#Do

538 70 50
                                    


Akşam vakti gelip çattığında Kusuo derin derin düşünmeye aşamıştı. Ona danışmalı mıydı ? Tek yaptığı hayatını mahvedip durmaktı oysaki.. Ancak eğer önemli bir hastalıksa (sadece medyumların yakalandığı) bu belirtilerinin giderek artacağı ve bir şekilde fark edilebileceği riski taşıyordu. 

Ki bu virüs ya sürekli bir şekilde Kusuo'nun güçlerine karşı koyuyordu. Ya da sürekli üreyip daha büyük bir hayati risk taşıyordu, ayrıca bu iç organlarının birinde bu virüsün kozası olabileceği anlamına gelir. Kusuo'nun vücudunda olan herhangi bir terslik bazen dünya'nın sonu anlamına bile gelebilir.

Bu yüzden ani bir kararla ağabeyinin Londra'daki ofisine ışınlandı Pembeli. Bunu gören sarışın gencin yüzünde bir gülümseme belirdi.

-"Ah, hoşgeldin Kusuo. Bir şeye mi ihtiyacın var ?"

~"Garip bir hastalığın eşiğindeyim."

-"Bekle, telepati engelleyicimi bulayım." Çekmecelerini karıştırmaya başladı.

 ~"Zamanım yok, beni hemen tedavi etmelisin."

-"Ahh, küçük Kusuo benden yardım istiyor. Ne kadarda yüce." 

-"Peki madem, anlat. Problem nedir ?"

~"Bir şekilde vücudumdaki bir şey neredeyse günde beş-altı defa nabzımın hizlanmasına sebep oluyor. Kan basıncımı arttırıyor ve vücudum kızarıyor. Kan şekerim bir anda artıyor ve geçici olarak insülin salgılayarak bunu hafifletebiliyorum. Bu çok garip çünkü genelde güçlerimle icabına bakabilirken sanki başıklık kazanmış gibi bir türlü yok olmuyor." duvara yaslanarak kollarnı bağladı ve göz ucuyla ağabeyine baktı.

Sarışının yüzünde beklenmedi bir ifade vardı. Yüzünü buruşturarak göz kapaklarını düşürmüş bir şekilde kardeşini izliyordu. Bir anda kikirdemeye başladı. Masaya yaslanarak en ciddi ifadesni takındı.

-"Are Kusuo, bunları yaşarken genelde yanında biri var oluyor mu ? Bir kız mesela ?"  kısa bir düşünme arasından sonra her seferinde yanında senin olduğunu fark ederek yavaşça kafasını salladı. Gerçi senden şüphelenmek aklına gelmemişti çünkü günün neredeyse tamamında yanında oluyordun.

-"Peki, adı ne ? Nasıl biri ?"

~"Y/N mi ? Başka bir medyum değil, bundan eminim."

-"Gerçekten de bir kız ha ?" Derken olabilecek en yüksek kahkahayı atıyordu. Pembeli buna anlam verememiş olacak hiç bir tepki veremiyordu.

-"Peki Kusuo, bu kızdan hoşlanıyor musun ?" Dedi kahkahayla karışık.

~"Saçma, aşk diye bir şey yok."

-"Peki, yarın bu kıza sarılmayı, hatta öpmeyi dene. Eğer bu 'problemin' artmazsa geri gel ve seni bir kontrol edeyim, artarsa haklı olduğumu kabul edersin."

~".."

Anxiety Attacks // Saiki K. x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin