[ ✩‧₊˚ 🥧 *・ ]jeongguk, bugün için çok heyecanlıydı. taehyung ile bir gün geçirme fırsatı vardı.
aslında festival bugün de devam ediyordu, bütün görevi jimin ve hoseok'un üstüne yıkmışlardı. içleri rahat değildi tabii ama bu ilk gerçek randevuları sayılırdı! arkadaşlarının bunu mahvetmesine izin veremezdi.
son kontrollerini yapıp evden çıktı, bisikletine de binip kasaba meydanına sürmeye başladı.
gguk bu duruma inanmak istemese bile bütün gününü taehyung ile geçirecekti, bütün bir gün...
bütün gecesini onu nereye götüreceğini düşünerek geçirmişti. en entellektüel tanıdıklarını zihninde listelemiş, bir sıraya dizmişti. kasabadakilerin çoğunun birkaç tahtası eksikti, bu yüzden elit tanıdık bulmakta bayağı uğraşmıştı.
minik gezi listesi ise şu şekildeydi; önce tzuyu'nin terzisine, hemen ardından yixing'in kukla dükkanına, ejderha akademisine ve en son da byul'un kitap kafesine gideceklerdi.
çok fazla uzatmaya gerek yoktu. hem akşam taehyung'u festivaldeki sirke götürecekti. hyejin'in düzenlediği sirkler her zaman en iyileri oluyordu. taehyung'un gördüğü ilk sirkin çok güzel olmasını istiyordu.
bisikletini yavaşlatmış, kasaba
meydanın hemen ortasında bulunan çeşmeye yaslamıştı dakikalar sonra jeongguk. taehyung'ta yavaşça sürdüğü bisikletinin üzerinde jeongguk'u arıyordu gözleriyle. görüşüne takılan ruh eşi ile birlikte büyükçe gülümsedi, bisikletini hızlandırıp yanına ulaştı."merhaba çok sevgili ruh eşim." dedi taehyung gülerek. bu kalıp jeongguk'un penceresinden ona seslenmeye çalıştığı günden beri özeldi, ve çok güzeldi. gguk'un ona taktığı ilk lakaptı? ilkler her zaman özeldi taehyung için.
düşen ilk dişi, taylor'ı ve selena'yı tanıdığı ilk günler, bir animasyon için ilk ağlayışı, odasının duvarlarına resim çizdiği ilk gün, lanetini bilmeden dışarı çıktığı ilk gün, ilk köpeği, ilk arkadaşı. hepsi taehyung için özeldi sadece birkaç özel ilki vardı, şimdilik. jeongguk'un ona bir sürü ilk yaşatacağını biliyordu.
taehyung'un ilk arkadaşı bir yarasaydı. öldüğünde çok ağlamıştı, sonra odasına başka yarasalar uğramaya başladı. bu yarasaların diğerinin akrabaları olduğuna inanmak istemişti her zaman ya da annesi böyle inanmasına neden olmuştu.
düşen ilk dişi, düşen diğer dişleri gibi diş perileri tarafından götürülmüştü. diş perilerinin bıraktığı hediyeyi saklıyordu o da.
dinlediği ilk selena şarkısı nobody'di. ilk taylor şarkısı ise happiness'dı. aşk duygusunu bile hiç tatmamasına rağmen şu yaşına kadar dinlediği şarkılar acıları anlatıyordu. bazen, birinin acısı için yazdığı şarkıyı dinleyerek odasında dans ediyor, bazen de yastığına sarılıp ağlıyordu.
ağladığı ilk animasyon elbette ölü gelindi! en sevdiği animasyon bile olabilirdi, izlerken her seferinde aynı şekilde ağlıyordu. bir sürü animasyon izlemişti, en çok hangisini sevdiğine karar veremiyordu. çoğunlukla turn red'i izlemeyi seçerdi, en sevdiği olabilirdi.
odasının duvarlarını çizdiği ilk gün biraz rezildi. hatta biraz az kalırdı, ona göre çok rezildi. duvarına friends don't lie yazmıştı. stranger thingsi yeni izlemeye başlamıştı ve hoşuna gitmişti. birden kendini annesinden izin alırken bulmuştu. babası ve annesi duvarını ilk gördüklerinde guru dolu bir ifade ile ona bakmışlardı. aslında bu biraz gericiydi. odasından çıkmadan önce "demek stranger things ha.." diyerek gülüşmüşlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tip of my tongue, taekook
Fiksi Penggemarjeongguk'un kırmızı ipleri. fantastik, fluff!! 💌🧶 | 27622 - 25823