XVI - sonsuzluk ve ötesine (final)

939 106 57
                                    


[ ✩‧₊˚ 🪵 *・ ]

jeongguk, taehyung'un yanında uyandığında, önceki gece neler yaptıklarını hatırlamak için uzunca düşündü. dakikalar sonra aklında beliren birkaç görüntü ile gülümsemeden edemedi.

aslında, taehyung'un yanındayken ya da taehyung'u her düşündüğünde gülümsüyordu. gülümsemesini durduramıyordu.

yataktan kalkacakken kapı birden açılmış, taehyung'un uzun zamandır görmediği annesi kapıyı açmıştı. jeongguk'u gördüğü an kadının gözleri büyümüş, yüzünde jeongguk için gerici bir gülümse belirmişti.

"oh... burada olduğunu bilmiyordum jeongguk oğlum, sizi yalnız bırakayım derdim ama lütfen taehyung'u uyandırıp yemeğe katıl!" gülümsemeyi kesmeyip hızlı hızlı konuşmuş, kapıyı da tek kelime etmesine izin vermeden hızlıca kapatmıştı. sertçe kapanan kapı ile taehyung da uyanmış ne olup bittiğini anlamaya çalışmıştı.

"annen, fazla heyecanlı..?" dedi jeongguk, taehyung'un dikkatini çekmek için. taehyung bir süre kendine gelmeyi bekledi, jeongguk'un ağzından çıkan kelimeleri hatırlamaya çalıştı ve sonunda anladığında sıradan ama ruh eşini çiçeklendirecek bir cevap verdi.

"seni çok seviyor, en azından benim kadar değil."

──────────

yemek masasında garip bir sessizlik vardı. aslında kim ailesinin masası bu kadar sessiz olmazdı. bay ve bayan kim dikkatlerini jeongguk'a vermişti, gözleri dakikalardır perinin üzerindeydi.

"eee jeongguk, sen ne zaman gelmiştin canım?" diye sordu bayan kim dudakları kıvrılırken. "dün... dün gece efendim." diye yanıtladı jeongguk kendisinin bile zor duyduğu sesiyle. taehyung, biricik ruh eşinin masaya çağırıldığı andan beri gergin olduğunu biliyordu. bu nedenle durmadan annesine kaş göz yapıyordu ama annesinin pek umrunda değil gibiydi.

"bir şey de duymadık ki... duysak güzelce karşılardık seni." jeongguk, yanakları kızarmaya devam ederken sessizce mırıldandı. "rahatsız etmek istedim."

"ne rahatsızlığı canım! ailemizin bir parçasısın sonuçta, değil mi hayatım?" bayan kim ciddi ama bir o kadar da heyecanlı bir şekilde konuşmayı sürdürürken bay kim'e dönüp bir onay bekledi. "tabii öylesin jeongguk, saat fark etmeksizin sevgilinin evine gelmek istemen normal."

'sevgili' kelimesi jeongguk'un içindeki çiçekleri uyandırmaya yetmişti, sevgililer miydi? ikisi de bir teklifte bulunmamıştı ama birbirlerini sevdiklerini biliyorlardı. gguk, taehyung ile arkadaş olmak istemeyeceğini düşündü ufacık bir an ama onunla ruh eşi olmasaydı bile onu seveceğini emindi. taehyung onun için mükemmelin ötesindeydi. jeongguk duygusal bir boşluğa düşmüşken taehyung ise ruh eşini anne ve babasının gazabından kurtarmak için boğazını temizledi, çünkü bay ve bayan kim odağını kaybetmiş periye sorular sormaya devam ediyorlardı. bu soruları taehyung'a da sorabilirdi! sonuçta ruh eşi hakkında her şeyi biliyordu.

bay ve bayan kim jeongguk'a yönelttikleri sorularla birlikte yemeğe devam etmiş, bir saatin ardından dağılmışlardı.

annesi ve babası evden ayrıldıktan sonra taehyung, ruh eşine onu özel bir yere götüreceğini söylemişti. kış yaklaştığı için hoşlandığı oğlana üşümemesi adına bir kazak vermiş, hemen ardından evden ayrılmışlardı. şimdi ise yine bir orman yolunda dip dibe ilerliyorlardı. sessizlik onu biraz üzmüştü, aslında jeongguk yanında olsa yeterdi ama hararetli sohbetlerini çok seviyordu.

tip of my tongue, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin