"Şey, burası neresi bilmiyorum ama ben şelaleyi arıyordum. Bir bilginiz var mı?"
"Şelaleyi buldun zaten. Hatta birkaç aydır sana ben bakıyordum çünkü küçük bir bebeğe dönüşecek kadar su içmişsin."
"Ne?" Aras inanamayarak konuşurken Alkan gerçekten unutacağını düşünmemişti.
"Hiçbir şey hatırlamıyor musun?"
"Sadece ormana geldiğimi hatırlıyorum."
"Gerçekten mi?" diye umutsuzca sordu Alkan.
Aras onun neden bu kadar umutsuz davrandığını anlamasa da onayladı.
Çalan kapıyla Alkan geleceğini önceden haber vermiş olan Batın'ın geldiğini anladı.
Kapı açılınca Batın uzun zamandır uğrayamadığı eve adımını attı. Alkan'ın sirke satan suratını görünce ne oldu anlamında kafasını salladı.
"Hatırlamıyor. Unutmuş, hem de her şeyi." diye açıkladı Alkan.
Batın moral olması açısından kollarını Alkan'a sardığında uzun sürdüğü için ne olduğunu merak eden Aras gelmişti. Batın onu görünce şaşkınca konuştu:
"Kuzen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
der Wasserfall (bxb)
Fantasy[Tamamlanmıştır (×30)] İnanılıyordu ki, bir ormanda gençleşmek için bir şelale bulunuyordu. İyi okumalar,