Alkan eve girerken Aras'ı nereye koyabileceğini düşünüyordu. Bebeği, düşmemesi için en güvenli yer olan yatağa bıraktıktan sonra yanına da birkaç yastık koydu. Kolundaki çantayı da odadaki bir yere atarken bebek bir eli ağzında, ayaklarını havada sallayarak koşuşturan Alkan'ı izliyordu.
Alkan telefonunu alarak yarın ona gelecek arkadaşını ararken buzdolabında bebeğin yiyebileceği bir şeyler arıyordu.
Sonunda telefon açıldığında konuşmaya başladı:
"Ya oğlum sen bana yarın geleceksin, değil mi?"
"Evet, konuştuk dün. Ne oldu? Bir işin mi çıktı?"
"Yok da şey diyecektim..."
"Ne diyecektin?"
Söyleyip söylememe konusunda tereddütte kalmıştı Alkan. Direkt söylerse garip kaçardı. Bu yüzden direkt konuya girdi.
"Yarın gelmeden önce marketten bebekler için ne gerekiyorsa alır mısın?"
"Ne bebeği lan?"
"Geldiğinde anlatırım, alıver olur mu? Parayı veririm."
"Parası önemli değil de kaç yaşında dediğin bebek?"
"Bilmem ki."
"Ne demek bilmem? Neler oluyor orada?"
Alkan bebeğin kaç yaşında olduğunu anlamak için bakarken bebek bir parmağını gösterdiğinde gülümsedi ve tekrar konuşmaya döndü:
"1! 1 yaşında."
"Tamam, gelince anlatıyorsun ama he?"
"Tamam be tamam. Kapa hadi."
Telefonu kapatıp tekrar yerine koydu. Bebeğin yanına gelince ellerini yumuşacık olan yanaklara koyup acıtmadan sıktı.
"Zeki bebecik seni."
Bebek kıkırdarken Alkan arada kendine yaptığı bebek mamasından hazırlamaya başlamıştı. Hazırladıktan sonra bir bardak su ve pipet de alarak Aras'ın yanına döndü.
"Acıktın mı bakalım?"
Aras iğrenircesine önündeki tabağa bakarken yemeyi asla düşünmüyordu.
Kaşıkla biraz mamadan alıp Aras'ın ağzına götürdü Alkan. Aras yüzünü diğer tarafa çevirirken Alkan iç çekti.
"Ama neden yemiyorsun? Aaaa bak uçak geliyooor!"
Aras anlamadığı bir şekilde bu hareketle o mamayı yemek istemişti. Alkan kazandığı zaferle gülümserken mamadan sonra pipetle suyu da içirdi.
Kirli tabak ve bardağı alıp mutfağa geri götürdü. Bebekler için saatin uyku saati olduğunu düşündüğü için yatağın örtüsünü Aras'ın üstüne örttü ve ışığı kapattı ama bilmiyordu ki Aras karanlıkta uyuyamazdı.
"İyi geceler."
Bunun yeterli olacağını düşünse de neticede bir bebek böyle uyuyamazdı. Bu yüzden bağırmaya başlamıştı. Alkan bağrışla ışığı açtığı gibi geri kapattı.
"Ne eksik oldu ki?"
Bebeğin tekrar yanına dönerken yapabileceği ne olduğunu düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
der Wasserfall (bxb)
Fantasy[Tamamlanmıştır (×30)] İnanılıyordu ki, bir ormanda gençleşmek için bir şelale bulunuyordu. İyi okumalar,