8.Bölüm

3.3K 130 8
                                    

22.10.2022

Vote ve yorum atmayı unutmayın🤍🦋

Keyifli okumalar...

***

Kapıda gördüğüm yüz ile kaşlarım çatıldı. Bu kızın burada ne işi vardı? Hem nasıl girebilmişti eve?

Kaşlarım çatık bir şekilde karşımda ki kişiye bakarken bir elimi Çakır'ın ensesine götürüp onu boynuma doğru çektim. Boynumda hissettiğim dolgun dudaklarının kıvrıldığını hissetim. Ona bakmasın istedim. Karşımda ki kız biraz şaşkınlıkla bize bakarken. Çakır üstümden kalktı ve bana göz kırpıp eline bir tişört alıp, kapının önünde bize bakan Zehra'ya, "seni bir daha annem dahi dese bu eve girme diye uyarmıştım," diyerek çıktı odadan. Bu rahatlığı beni gıcık etti. İnsan başa bir şeyler de derdi dimi ama?

Onunla sonra uğraşacaktım ama ilk önce şu kızın burada ne işi olduğunu öğrenmeliydim.

"Şey..."diyerek titrek bir sesle konuştu geçen gün Selma teyzenin bahsettiği şu Zehra denen kız. "Ben özür dilerim. Selma teyze bana bir eve uğra demişti de." gözleri dolu doluydu. Yattığım yerden kalktım ve üstüme düzelterek, saçlarımdan neredeyse düşecek olan tokayı elimle çekip aldım.

Saçlarım omuzlarımdan aşağı doğru indi. Tam Zehra'nın önüne gelip, "sende eve girer girmez Çakır'ın odasına gireyim dedin yani?" diye sordum şüpheli bir tavırla. Kaşları ilk önce çatıldı sonra yeniden o masum kıza döndü ve "Çakır mı?"dedi. "Ama o Çakır diye ona seslenilmesinden nefret eder." çok şey bildiğini sanıyordu garibim. "Hem siz niye o hâldeydiniz? Çakır'da senin abin değil mi?" işte şimdi gerçek yüzü orataya çıkmıştı.

Yüzümde alaylı bir sırıtmayla yanına doğru bir adım daha attım. Güzel bir kızdı aslında. Güzel dalgalı sarı saçlarıyla, masmavi gözleri ve küçük burnuyla masum görünüyordu. Ama bu güzel kızın içindeki kötülükleri bir tek ben bilirdim. Kendi yatıp kalktığı adamları söylemezdi. Fakat eğer biri bir şey yapsındı direk bütün mahalleye anlatırdı. Hatta kendi yaptıklarını kabullenmeyip ona buna iftira atardı.

Bunu Çakır'da biliyordu. Ama Selma teyze bu kızın gerçek yüzünü bilmediği için bu kızı gelini yapmayı planlıyordu. "Değil. Benim abim falan değil." dedim işaret parmağımla elime bir tutam saçını dolarken.

Saçlarını yolsamıydım acaba?

"Ve sende bir daha Çakır demeyeceksin," diyerek dişlerimin arasından konuştum.

"Peki," diyerek gözlerini kısarak gözlerime dikti. "bu halinizi Serdar öğrense n'olur?" diyerek beni tehdit etmeye çalıştı. Güldüm bu haline. Bir adım daha attım ve "hadi git de söyle abime, "dedim. "Bende annene gidip senin hiç tanımadığın bir adamdan nasıl hamile kaldığını. Ardından da karnındaki bebeğin ölmesi için kendini nasıl bıçakladığını söyleyeyim," dedim. Şaşırdı.

"Sen? Bunu nerden biliyorsun?" diye sordu bana korkuyla. Sadece omuz silktim. Tam ağızını açıp konuşacaktı ki daha fazla onun sesini duymak istemediğim için kolundan tutuğum gibi odadan çıkardım ve dış kapıya doğru itekledim onu. Çakır bahçede sigarasını içiyordu bu sırada. Onunla birazdan hesaplaşacaktım. Ne diye bana bu kızın hep odasına girdiğini söylemediyse!

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" diyen Zehra'yı hiç aldırmadan dış kapıyı açıp dışarı doğru bir kez daha ittirdim onu. "Çakır!" diye bağırmasıyla. Daha da sinirlendim. "sen kime Çakır diyorsun!"

Fakat ben daha Zehra'nın üstüne atlatamadan ne ara bahçeden yanımıza geldiğini bilmediğim Çakır beni belimden tutuğu gibi göğsüne bastırdı ve belimi sıkıca saran elleriyle kolumuda tutarak hareket etmemi engeledi. "Bırak!" diye sinirle soludum dişlerimin arasından. Ayaklarımla gelişi güzel tekmeler savuruyordum havaya.

LerzanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin