bizim resmimiz, final.

179 15 0
                                    


"Mahkum, Lee Minhyung! Kaçmış!"

Koşuyorken arkamdan duyduğum tek ses oluyor. Yine aynı rüya, yine aynı gerçekçilik diye düşünüyorum. Yalnızca koşuyorum. Beni yakalamak adına birkaç insan koşuyor arkamdan. Tedirginleşiyor ve gitgide korkmaya başlıyorum. Bu karamsarlığı daha fazla görmemek adına uyanmak ve soluklanmak istiyorum. En sonunda ise beni yakalamaya çalışanların elinden kurtuluyorum.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
"Mark!"

Sesin irkitiyor beni, uyanıyorum.

"İyi misin... Kâbus mu görüyordun?"

Tedirginleşiyorum. Yanıtım hazır değildi, ani oluyor. Dudaklarımdan çıkacak olan cümleyi duymak adına bekliyor kulaklarım.

"Yalnızca kâbus Donghyuck, endişelenme."
Uyuman üzere saçına dokunuyorum.
"Titriyordun. Emin misin?"
"Hım hım."

Buna rağmen kalkıyor ve su getiriyorsun bana. Gülümsüyorum.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
O andan sonra, bir daha uykuya dalamıyorum. Sen yanımda masum nefes alışverişlerini etrafa bırakıyorken kalkıyor ve, hemen yanı başımızdaki bir sandalyeye oturup, gömleğimi ve birkaç kıyafet parçamı üzerime geçiriyorum.

Düşünüyorum.
Vaktimi hayâsızca harcamaktan çekinmeyeceğimi anladığımda, sabaha kadar burada düşüncelerimde kaybolacağımı anlıyorum.

Karmakarışık hislerimin arasında, biraz önce gördüğüm rüya, diğerlerine kıyasla daha baskın hissettiriyor. Bir bakıma onu düşünmem adına bana kendini hatırlatmaktan çekinmiyor.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Rüya. İnsanların, hayatlarında yaşadığı ve tecrübe edindiği akılda kalıcı olayların tümünü karıştırarak, size en utanmaz hâliyle sunmaktan çekinmeyen bir engel.

Bunu yaşamıştım bir an önce. Her gece fazlasıyla gördüğüm rüyanın aynısını, yine görmüş ve üstesinden gelmeye çalışmıştım.

Gözlerim kayıyor bedenine.
Çaresizce süzülüveriyor çevrelerinden bir gözyaşı. Ve bir diğeri, bir diğeri...

Yalan söylemiştim bir kez daha.
Sana, yaşamıma bir amaç benimseten sana yalan söylemiştim.
Sevgili Donghyuck'uma bilmem kaçıncı yalanımı söylemiştim. Uslanmazca. İflah olmazca.

Kâbus değildi Donghyuck.
Çünkü gördüğüm rüya yalnızca, hayatımda yaşadığım ve tecrübe edindiğim bir olayın bana acımasızca yüzlerce kez tekrar tekrar gösterilişiydi.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
-

"En güzelinden sabahlar, sevgilim. Aç gözlerini..."

Kendimden ve bir gün öncesinden gördüğüm rüyanın aslında gerçek oluşundan bir kez daha sıyrılma, kaçma uğraşımın sabahında öperek uyandırıyorum seni.

Gülümsüyorsun.
Mutfağa yöneliyorum. Birlikte yapacağımız ikinci kahvaltıyı hazırlamak adına.
Çok zaman geçmeden dolanıp duruyorum bulunduğum yerde. Hazırlayabileceğim hiçbir şeyin olmadığını görüyorum. Gülümsemem, tümüyle soluyor.

Anlıyorum.
Bir gün önce, yemem üzere getirdiğin yemeklerin, evde kalmış son yemekler olduğunu ve onları da çekinmeden bana verdiğini anlıyorum. Her sorduğum an 'Aç değilim.' dediğinde, aslında kalan son yemekleri bana verdiğini ve, kendini bunun için aç bıraktığını anlıyorum.

Nefret ediyorum bundan.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Yanına ulaşıyorum. Gözlerim buluyor, çıplak bedenini. Tanıştığımız günden bu yana tümüyle, en sağlıklı hâliyle iyileşmiş olan yaralarının yerini buluyor birer birer.

güneş yüzlü çocuk, markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin