[ ✩‧₊˚ ☎️ *・ ]jimin ve hoseok, cüceler yardımıyla bütün kasabaya davetiye dağıtmayı yeni bitirmişlerdi. sırada ki görevleri ise jeongguk ve taehyung'u stand için ikna etmekti. eğer gguk bu festivali onların yaptığını öğrenirse, kesinlikle onlara çok kızardı.
planlarının devamı için jimin, telefonunu çıkarıp saçları arasında oturan hoseok'un dediklerini yazmaya başladı.
jimin:
ggukbabam seni çağırıyor
yardım için☹️☹️geçen sefer işleri çok hızlı
bitirdiğin için tekrar
senden yardım istiyormuşjeongguk:
emoji??|tabii gelirim
yanımda birini daha
getirebilir miyimjimin:
ay tabii canımgörüldü.
jeongguk bisikletine binmiş jimin'in evine sürüyordu. aslında bugün festivalden önce taehyung'a kasabayı gezdirecekti. sonra da birlikte festivale gideceklerdi. yani, sözde böyleydi.
taehyung'a ormanın çıkışına gelmesini rica etmişti evden çıkmadan önce. birlikte orada buluşacak ve yola öyle devam edeceklerdi. nereye gideceklerini söylememişti, sürpriz deyip geçiştirmişti jeongguk.
jimin'in babası bir melekti ve bay park'ın mesleği yoongi'nin mesleğinden bile daha güzeldi. bay park, ilham perilerini eğitiyor ve görevlendiriyordu. bazen de iyilik meleklerini eğitiyordu. jeongguk en son yardım bahanesi ile gitmiş, hiçbir şey yapamayınca yoongi'den aldığı tozu kullanmıştı. yine aynısı yapacak gibi görünüyordu..
düşündüğünüzün aksine ilham perilere ilham ile doğmazdı. evet.. sonradan ilham bulmalı gerekirdi. şimdi de "ne yani, ilham perilerinin de mi ilham perileri var?" diye sorabilirsiniz. böyle olsaydı bir döngüye girmiş olurduk... ilham perilerinin ilham perileri, onların ilham perileri ve daha fazla ilham perisi olurdu! sonsuz bir döngü oluşurdu.
ilham perileri, onlara ilham verecek şeyler ile beslenirdi. yani bir şeyler yiyerek ilham bulurlardı. yedikleri şeylerin içine bol bol sihir katılırdı.
hayır aşk değil, sihir. aslında bazen aşkta olabilirdi ama çoğunlukla sihirdi işte.
yoongi'nin onun için yapmış olduğu tozu, diğerleri ilham için kullanıyorlardı. jeongguk'un fazlasıyla ilhamı vardı, bir toza kalmamıştı! ve kalmayacaktı. yoongi, durmadan ona bir gün ilhamını kaybedeceğini söylüyordu. sırf ona inat ilhamını kaybetmemeye çalışabilirdi. ama o okuduğu bir kelimeden bile bir şeyler çıkarabiliyordu. boşuna kasabadakiler dövme yaptırmak için ona gelmiyorlardı. yaratıcı ve özgündü, kendine güveni de tamdı. bir tutam toz onun ilhamının yanında çok az kalırdı.
_______
taehyung'u anlaştıkları yerde bulamamıştı, etrafa bakınmış yine bir beden görememişti. ona bir mesaj atmış tek tik olan mesaj ile telefonunu tekrar çantasına koymuştu.
jeongguk, taehyung'un evine gitmek ve olduğu yerde kalıp beklemek arasında gelip gidiyordu. yoongi, ona her zaman durup beklemesi gerektiğini, kimse için kıçını kaldırmamasını söylerdi. tabii onu dinlemiyordu! ama şimdi içinden dinlemek geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tip of my tongue, taekook
Fanfictionjeongguk'un kırmızı ipleri. fantastik, fluff!! 💌🧶 | 27622 - 25823