hareketli bir sabaha uyanmışlardı. aslında, o kadar da büyük bir şey yoktu. balkabağı ormanının en büyük ahırından yükselen piyano sesi uyandırmıştı sarmaş dolaş uyuyan ikiliyi. birden burun buruna uyanınca birkaç dakika, ya da daha uzun bir süre boyunca ikisi de kıpkırmızı kaldılar, kimseden ses soluk çıkmıyordu.
"günaydın..." diye mırıldandı dakikalar sonunda jeongguk. "sanırım buluşmalarına- ya da toplantılarına başlamışlar?" diye devam etti. "toplantılarında piyano mu çalıyor?" şu an dikkatini çeken tek şey buymuş gibi görünüyordu.
"oraya gitmek ister misin? ben çok küçükken gitmiştim-"
"katılmamıza izin verirler mi?"
"tabii verirler, hadi gidelim!" ________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
izin vermemişlerdi.
aksine, kapıdan içeri bir adım bile atamamışlardı.
"annem istediği gibi buraya girip çıkıyordu! bizi neden almadılar şimdi?" diye söylendi jeongguk. taehyung onun, sessizliği yok etmek için konuştuğunu anlayabiliyordu.
bu durum, ruh eşliliğinin sevdiği birkaç yönünden sadece biriydi. bazen iplerini tekrar görüyordu, bu taehyung'a göre çok güzel bir histi. jeongguk da ondan farklı değildi aslında. mantıken ruh eşilerdi, az çok duyguları da aynıydı.
"şu kadın dün zorla çay veren kadın değil mi? oraya gidiyor gibi görünüyor."
taehyung'un belirttiği şeyle birlikte jeongguk kadına döndü, tabii o dakikalar içinde komik göründüğünün farkında değildi. taehyung'un arkasından geleceğini bilerek adımları hızlandırdı, yavaşlattı ve kadının önünde durdu.
"merhaba- ahıra girmek istiyoruz?"
"bir balkabağı maskesi takarsanız elbette girebilirsiniz." dedi düz ses tonuyla kadın.
"ne?" dedi jeongguk. bu bir soru değildi, şaşırdığından birden çıkmıştı ağzından.
"bir balkabağı maskesi takarsanız-" kadın yine kendini tekrarlarken jeongguk kendi tutamadan onu bölmüştü, kadından çokça ürktüğü kesindi.
"tamam- tamam, teşekkürler! peki nereden bulabiliriz?" diye sordu jeongguk. bu gerici konuşma sürecini hemen atlatmak istiyordu.
"oh, sizin için bulabilirim!" dedi kadın heyecanla, düz ses tonunun değişmesi gerginliğini alıp götürmüştü.
jeongguk'ta aynı heyecanla kadını onayladı ve kadının gözlerinin önünden kaybolmasını izledi. kadın kadar hızlı olmasa bile onu takip etti, taehyung'ta arkasından geliyordu. uzaktan bakan biri için fazla komik bir görüntüydü, bir kahkaha patlatacak kadar komik.
