13

332 33 3
                                    

Baekhyun'un sözlerinin doğruluğu, Chanyeol'ü şaşırttı ve başını salladı, çünkü Baekhyun haklıydı. Gerçekten bir şeyler aramıştı ve ne olduğunu hiç anlamamıştı ama sonunda bulmuştu...
"Çok yoksulduk, annem ve ben..." Yaşadıkları yeri, onun da anlayıp şoka girmesini ve tek paylaştıkları şeyin, yatak çarşafları arasındaki elektrik olduğuna, hem kendini hem onu
ikna etmek istiyordu. "Bazen restoranların arka kapılarında dolaşır ve attıkları yiyecekleri toplayıp, eve
getirirdim."
Eve getirir ve annesi o sıralar hangi erkekle beraberse, o gidinceye kadar dışarıda beklerdi. Sendeleyerek çıkan çeşitli erkekleri hatırladı, bazısı ona vururdu, bazısı eline üç beş
kuruş sıkıştınrdı, fakat Chanyeol, o paraları asla saklamazdı. Kilisenin yanında, yoksullar için ayrılan kumbaraya atardı. Ne kadar aç olursa olsun, o kirli parayı kabullenemezdi.

"Yapabileceğim işlere girerdim ama yeterince büyüdüğümde iş seçmez oldum. Restoran süpürür, araba yıkar, her şey-"

"Peki ya annen?" diye tereddütle sordu. "O da çalışır mıydı?"

"Onun çalışmaya vakti yoktu," dedi, acı bir sesle, "O sıralar hayatında kim varsa, kendini ona adardı. Hayatında her zaman bir erkek olmak zorundaydı ve benim gibi bir çocuk, ona yalnızca ayak bağıydı. Bu yüzden genellikle, kendi başımın çaresine bakmak zorunda kalırdım."

"Tanrım Chanyeol," derken, derin bir nefes aldı Baekhyun.

"Elimle ağzım arasında yaşıyordum", sertçe anlatmaya devam etti, "Pire’de feribotta çalıştım ve yetişkin sayıldığımda, yeterince para biriktirdiğimden, yeni bir hayata başladım. O ülkeye geri dönmedim. Kendi kendime Avrupa'yı gezdim, ama o broşürlerde gösterilen
geziler gibi değildi. Paris’in arka sokaklannda yaşadım. Ukrayna’da boks yapmayı öğrendim ve kıtanın her köşesinde amatör karşılaşmalara katılıp, kazanmaya başladım. Bu,
Dimitri Makarov’un, benden koruması olmamı isteyene kadar sürdü."

"O zaman benimle tanıştın," dedi Baekhyun, yavaşça...

Chanyeol'de aynı yavaşlıkta başını salladı. "Evet, kendi masal prensi ile o zaman tanışmıştı."
Bembeyaz teni, mavi gözleri, gördüğü en güzel popoyla, tam bir masal prensiydi.
Baekhyun'un dingin sükûneti, onu büyülemişti. Çok dirençli ve tedbirliydi. Hiç annesi gibi veya
beraber olduğu diğer oğlanlar gibi değildi. Aslında Baekhyun, Chanyeol'e olan ilgisi ile çok mücadele etmişti. Sonunda, prensinin bekâretini ona teslim etmesi, son darbeyi indirmiş ve  hem kalbini, hem vücudunu fethetmişti. Bu yüzden evlilik teklif etmiş ve akabinde, teklifi yüzüne çarpılmıştı. Acı acı güldü. Ne kadar aptalmışım diye düşündü.
"Evet, seninle o zamanlar tanıştım," derken, konuşmayı noktalamak istedi.

"Hiç..." Baekhyun derin bir nefes aldı. Chanyeoll, onun güzel göğsünün inip kalkmasını seyretti.
"Anneni sonra gördün mü?"

Chanyeol irkildi. Annesi onu ne kadar üzmüş incitmiş olursa olsun, hâlâ annesiydi. "Bir kere," dedi, düz bir sesle, "Ona yıllardır para gönderiyordum ama yüz yüze gelmek
istemiyordum. Sonra gittiğimde ölmek üzereydi ve bir..."
"Bir mezbelede yaşıyordu,"
Chanyeol'ün sesi gitti ve acı bir tona büründü. "En son erkek arkadaşının esaretindeydi ve o sefil, hem
annemin kanını kurutuyor, hem benim gönderdiğim paraları onun elinden alıyordu. Annemin, o güçsüz ve zayıf eliyle elimi tutuşunu ve o pisliği, ne kadar çok sevdiğini söylediğini hatırlıyorum. Hayatı boyunca en berbat erkekleri seçmesine rağmen, bu sonuncusu, hepsini solda sıfır bırakacak kadar alçaktı. Anneme hiçbir ağrı kesici vermediği gibi, annemin paralarını kumar masalarında yiyordu."

"O zaman mı bu yaralan edindin?"

Chanyeol başını salladı, bütün bu anlattıklannın Baekhyun'a ne kadar yabancı gelebileceğini
anlayabiliyordu homurdandı. Öfkesi yükseliyordu. Genç ve formundaydı, dürüst dövüşürdü. Annesinin sevgilisi ise öyle değildi. Parıldayan çeliğin, nereden geldiğini bile
anlayamamıştı. İlk önce etine saplanan acıyı hissetmiş, sonra kanının fışkırmasını seyretmişti.
Sesi öfkeyle titredi. "Bu işin en olumlu yanı, o sefilin, tutuklanıp hapse atılması oldu. Artık annemden para çalamayacaktı. Gerçi zaten artık çok geçti."

irresistible-chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin