İZ

Bi Kahve?

Hala gecenin yorgunluğunu üzerimden atamamıştım.İş arkadaşlarım benimle dalga geçmeseler belki daha iyi hissedebilirdim.

-Ee ne zaman gidiyorsun Alsancak'taki ofise genç mimar?
-Ali!
-Ali haklı,adam sana bildiğin koştu.
-Gitmeyin şu kızın üstüne .

Sonunda burcu noktayı koydu.Gözlerimden uyku akarken bir de onlara laf yetiştiremezdim.Ceketimi aldım ve öğle yemeği için dışarı çıktım.Burcu her zamanki gibi ofiste bilgisayarın başında pizzasını yiyecekti.Efsun abla Ali ile birlikte Antalya'daki proje için yola çıkmıştı.Bu durumda bende öğle yemeğimi yalnız geçirecektim.
Hava yağmurluydu ama soğuk değildi.Rüzgar saçlarımın canına okuyacaktı ama akşama kadar ofiste oturamazdım.Çok fazla yağmur yok diye düşünürken dışarı çıkmamla sırılsıklam olucağımı anladım.Caddede biraz ilerleyip ilk gördüğüm dükkana girdim.İçeride birbirinden bağımsız beş altı kişi vardı ama müşteri gibi durmuyorlardı.İki genç kız ellerindeki gazeteye odaklanmışlardı.Hippileri andıran genç adam gitar çalıyordu.Ben sadece karnımı doyurmak istiyordum.Bu bohem yer bunun için uygun muydu bilemedim.İçerisi yoğun aromalı kahve ve cookies kokuyordu.Peki neden kimse benimle ilgilenmiyordu?İçerisi neredeyse boştu ama ben beş dakikadır bekliyordum.Sonunda akıl edip bara doğru ilerledim.Barın arkasında genç bir kız ve bir adam vardı.İkiside işlerine öyle odaklanmışlar ki beni fark etmiyorlar bile.

-Merhaba! Kolay gelsin.
-Hoşgeldiniz?
-Yiyecek bir şeyler var mı?
- Kruvasanlarımız henüz çıktılar.

Genç kız güleryüzlüydü.Anında elime bir menü tutuşturdu.Menü antika bir kitabı andırıyordu.Karar veremediğimi fark eden adam birden bana döndü ve;

-Bi kahve?

Yok artık.Bu mümkün değil.Dün gece davette içine düşecektim bakarken bu adamın.Yok yok o olamazdı.Evet evet oydu.Aynı gözler!İyi de bir baristanın ne işi olurdu ki Friz Yapı'yla?