bayram dolayısıyla yazamamıştım, ama kitap devam ediyorr
Sasha'nın kollarında uyandım desem yalan olur, çünkü bütün gece dönüp durdum yatakta. Sabaha karşı dalabildim ancak uykuya, uykumda bile rahat yoktu, uyuyabildiğim kısa süre boyunca türlü türlü kabuslar görmüştüm.
O ise her korkuyla yataktan doğrulduğumda beni sakinleştirip öpüp geri yatırmıştı.. Sonunda uyuyamayacağımı kabullenip yataktan kalktım.
Aklımda sadece çocuklar vardı. Bir şeyler atıştırmak için bara gittim, Sasha hala uykudaydı. Kendime bir kahve demledim, yanına da ufak bir tabak hazırlayıp atıştırdım, ben tabağımı bitirirken o da kalkıp geldi.
Demlediğim kahveden kendine biraz doldurdu, paketiyle çakmağını alıp balkona çıktı. Benim sigarasına laf etmemden bıkmış ya da rahatsız etmek istememişti. Yaktığını bitirmesini beklerken ona da ufak bir şeyler hazırladım.
'' Geçiştirme öyle ye bir şeyler'' dedim balkona girerken. Gülümseyip kenara kaydı,
'' Sen istersin de yemem mi?'' dedi, sonra ekledi;
''Merak etme ikisini de sağ salim alacağız'' çocukları düşünmek istemiyordum, kafamı dağıtmam gerekiyordu.
''Sen dün gece ne diyecektin bana?''
''Ya boş ver şimdi ortalık biraz durulsun sonra konuşuruz''
''Ya hadi söyle kafam dağılsın''
''Büge'' dedi uzun uzun bakıp gözlerime,
''Şimdi zamanı değil sanırım'' dedi. Patlatmak mı istiyor bu beni meraktan?
''Bence de öyle'' dedim, belki blöfümü yer de ağzı açılırdı.
''Sence inandım mı '' deyip gülmekle yetindi.
'' İçeriyi hazırlamam lazım ama hiç kalkasım yok '' dedi sonra.
''Kalkma o zaman'' deyip sarıldım ona sıkıca.
O da bana sarıldı sımsıkı, sonra dudaklarımı öptü yavaşça. Uzun uzun öpmeye devam etti, ben de ona karşılık veriyordum. Ellerini belime sarıp beni kucağına çekti. Dakikalarca nefes bile almadan öpüştük. Sonunda dudaklarımız ayrıldığında bile bedenlerimiz ayrılmadı, kucağında ona sımsıkı sarılı, alnım alnına dayalı şekilde durdum sadece.
Dünyanın durmasını istedim o an, neden dertsiz tasasız sorunsuz bir saniyemiz olmuyordu? Teselliyi onda bulmak da çok saçmaydı, çünkü bu dertleri o ve Barış başlatmıştı fakat.. Çok farklıydı, sessiz sakin bir hayatı tercih etmezdim içinde o olmayacaksa.. Ona bu kadar alışmam da çok saçmaydı, hakkında hiç bir şeyi- hatta Sasha gerçek adı mı onu bile- bilmiyordum.
''Sasha, gelirler birazdan hazırlık yapalım hadi'' dedim kucağından kalkarken.
''Sen istersen odada bekle görmeni istemiyorum bunları''
''Saçmalama da geç içeri burada benim çocuğumun hayatı söz konusu''
'' Büge bak-'' cümlesini tamamlayamadan zil çaldı.
''Sen içeride plan mı yapıyosun ne yapıyosun hazırla ben de kapıya bakayım'' deyip kapıyı açtım. Cemre, Fırat ve tayfası ve Barış gelmişti. Onlar beyaz tahtaya yazıp çizip konuşurlarken ben de balkonda oturup zamanın geçmesini bekledim, bir an önce çocuğuma kavuşmak istiyordum.
Uzun zaman sonra, onlar ortak bir şeye karar vermişti. Önce kara para akladıkları yerde belge toplayıp sonra da çocukları gizlice alacaklardı. Sasha ve Paşa piyango biletini kullanıp kara para alacaklardı, onlar oyalarken adamları, Fırat ve Barışta belgelerin fotoğraflarını çekip kanıt toplayacaklardı. Cemre Paşanın yerine Sashayla gitmek için çok ısrarcı olmuştu. Ona ne ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zemheri ~sasbüg
أدب الهواةKartel üyesi kocasının, ikiz kardeşi aynı zamanda çocuğunun babası tarafından öldürülmesiyle hayatı alt üst olan Büge, bu olayların içinde hiç yaklaşmaması gereken birinde teselli bulmaktadır...