#Fa

703 75 66
                                    


Yorgun gözlerini ovuşturdun. Sırtına çantanı attarak kulaklıklarını taktın ve  cebine sokuşturduğun ellerinle yürümeye başladın. Pembeliyi düşününce vücudundaki kan yüzünde toplaşıyor kendini boğmak istiyordun.

Ceplerini çekiştirerek hırkanın kapşonu ile gözlerini kapattın. Kulaklarında yankılanan şarkıyla birlikte son bahar yağmurları çiselemeye başlamıştı bile.

Yanağında hissettiğin ıslaklıkla sinir krizinden kurtularak elini cebinden çıkartıp havaya doğru açtın. Elindeki yağmur damlalarını hıssetmenle hızlıca geri soktun. Yağmur bastırmadan eve gitmeliydin.

Gerçekten çok garipti. Şaşkınlığını saklamaya çalışsanda her halinden olanlara anlam veremediğin belliydi. Bir insan nasıl olurda kafanın içinde konuşabilirdi ? Daha doğrusu kafanın içinde sesini duyduğun biri insan olabilir miydi ?

Bu özlelliğinden korkuyor muydun, ona duyduğun sempatinin sebebi bu muydu ? Neden konu bu çocuk olunca bu kadar karmaşık hissediyodun ki ? Ona duyduğun güven gözünü mü kör ediyordu yoksa aksine ona karşı o kadar tereddütlüydün ki bu duygu kafanı mı karıştırmıştı.

Saiki sınıfın sessiz çocuğundan daha fazlası olmamalıydı senin için. Ancak yaptığı her hareket söylediği her şey kafanı karıştırıyordu. Ve nedenini öğrenmeliydin.

+++++++

Eve gidince ilk iç terlefonunu çıkardın. Sırıl sıklam olmuş kıyafetlerinle öylece kapının önünde duruyordun. Telefonunu açtın ve Saiki'nin mesaj kutusuna girdin. Klavye açılınca yazmaya hazırlandın.

Daha sonra duraksadın, ne yazacaktın ki. "Seninle ilgili ne oldğunu anlayamadığım hislerim var. Yardımcı olsana bana." mı diyecektin.  Saçmalık. Daha sonra hayatın boyunca yüzüne bakmayacaktı. 

Evde birkaç tur gezindikten sonra cesaretini toplayarak tuşlara bastın.


=]Saiki-san müsait misiniz ? 

Ne zaman için ? [=

=]Hemen

=]Hemen şimdi.


Şimdiden pişman olmuştun bile. Ne diyecekti ki ? Bu havada onu dışarı davet etme fikri bile çok saçmaydı. Ama artık çok geçti. Bir hata yapmıştın.


Değilim.[=


********

Saiki, oturmuş ona aldığın yüzüğü inceliyordu. Aniden gelen mesajın garip hissettirmişti. Germanyuma dokunduğunda oluşan sessizliği bozan her titreşim korkudan titremesine sebep oluyordu.

Seninle uğreşamayacağını düşünerek müsait olmadığını yazdı ve telefonu kapattı. Bunu yapmasıyla birlikte zil çaldı ve aşağıda büyük bir gürültü duyulmaya başladı.

-"Kuske-chan! Hangi rüzgar attı seni buraya!"

-"Güzel aileme süpriz yapayım dedim. Hem bir süre sonra tekrar bir araştırma için yurt dışına gideceğim son kez akşam yemeği yiyebiliriz."

-"Haha ne güzel ku-chan'ı çağıralım seni çok özlemiştir!"

-"Gerçekten, aslında şimdiden telepatiyle anmaış olması gerekirdi."

-"Ku-chan!"

Kurumi'nin sesi yaklaşırken pembeli telefonunu açtı ve mesaj kutuna girdi.

-"Ku-cham dışarı mı çıkıyorsun ?"

Anxiety Attacks // Saiki K. x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin