XIII - başka bir ilk

690 113 160
                                    


[ ✩‧₊˚ 🧸 *・ ]

aslında kasabanın minik bir hikâyesi vardı, bu minik hikâye bazen çocuk kitaplarında üç boyutlu bir film, bazen ise gerçek hâlini izleyebildikleri gösteriydi.

efsaneye göre, çirkin ve yaşlı olmayan bir cadı sinirini bozan kırk oğlanı yıldıza çevirmiş, bunu yapmak hoşuna gitmeye başlayınca daha fazlasını yıldıza çevirmeye devam etmişti. bu yıldızları da lanetlemiş ve kimsenin dileğinin gerçekleşmemesini sağlamıştı. bir gün büyü bozulmuş, yıldızlar yağmaya başlamış ve yabancılar buna yıldız kayması deyip geçmiştir. yıldızlar yağıp bu kasabanın etrafına dağılmış, parçalara ayrılmış, yıldız tozlarını etrafta bırakmış ve yanlışlıkla bir koruma oluşturmuşlardır.

bizim yaramaz cadımız, olanlardan habersiz birilerini yıldızlamaya devam ederken, düşen yıldız tozları da onu lanetlemeye başlamıştı. garip bir şekilde saçları beyazlamış, herkesin beğendiği yüzü gün geçtikçe çirkinleşmiş. bir ayın sonunda hastalanmış, ne el yapımı çayları ne de yaptığı büyüler işe yarıyormuş. zamanla yıldız tozu öksürmeye başladığında, lanetinin ters teptiğini yeni fark etmiş.

az gitmiş uz gitmiş, nehirleri açıp köprülerden geçmiş, kendisi için şifa getirecek bir cadı arayadurmuş. gittiği her cadı onu geri göndermiş, sona sadece bir orman kalmış, bu orman da lanetlediği yıldızların koruduğu ormanmış. pelerini başından indirmez, kimsenin onun son halini görmesine izin vermezmiş, bu ormandaki iyi cadılar ise siyahlar içindeki bu kadının kötü biri olduğunu düşünüp kapı dışarı etmişler. kadın birkaç gün bu ormanda dinlenmeye karar vermiş, o gitmedikçe gece hiç bitmemiş, neredeyse bir hafta boyunca geceyi yaşamışlar. bu durum orman cadılarının dikkatini çektiğinde, kadını bir toz ile kör edip düşüncelerini okumuşlar, gördükleriyle neler olduğunu anlayıp kadını serbest bırakmışlar, çünkü farklı bir şekilde geri geleceğini biliyorlarmış.

bir ay daha geçmiş, hastalıktan yataklara düşmüş cadı, sarı renkli tozlara dönüşmüş, bu tozlar diğer lanetli tozları bulmuş, korunan ormanın orta kısmına yerleşmiş. yer yarılmış, ormandaki bütün canlılar yıldızlara dönüşmüş.

cadının öldüğü günün üstünden bir yıl geçmiş, ölüm yıl dönümünde orman tekrar düzene girmiş. fakat yine bir farklılık varmış, yıldız tozlarının çevrelediği bu ormanda artık sıradan olmayanlar vâr olmaya başlamış, her ölüm yıldönümünde portal benzeri bir kapıyla artık orman sayılmayan kasabaya yeni birileri gelir, bir hafta boyunca geceyi yaşarlarmış.

anlayacağınız tek şey, kasabanın adının garip ve saçma bir hikâyesi olduğudur, bir ders değil, bir haftalık yıldızlı gece veriyordur.

yaklaşık dört yüz kelimelik bu hikayenin, jeongguk'un aklına gelme sebebi taehyung'un bilip bilmediğini merak etmesiydi. merak ediyordu çünkü, yaşlı cadının ölüm yıl dönümü çoktan gelmişti ve jeongguk bu haftayı da ruh eşi ile geçirmek istiyordu.

yedi gün boyu geceyi yaşadıklarında, bir arkadaşının evinde toplanır, film maratonu yaparlardı. yoongi'nin bitmek bilmez ısrarları ile izledikleri seri genelde harry potter olurdu.

ama artık taehyung vardı. onu tek bırakmak istemiyordu, arkadaşları da onu aralarında görmek istiyorlardı.

yoongi ve onun kaldığı evde yedi kişi olmasının sebebi de buydu. harry potter maratonu yapacaklardı! ama yoongi, işin içine büyü karıştırıp onlara hayatlarındaki en iyi geceyi yaşatacağını itiraf etmeseydi belki daha mutlu olurdu.

tip of my tongue, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin