıçtım, Cafer bez getir.

Yine iyi yırttın bence. Abin sizi görseydi çok pis boku yerdin.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın gidiom byysss.