Saat geç olmuştu ama Aras hâlâ aramamıştı. Alkan meraklanıyordu ama rahatsız etmemek için de aramıyordu.
Çalan telefonda Aras'ın aradığını görünce hemen cevapladı.
"Alo?"
"Merhaba, ben Aras'ın arkadaşıyım da. Aras biraz sarhoş oldu da sürekli isminizi sayıklayınca telefonundan isminizi bularak aradım. Rica etsem onu alabilir misiniz?"
Alkan kaşlarını çatarken konuşan kızdan konum isteyip hemen yola koyulmuştu.
"Ne demek sarhoş ya?" diye mırıldandı. Daha küçüktü.
Geldiğinde kızın üstüne yaslanmış Aras ile oraya ilerledi.
Kıza teşekkür ederek Aras'ı aldı ve arabaya bindirdi.
Aras gülerek bir şeyler anlatıyordu ama uyuşuk uyuşuk konuştuğu için Alkan hiçbir şey anlamıyordu.
Sonunda eve geldiklerinde Alkan arabadan inip Aras'ın kapısını açarak kucağına aldı küçük bedeni.
"Ne diye içtin ki?"
"Çoook sıkılmıştım." dedi gülerek Aras. Bir yandan da ellerini iki yana açarak ne kadar çok olduğunu belirtmeye çalışırken ayaklarını sallıyordu. Böyle yapması Alkan'ın onu taşımasını zorlaştırıyordu.
"Durur musun azıcık Aras?"
"Ama nedeeen?" diye sorarken kollarını Alkan'ın boynuna dolamış gözlerinin içine bakıyordu.
Alkan bir süre duraklarken başını iki yana sallayarak yoluna devam etti.
İçeri girince Aras'ı koltuğa bırakacaktı ki Aras onu tutup üstüne doğru çekti. Alkan düşmemek için koltuğa elini koyarken şaşırarak Aras'a baktı. Aras ise gülümseyerek ellerini Alkan'ın ensesine koyup kendine çekti ve dudaklarına dudaklarını bastırdı.
Alkan'ın gözleri kocaman açılırken hemen kendini geri çekerek Aras'ı ittirdi ve elini dudağının üstüne koydu.
Aras dudaklarını öne doğru büzdükten sonra gülerek koltukta iyice yayıldı.
Alkan ne yapacağını şaşırmıştı ama Aras'ı burada bırakamazdı. O yüzden onu ayıltmaya çalışmaktan vazgeçerek kucağına aldı ve yatağına yatırdı. Ardından kendisi de odasına gidip düşünmemeye çalışarak gözlerini kapattı ve uyumayı denedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
der Wasserfall (bxb)
Fantasy[Tamamlanmıştır (×30)] İnanılıyordu ki, bir ormanda gençleşmek için bir şelale bulunuyordu. İyi okumalar,