O an ki panikle ne yapacağımı bilememiştim. Arda'yı çağırmıştım. O geri zekalı da herkese haber vermişti. Şimdide hepimiz Atlas'ın başına toplanmış uyanmasını bekliyorduk.
"Uyanacak mı sizce?" dedi Ada.
"Uyanır herhalde." Dedi Alper.
"Uyanmazsa?" dedim.
"Gömeriz." Dedi Arda.
"Salak." Dedi Ela.
"Bu çocuk nasıl bayıldı?" dedi Alper bana dönerek. Bir an ne diyeceğimi bilemedim.
"Tansiyonu düştü herhalde." Diye yalan söyledim.
"Bence öpüştünüz." Dedi Arda. Gözlerim kocaman olurken bir tepki vermemi bekliyorlardı. Yüzümün, yakalanmışım da hapse atacaklarmış gibi olduğuna yemin edebilirdim. "Allah'ım öpüşmüşler. Ama ben göremedim. Bu acıyla nasıl yaşayacağımı bilmiyorum. Gidip kendimi birinci kattan aşağı atacağım."
"Birinci kattan atlarsan ölmezsin geri zekalı." Dedi Alper.
"Öyle deme. Küçükken anneannemlerin evinden atlamıştım. Ayağım kırılmıştı." Dedi Arda. Ortamı neşelendirmeye falan çalışıyordu herhalde.
"İyi olmuş." Dedi Alper. O sırada Atlas'ın hareketlenmesiyle ona döndük.
"Uyanıyor. " Dedi Ada. Gözlerimi onun dışında her yerde dolaştırıyordum. En son dayanamayıp ona baktım. Göz göze gelince utanarak gözlerini kaçırdı.
"Sen kaya gibi adamdın. Ne oldu lan sana?" dedi Arda. "Birileri tüm dengeni alt üst etmiş gibi görünüyor." Derken aynı zamanda göz ucuyla bana baktı.
"İyiyim oğlum. Bir şeyim yok." Diyerek yattığı yerden doğruldu.
"Gel hadi çadırların yanına gidelim. Orada konuşuruz." Dedi Alper. Atlas'ı kolundan tutarak kaldırdı.
...
"Uyu dinlen istiyorsan." Dedi Arda. "Gerçi bu saate kadar uyumadığına göre uykudan daha önemli işlerin varmış." İma ettiği şeyle başımı eğdim. Utandırdı pezevenk.
"Saçma saçma konuşma Arda." Dedi Atlas.
"Arda gel çıkalım biz hadi." Dedi Ela ve çadırdan dışarı çıkardı.
"Ama öpüşmüşler." Arda'nın sesiyle iyice oturduğum yere sinmiştim.
"Uyuyun dinlenin. İyi geceler." Dedi Ada. Ve Alper ile beraber dışarı çıktı. İkimiz kalmıştık. Ne desem ne yapsam bilemiyordum. Uzanarak arkamı döndüm. Anonim Atlasmış oğlum. Bulmuşum taş gibi çocuğu, kaçırır mıyım?
"Okyanus." Sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
"Hm." Deyince yanımda bir hareketlenme hissettim.
"Özür dilerim." Dedi. Yönümü ona doğru çevirdim. Oturduğunu görünce doğrulup karşısına oturdum.
"Neden özür diliyorsun ki?" diye sordum. Bir an gözleri parladı sanki. Ona kızdığımı falan düşünmüştü.
"Az önce olanlar için." Dedi. Gözlerim gözlerine kenetlenmişken bakışlarımı dudaklarına çevirdim. Aklıma gelen saçma düşüncelerle tekrar gözlerine bakmaya başladım.
"Özür dilemene gerek yok." Dedim gülümsemeye çalışarak. "Anonim olduğunu biliyorum."
"Anonim olduğumu bildiğini biliyorum." Dedi.
"Tahmin etmeliydim." Dedim. Başımı önüme eğmiş göz göze gelmemeye çalışıyordum. Bir hareketlilik oldu. Bana doğru yaklaşarak üzerime eğildi. Çenemden tutarak yüzümü yüzünün hizasına getirdi. Gözleri sadece dudaklarıma bakıyordu.
"Abin ağzıma sıçacak." Deyince gülümsedim. "Gerçi abinin kim olduğunu dahi bilmiyorum ama."
"Öğrenirsin bir gün." Dedim.
"O bir gün dayak yiyeceğim gün herhalde." Dedi. "Neyse sevdiğimiz kızın abisinden dayak yemedik dedirtmeyiz." Başımı aşağı yukarı salladım. Aramızda bir sessizlik oldu.
"Aslında bir an senin olduğunu düşünmüştüm biliyor musun? Ama sonra birden bire bu düşünce silindi. Çok güzel oynadın. Gözlerimin içine baka baka yalan söyledin bana." Deyince gözlerini kapattı.
"Korktum." Diye fısıldadı. "Beni sevmemenden korktum. Benden nefret etmenden korktum. Seni kaybetmekten korktum. Anla beni. Daha yeni yeni seninle yakınlaşmışken benden uzaklaşırsın diye korktum." Dedi.
"Anlıyorum." Diye mırıldandım. Yine o sustu ben sustum. Gözlerini açarak dudaklarıma bakmaya başladı. Ben ise masmavi gözlerine bakıyordum.
"Gözlerin çok güzel." Deyiverdim bir anda. Donup kaldı bir süre. Ardından bir anda bayılmış gibi yere düştü. Gözleri hâlâ açık bir şekilde düm düz karşıya bakıyordu.
"Lan. İvme indi çocuğa." Üstüne doğru eğilip yanağına vurdum. "Hey. Kalksana. Atlas. Huhu. Duy beni." Ensesinden tutarak başını yukarı kaldırdım. Bir elim yanağındaydı. "Beni kandırmayı kes. Endişeleniyorum." Dediğim şeyle bakışları bana döndü.
"Benim için endişeleniyorsun demek." Dedi sırıtarak. Doğrularak yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Neden olmasın?" dedim kendimi geri çekmeye çalışarak. Bir anda omzumdan iterek sırt üstü yere yatırdı. Kendisi de üstüme eğilince köşeye sıkışmıştım.
"Yakaladım." Diye fısıldadı.
"Tam bir mağara adamı gibisin." Deyince yarım bir gülüş sergiledi. Neden böyle bir şey dedim bilmiyorum ama hödüktü işte.
"Sende zavallı bir tavşansın tabii." Dedi.
"Masum ceylan desek daha doğru olur." Diyerek onu düzeltince iyice yüzüme eğildi.
"O halde ceylan tuzağa düştü." Diye fısıldadı. Ardından dudakları dudaklarımla buluştu. Hayatımın en güzel anlarından birini yaşıyor olabilirdim. Elim göğsünün üstünde durunca kalp atışını hissettim. Onun kalbi de benim ki gibi çok hızlı atıyordu.
Bu nasıl bir bölümdü Yarabbim. Bir türlü yazamadım amq.
Valla bundan sonra nasıl devam edecek hiç bir fikrim yok. Kitap elden gidiyeh.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın gidiom byysss.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİM | Texting
HumorOkyanus: Dur lan konumuza dönek Anonim: Dönek Okyanus: Sensin dönek Okyanus: Tavuk Anonim: Ya ANSQJSKQXMWKZJWJDMWKANSKMXKABDJWKDNWKDJWHX