8

195 10 2
                                    

Sashayı dinledim, haklıydı şuan hiç zamanı değildi. Kafamı geri çevirip Barış Fırat ve Sinyora doğru baktım, ne konuştuklarını duyamıyordum ama tahmin ediyordum. Sadece Sinyor onlara uzun uzun bir şeyler anlattıktan sonra Barışın histerik kahkahasını duydum. Barış kahkaha attıktan sonra Sinyor arabanın kapısına yöneldi, kapıyı açtı. Can.. Nazlı. Görür görmez kan beynime sıçradı.. Arabadan fırlayıp onlara doğru koşmaya başladım, Sasha da arkamdan çıkıp bana yetişmeye çalışıyordu. 

''BANA BAK LAN BAŞLARIM ŞİMDİ SENİN KRALLIĞINA BIRAK ÇOCUKLARI'' 

''Büge sakin ol alıcaz çocukları'' dedi Sasha koşarak gelip kolumu çektikten sonra.

''Büge Hanım beni çocukların yanında silah çekmek zorunda bırakmayın, size gelince beyler; istediklerimi yapın, çocuklarınızı sağ salim alın.'' deyip çocuklarla beraber tekrar arabaya binip gözden uzaklaştı..

Bir gecede o kadar çok duygu yaşamıştım ki, artık ne hissedeceğimi bilemiyordum. Sevdiğimi kaybettim zannederken, bana bağışlanmıştı fakat şimdi oğlum ve kızım gibi gördüğüm Nazlı benden alınmıştı..

Hareket etmeden omzumda dünyanın yüküyle arkalarından bakakalmıştım, herkes Fırat Barış ve beni teselli etmeye çalışıyordu. 

''Lütfen düşmanlığı bırakın en azından masum çocuklarımızı o canavarın elinden alana kadar nolur'' ben onlara söylenirken Sasha alay edercesine bıyık altından güldü, anlam veremedim. Bizim çocuklarımız tehlikedeydi, o ise gülüyordu, çok sinirliydim zaten bir de daha da moralimi bozamazdım. 

''Bu gece herkes çok yoruldu dağılalım yarın öğlen Sashalarda buluşalım Fırat, Büge haklı çocuklarımızı almak için beraber çalışmalıyız, adresi yazarım. '' deyip arabaya yöneldi Barış.

Ben ve Sasha arkasından yürüdük, arabaya binip Barışın sürmesini bekledik. Barış arabayı çalıştırıp gazı kökledi. 

''Büge seni Sashaya bırakıcam sağında solunda bir şey var mı bak, ilgilen onunla, öğlen hep beraber gelip plan yapıcaz hazırlanın'' 

Hiç bir şey demeden başımla onayladım, kısa süren sessiz bir yolculuk sonunda evine vardık. Barış bizi indirip devam etti, biz de içeri girdik. Girer girmez kendimi tutamadım;

'' Neden ben öyle deyince güldün?'' 

''Çünkü, sana söylemem gereken şey de buydu zaten,  Fırat ve Barış düşman değil tam tersine sevgililer''

Ne?

''Ne-nasıl yani emin mi-ne alaka ya'

''Bombanın yanında konuşurlarken duydum, Fırat Barışa sevgilim dedi. Zaten büyük ihtimalle seni bana bu gece Fırat'la olmak için bıraktı''

Ay bu kadarı da gerçekten bir gece için çok fazla ama! 

''Gerçekten şuanda onları düşünemeyeceğim, gel seni temizleyelim her yerim simsiyah olmuş''

''Kendim temizlenebilirim o kadar da değil merak etme sen'' deyip güldü.

''Gir duşa ben de sana temiz kıyafet falan hazırlayayım bari sonra oturup konuşuruz'' dedim

Sasha duşa girdi, ben de elimi yüzümü yıkayıp elbisemi çıkarttım. Dolabında bana uygun bir şeyler bakındım, büyük düz gri bir tişört buldum, onu üstüme geçirdim. Sashanın duştan çıktıktan sonra giymesi için bir şeyler seçtim, kapıya bıraktım. Bize atıştırmalık bir şeyler hazırladım, onun için bolca ayran ve yoğurtlu şeyler hazırladım, ciğerlerine çektiği isten hala öksürüp duruyordu çünkü. Patlamadan yaklaşık dört beş dakika sonra çıkabilmişti ancak, yangından etkilendiği belliydi. Tabii o dört beş dakika bana hem saniye hem de sene sürmüştü. 

zemheri ~sasbügHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin