XIV - zarın otuz iki tarafı

647 127 103
                                    

(tw¡ b*cekler!
fobisi olanlar için paragrafa ünlem içeren bir yorum bırakacağım!!
birazcıkta klişe uyarısı..)

[ ✩‧₊˚ 🌂 *・ ]

"sence de en yakışıklı disney prensi prens naveen değil mi? tabii flynn da yakışıklı ama adamda çok farklı bir hava var!"

"aslında, o filmdeki kötü adamın verdiği hava daha güzel." dedi taehyung biraz düşündükten sonra. "prensleri es geçebilim şimdilik.. wendy ya da dipper?" diye sordu aklına gelen başka bir şeyle.

"hile sayılır bu! nasıl karar vereyim.. sanırım wendy- ya da dipper olsun?" düşünmeden aklına geleni söylüyordu peri olan.

hâlâ hiçbir şeyden haberli yokken orman yolunda yürümeye devam ediyorlardı. oyun oynamaya karar vermişlerdi ve yine bir garipliğin içine düşmüşlerdi. yoongi'nin başının altından çıktığı kesindi.

dakikalar geçmesine rağmen bir yere varamamışlardı, onlar da çareyi diğerlerinin saçma göreceği bu konuyu tartışmakta bulmuşlardı.

"dipper da wendy de fazla şapşaldı.." diye mırıldandı taehyung.

"şöyle bir düşününce ikisi de değil, mabel tabii ki!"

tartışmaya devam eden ikili önlerini kesen seokjin ile durmak zorunda kaldılar, jeongguk ağzını açacağı sıra da yükselen melodi sesiyle konuşmaya başlayan arkadaşına odaklandı.

"seokjin hyung..?"

"merhaba yarışmacılar,
korku, korku ve daha çok korku oyununa hoş geldiniz! bugün size ben rehberlik edeceğim. oyunu bitirmek için zarı çevirmeli- ah! unutuyordum, neredeydi bu zar? ve hayır hyungun değilim jeongguk!! her neyse, aklımı karıştırdın yine küçük! oyunu bitirmek için zarı çevirmeli ve şeker paketlerini toplamalısınız. son olarak zarı kimin çevirdiği önemli değil ve başka bir şey daha.. bu bir takım oyunu. eğlenin çocuklar!"

seokjin olmadığını iddia eden elf, melodi sesini de alıp gitmeden önce şeker çöpleri için bir sepet ve otuz iki tarafı olan zarı bilekleri bağlanmış ikiliye fırlatmıştı.

takım oyunundan kastının bu olduğunu düşünmeye fırsatları olmamıştı. birinin sağ, birinin sol el bileğine kırmızının birkaç tonunda olan renkler dolanıvermişti. birbirlerine bağlı değillerdi ama uzaklaşamıyorlardı bile.

"bir şey anladın mı sahiden? ben hiçbir şey anlamadım... ama- iplerimiz çok güzel!"

"sonuçta bizim iplerimiz, tabii güzel olacaklar. önceki iplerimiz daha güzeldi."

"evet.. tekrar yapacağım onlardan! daha da güzel olacaklar- zarı ilk sen atmak ister misin?" diye sordu elinde tuttuğu zara bakarken jeongguk. şirin sohbetleri şu uyduruk zar ile bozmayı istemezdi ama oyunu hemen bitirmek istiyordu.

taehyung da gelen teklifle heyecanla başını aşağı yukarı salladı, neler olacağını merak ediyordu. hem, bu oyunun bir kuralı yok muydu?

"neden oyunu anlatmadı ki? gökten mi inecek kurallar-" taehyung'un gülmesi ile duruklamış birkaç saniye ruh eşini izlemişti.

tip of my tongue, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin